Yaralı asker dehşet anlarını anlattı

Bingöl-Muş karayolunun 16'ncı kilometresinde 18 Eylül günü 10 askerin şehit olduğu saldırıda yaralanan Mümin Sarıcan yaşadığı dehşet anlarını anlattı.

Rüyalarında hala saldırı anını gördüğünü belirten Sarıcan saldırının içine doğduğunu söyledi.

Bingöl-Muş karayolunda 18 Eylül günü 10 askerin şehit olduğu saldırıda yaralanan Mümin Sarıcan askeri hastanedeki tedavisinin ardından Bursa'daki evine getirildi. Hatay'daki acemi eğitiminin ardından Çukurca'daki birliğine giderken terör örgütünün düzenlediği saldırıda sol bacağına şarapnel parçası isabet eden Mümin Sarıcan'ın ilk tedavisi, Bingöl Devlet Hastanesi'nde yapıldıktan sonra Erzurum'a sevk edildi. Erzurum'da da bir süre tedavi gören Sarıcan uçakla Yenişehir Havaalanı'na ardından da ailesinin oturduğu Hüdavendigar Mahallesi'ndeki evine getirildi.

SALDIRIYLA İLGİLİ ARKADAŞIMA ŞAKA YAPMIŞTIM

Ssağlık durumunun iyi olduğunu belirten Sarıcan saldırı sırasında yaşadıklarını anlattı. Elazığ'dan sabah saatlerinde yola çıktıklarını ve her şeyin çok normal olduğunu ifade eden Sarıcan, "Her şey çok normaldi. Halk bizi el sallayarak uğurladı. Kardeşler Köyü yakınlarında mola verdik. 45 dakikaya yakın bir süre orada kaldık. Hatta arkadaşıma şöyle bir şaka da yaptım. Dağda iki çoban görmüştüm. Arkadaşıma şaka olsun diye elimle çobanları göstererek 'teröristlere bak' dedim. Arkadaşımda nerede diye korkarak bana sormuştu. Ben de ona 'Şu dağlara bak. Birisi bizi burada pusuya düşürse kim kurtarır?' dedim. O da bana 'Böyle şeyler düşünme' dedi. Arabaya bindik. 15 dakika geçmedi otobüse roket attılar. Roketin sesini duydum ve otobüsün camlarının dağıldığını gördüm. Hemen herkes kendisini yere attı. Ondan sonra zaten kafamızı kaldırmadık. Silah sesleri geliyordu. Ardından ikinci roket araca isabet etti. Ayağımı hissetmemeye başladım. Mermi isabet ettiğini düşündüm. Ateş devam ederken yukarıdan kanlar damlamaya başlamıştı. Arkadaşlarımızla birbirimize destek olduk. Dualar okumaya başladık. Bir ara aracın yandığını fark ettik. Yavaş yavaş araçtan atlamaya başladık. Bütün arkadaşlarım araçtan atladıktan sonra en son ben kalmıştım. Koltuklara tutunarak camın yanına geldim. Kafamı çevirdiğimde dört kişinin koridorda uzandığını gördüm. Onlar da çıkar umuduyla kendimi camdan aşağı attım. Biraz yerde süründüm. Araç bir taraftan yanıyordu. Bir taraftan da arkadaşlarımın dışarı çıkmasını bekliyordum. Ateş ettikleri için çok kımıldayamıyorduk. 5 dakika kadar öyle bekledik. Ateş durduğu an yolun başına çıkmaya başladık. Daha sonra kan kaybından kendimden geçtim. Gözümü açtığımda ambulanstaydım" diye konuştu.

O AN HALA RÜYALARIMA GİRİYOR

Yaşadığı saldırı anının rüyalarına girdiğini ifade eden Sarıcan, "Gözlerimi kapattığımda, uyumaya başladığımda o anları görüyorum. İnşallah zamanla bunları da unutacağım. Şu an çok şükür iyiyim. Ayağımda şarapnel parçaları vardı. Onları aldıktan sonra daha iyi olacağım. Ailemin ve akrabalarımın yanına geldim ve çok mutluyum" dedi.

Mümin Sarıcan'ın babası Muhsin ve annesi Nurhayat Sarıcan da çocuklarına kavuşmanın sevincini yaşarken saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dilediler.