Yapılanlar lütuf mu?

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

Patron kızıyor:

-Ulan dışarıda kimse maaş vermezken, ben her ay maaşları tıkır tıkır ödüyorum.

Çalışanların başı önde...

Kuzu kuzu, kızgın patronu dinliyorlar.

Oysa...

Lütuf değil ki patronun yaptığı... Hakkını veriyor çalışanının... Alın terinin bedelini ödüyor. İyilik değil yaptığı, diğerlerine göre daha bir dürüst davranıyor.

Hepsi bu!

Öğretmen yeri geldi mi, taşı gediğine koyuyor:

-Ben çocuğunuzun geleceğini hazırladım.

Allah razı olsun!

Peki, nasıl yapıyorsun bunu?

Ders bitiminde, yaptığın hizmetin bedeli ödenmiyor mu?

Hem de kat kat...

Tamam, bir harf öğretenin kulu kölesi olunur...

Para her şey değil tamam...

Ama... Parayla yaptığın şeyi sen de başa kalkma birader...

Başbakan bağırıyor:

-Yol yaptık, kitap dağıttık, hastanelerin kapısını açtık.

Çok teşekkürler efendim...

İyi de, biz sizi bir şeyler yapın diye seçtik, iktidar yaptık.

Bu yaptıklarınız lütuf değil ki...

Siz görevinizi yaptınız...

Asli işinizi yapmak güzel ama bunu yaptık yaptık diyerek oya çevirme gayreti nahoş görünüyor... Deniz Baykal'ın "oyumuzu yüzde 20'den yüzde 21'e çıkardık demesi" gibi..

Bir yazılımcı arkadaşla çalışıyorduk... Yaptıklarını anlatıyor kibirli kibirli... İnternethaber'den söz açılınca...

"Ben İnternethaber'i zirveye taşıdım" dedi...

İçeride 24 saat haber atan, gerçek emektarların emeğini kendine mal edince bu arkadaş...

"Defol" dedim!

Biliyor musunuz, bu arkadaş gitti gideli İnternethaber zirveden hiç inmedi!

Bilmiyorum meramımı anlatabildim mi?