Yapılabilecek en büyük hata bu!
Abone olAhmet Davutoğlu, G-20 Dışişleri Bakanları Toplantısında ve burada yaptığı ikili görüşmelerede Suriye konusunu gündeme getirdiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Meksika'nın Los Cabos kentinde yapılan G-20 Dışişleri Bakanları Toplantısında ve burada yaptığı ikili görüşmelerde Suriye konusunu gündeme getirdiğini belirterek, "BM Güvenlik Konseyi'ndeki tıkanma Suriye'de daha çok ölümlere yol açan bir süreç başlattı çünkü uluslararası toplumun harekete geçmeyeceği kanaati ortaya çıkınca, böyle bir kanaat sahibi olan yönetim, çok daha kanlı operasyonlar yürütmeye başladı" dedi.
"YÖNETİMİN YAPACAĞI EN BÜYÜK HATA OLUR"
Davutoğlu, Beşşar Esed yönetiminin ülkeden kaçışları engellemek için sınırlarına mayın döşettiği yolundaki iddialar hakkında ise, "Suriye'yi bir açık hava hapishanesine çevirmek, yönetimin yapacağı en büyük hata olur" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Meksika'nın Los Cabos kentinde düzenlenen G-20 Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısının açılış oturumunun ardından TRT'ye açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu, G-20 ülkelerinin dışişleri bakanlarının ilk kez bir araya geldiğini hatırlatarak, günümüzde uluslararası ekonomik sorunlar ve siyasi sorunların birbirinden ayrılamadığını söyledi. Uluslararası siyasi sorunların daha kapsayıcı şekilde ele alınması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, "İçeride de vurguladım. BM Güvenlik Konseyi'nin karar alış biçimine bakıldığında, konunun doğrudan ilgili olan ülkelerinin ve bölgelerinin kanaatleri göz önüne alınmaksızın 5 daimi üye kendi aralarında bir takım müzakereler, pazarlıklar yürütüyorlar ve o pazarlıklar neticesinde bir takım kararlar çıkıyor. Halbuki bu kararların bedelini o ilgili ülke ya da bölge ödüyor, veya komşuları ödüyor. O zaman daha temsil kabiliyeti yüksek bir yapı oluşması lazım" dedi.
Davutoğlu, G-20'de bu temsil kabiliyetinin daha fazla olduğunu çünkü hemen hemen her bölgeden ülkelerin G-20 içerisinde yer aldığını kaydetti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla G-20'nin daha kuşatıcı bir karakteri var. Biz içerideki oturumda şunu vurguladık. Soğuk savaş sonrası dönemde hala soğuk savaş mantığı ve yapılarını sürdürme gayreti var. Halbuki bizim bu şartlara, küreselleşmenin getirdiği şartlara uyumlu yeni değerler üretebilmemiz lazım. Bütün insanlığı kuşatan değerler... Ve bunun da yapısal bir reformun önünü açması lazım. Geniş katılımlı siyasal bir karar alma mekanizması olması lazım. G-20 bu anlamda geniş bir havzayı kuşattığı için uygun bir tartışma platformu oluşturuyor."
SURİYE'NİN DURUMU
G-20 toplantısının açılış oturumunda ve ikili görüşmelerinde Suriye konusunu gündeme getirdiğini belirten Davutoğlu, küresel toplumun bu konuya ilgi göstermesi gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, "Maalesef BM Güvenlik Konseyi'ndeki tıkanma Suriye'de daha çok ölümlere yol açan bir süreç başlattı çünkü uluslararası toplumun harekete geçmeyeceği kanaati ortaya çıkınca, böyle bir kanaat sahibi olan yönetim, çok daha kanlı operasyonlar yürütmeye başladı. Bu da tabii uluslararası toplumun sorumluluğunu daha da artırıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin "Eğer BM zemini bu imkanı sağlamıyorsa yeni bir uluslararası inisiyatif başlatılmalı" diyerek bir inisiyatife öncülük yaptığını hatırlatan Davutoğlu, 24 Şubat'ta Tunus'ta yapılacak Suriye konulu toplantı ile ilgili olarak, "Biz burada BM'de eksik olan güçlü bir siyasi iradenin öne çıkmasını ve Arap Ligi planına destek vermesini, ayrıca insani yardım çabalarının önünün açılmasını, bu konuda gerekli her türlü ulaşım imkanının sağlanmasını ve uluslararası alanda daha kararlı bir tutum sergilenmesi gerektiğini öne çıkartacağız. Tabii Suriye Ulusal Konseyi'nin de toplantıya katılacak olması, özellikle Suriye halkının örgütlenmiş bir yapısı olarak, önem taşıyor" dedi.
MAYIN DÖŞENDİ Mİ?
Davutoğlu, Beşşar Esad yönetiminin ülkeden kaçışları önlemek amacıyla sınırlarına mayın döşettiği iddiaları konusundaki bir soru üzerine de, bazı çalışmalar olduğu bilgisinin kendilerine de geldiğini söyledi.
Davutoğlu, "Suriye'yi bir açık hava hapishanesine çevirmek, yönetimin yapacağı en büyük hata olur" dedi.
Suriye'nin, insanlarını içeri kapatmak değil, dışarı açması gerektiğini belirten Davutoğlu, ülkeye bütün dünyanın ulaşabileceği, Suriyelilerin de bütün dünyaya ulaşabileceği yeni bir yaklaşımın gerektiğini ifade etti.
"Maalesef bu yönetim, bunu hala anlamamakta direniyor" diye konuşan Davutoğlu, gelişmeleri yakından takip ettiklerini, Tunus toplantısında da bütün bunların tartışılacağını bildirdi.
İRAN'LA DURUM
Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi'nin 5 artı 1 ülkeleri ile nükleer müzakereler için yeniden İstanbul'da bir araya gelmeye hazır olduğu yönündeki açıklaması hakkında ise şöyle konuştu:
"(AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi) Catherine Ashton ile bu konuyu görüştük. Yarın daha kapsamlı görüşeceğiz. Kendisi de bu konuya olumlu baktıklarını ifade ettiler. Zaten biz iki taraf arasında da bu konuda fikir teatisini sağlamak için geçmişte de, son 1 ay içinde de, benim Tahran ziyaretim sonrası, yeni müzakereler konusu momentum kazanmıştı. Önemli olan toplantının yapılması ve netice alınması. Nerede yapıldığı önemli değil ama Türkiye'de yapılması arzu edilirse biz memnuniyetle elimizden geleni yaparız. Değerli dostum Sayın Salihi'nin açıklaması da İran'ın bu konuda Türkiye'ye duyduğu güvenin göstergesidir."