Yapamazsın denileni yaptı! Gelir elde etmeyi başardı!
Abone olELAZIĞ'da 23 yaşındaki Ersin Celayır 'Pirinç' tanesine yazı yazmayı öğrenerek ekonomik kazanç elde ediyor.
Türkiye'nin en genç, bölgenin ise tek ustası olan Celayır, bir
pirince 10 isim yazabilecek kadar kendini geliştirmesi ise dikkat
çekti.
Türkiye’de pirinç üzerine yazı yazan 7 kişiden en genci olan Harita
ve Kadastro Bölümü mezunu Ersin Celayır, büyük bir özveriyle pirinç
tanelerinin üzerinde sanatını icra ederek ekonomik kazanç sağlıyor.
Genç usta, 365 gün kurumayan oyun hamurunun üzerine koyduğu pirinç
tanelerine tek nefeste yazdığı yazılarla dikkat çekiyor.
"35 sene kalıcı oluyor"
Pirinç üzerine yazılan isimler bir süre kuruduktan sonra özel
getirilen cam şişesinin içine bırakılarak, kurutulmuş gül ile
gliserin doldurulduktan sonra rengarenk hediyelik anahtarlık ve
kolyelere dönüşüyor. Yaklaşık 5 yıldır kendi imkanıyla açtığı küçük
bir stantta çalışmalarını yapan Celayır'ın eserleri, vatandaşlar
tarafından yoğun bir şekilde talep ediliyor.
Pirince yazı yazmanın Mevlana’dan günümüze geldiğini anımsatan
Ersin Celayır, “Mevlevi kültürüdür. Mevlana tarafından pirincin
üzerine, ‘Bismillahirrahmanirrahim’ yazılmıştır ve pirincin bereket
getirdiğine inanılır. Pirinç tanesi kolye, bereket kolye olarak da
bilinir. Biz bunu isme çevirdik. Arkalı önlü isim yazmaya başladık.
İsimler, 35 sene kalıcı oluyor” dedi.
“Bir pirince 10 tane isim yazabiliyorum”
Bu sanatın Türkiye’de 7 tane ustasının var olduğunu ve en genci
kendisi olduğunu ifade eden Celayır, “Bunların arasında en genci ve
pirince en çok harf atan kişi benim. Bir pirince 10 tane isim
yazabiliyorum ama 'Bismillahirrahmanirrahim’i yazamıyorum. Biz
yazdığımız isimlere 35 sene garanti veriyoruz. İsim kesinlikle
silinme yapmıyor. Pirinçle birlikte gerçek kurutulmuş gül
bırakıyoruz. Ekipman sıkıntısı çekiyoruz. Kullandığımız güller
Türkiye’de yetişmiyor. Camı ise kendimiz üfleyerek yapmaktayız.
Elazığ’da şu anda cam işçiliği ve ustası yok” şeklinde
konuştu.
"Tek nefeste pirincin üzerine yazı
yazıyoruz"
Sanatın yapılışından bahseden Celayır, “Bildiğimiz pilavlık pirinç
tanelerini alıyoruz. Çocukların oyun oynadığı ve 365 gün kurumayan
oyun hamurlarına pirinci sabitliyoruz. Derin nefes aldıktan sonra
tek nefeste pirincin üzerine yazı yazıyoruz. Kuruduktan sonra küçük
cam şişenin içine koyuyoruz. İçerisine bir de gerçek gül koyuyoruz.
Sıvı olarak da çoğu kişinin su olarak yanlış bildiği bir şey var.
Su olsa pirinç şişer ve patlar. Sıvı olarak gliserin dolduruyoruz.
Gliserin de pirincin şişmesini ve patlamasını önlüyor. Ayrıca
gliserin mumyalamada ve kulak temizlemede kullanıldığı da
söyleniyor” diye konuştu.
"Yapamazsın dediler, yaptık"
Emek vererek bu işin ustası olduğunu anımsatan Celayır, "Bu işe ilk
başladığımda çevremizdekiler, ‘Yapamazsın’, ‘Pirince isim mi
yazılır’, ‘Böyle bir sanat mı olur’ dediler. Biz inandık, çalıştık,
devam ettik. Şimdi ise biz gelmediğimiz zaman bizi arıyorlar. Bu
sanatı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki tek ustaları biziz.
Bu sanat ölmesin diye çevremizdekilere öğretmeye çalışıyor,
yardımcı oluyoruz” ifadelerini kullandı.