'Yanlış teşhis' ile yıkılan aileye hastanenin yanıtı çileden çıkardı
Abone olTRABZON'da, boğaz ağrısı şikayetiyle gittiği Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde tahlilleri yapılan Yusuf Can Topsakal'a (6) mide kanseri teşhisi koyuldu. Teşhisin yanlış olduğu anlaşılırken hastane, hatayı iş yoğunluğuna bağladı.
Teşhisle yıkılan aile, farklı hastane ve doktorlara götürdükleri
çocuklarının hasta olmadığını öğrenince rahat nefes aldı. Aile,
yanlış teşhiste bulunan ilk hastaneyi Cumhurbaşkanlığı İletişim
Merkezi'ne (CİMER) şikayet etti. Şikayet üzerine hastane
yönetimince 'gizli' ibaresiyle aileye gönderilen mektupta, iş
yoğunluğu nedeniyle hata yapıldığı ve hatanın düzeltildiği
kaydedildi.
Trabzon'da turizmci Mustafa Kemal Topsakal, haziran ayında, boğaz ağrısı şikayetiyle oğlu Yusuf Can Topsakal'ı KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne götürdü. Kulak, burun, boğaz servisindeki muayene sonrası küçük çocuk, Pediatri- Hematoloji- Onkoloji Polikliniği'ne sevk edildi. Burada, çocuktan bazı numuneler alındıktan sonra tahliller yapıldı. Tetkiklerin ardından Yusuf Can ve ailesi, tahlil sonuçlarını beklemek üzere evlerine döndü. Tahlil sonuçlarını almak için yeniden hastaneye giden Mustafa Kemal Topsakal, oğluna mide kanseri teşhisi koyulduğunu öğrendi. Topsakal ailesi, çocukları için koyulan teşhisle yıkıldı.
Farklı hastane ve doktorlara götürdükleri çocuklarının bir süre sonra hasta olmadığını öğrenen aile fertleri, bu kez rahat nefes aldı.
AİLEYE 'GİZLİ' İBARELİ MEKTUPLA YANIT
Aile fertleri, yanlış teşhis iddiası üzerine CİMER'e şikayette
bulundu. Şikayet üzerine hastane yönetimince 'gizli' ibaresiyle
aileye gönderilen mektupta, iş yoğunluğu nedeniyle hata yapıldığı
ve hatanın düzeltildiği, doktorlar B.Ö. ve E.E. hakkında soruşturma
açılmasına gerek duyulmadığı kaydedildi. Mektupta, "Hastanemiz
bölgeye hitap eden bir hastane olduğundan yoğunluk artmaktadır. İş
yoğunluğuna bağlı olarak bahsettiğiniz şikayet olayın gerçekleştiği
ve hemen gerekli düzeltmelerin yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan ön
inceleme sonucunda doktorlar hakkında ileri bir soruşturma
açılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır" denildi.
'RAPORLAR KARIŞMIŞ OLABİLİR, DEDİLER'
Mustafa Kemal Topsakal, oğluna koyulan hatalı teşhis nedeniyle
psikolojilerinin bozulduğunu ve savcılığa suç duyurusunda
bulunacaklarını söyledi. Hastanede doktorların, kendilerine
raporların karışmış olabileceğini söylediklerini öne süren
Topsakal, "Oğlumun boğaz ağrısı ve horlama şikayeti yüzünden
doktora başvurduk. Doktorlar, daha sonra çocuk hematolojisine sevk
ettiler, tahlil istediler. Tahlil sonuçlarını elime aldığımda şok
yaşadım. Çünkü orada 1 yıllık ilaç raporu yazdılar ve çocuğumun
kanser olduğu yazısını gördüm. Konuyla ilgili çocuk hematoloji
bölümündeki asistanın yanına gittim, çocuğumun şikayetini sordum.
Bana 'Sizin çocuğunuzun kan değeri düşük' dedi. 'Peki bu rapor ne?'
dedim. Raporlara baktı, masanın üzerine attı ve 'Raporlar karışmış
olabilir' yanıtını verdi. 'Karıştı mı, karışmadı mı?' dedim.
'Dışarıda bir sürü hasta var lütfen dışarı çıkar mısınız' cevabını
aldım. O anda kafamda bir sürü soru işareti oldu. Başka doktorlara
gittim, çeşitli çareler aradım" dedi.
'HASTANEDEN GELEN MEKTUP, İKİNCİ ŞOKU
YAŞATTI'
Farklı hastaneye başvurduktan sonra Yusuf Can'ın kanser olmadığını
öğrendiklerini belirten Mustafa Kemal Topsakal, şunları
söyledi:
"Yaklaşık 1 haftalık süre sonra çocuğumun kanser olmadığı ortaya çıktı. Çok şükür; ama benim o süreçte yaşadıklarımı Allah kimseye vermesin. KTÜ'deki doktor, bilgisayarda kanser bölümünü düzeltti. 'Bu kadar mı?' dedim, 'Bu kadar' dedi. Ben de akabinde hemen CİMER’e başvurdum. En trajikomik yanıt dekanlıktan geldi. Hastane dekanlığı, 'İş yoğunluğuna bağlı olarak bahsettiğiniz şikayet olayının gerçekleştiği ve hemen gerekli düzeltmenin yapıldığı anlaşılmıştır' dedi. Ne bir özür ne bir 'Kusura bakmayın' şeklinde hiçbir şey olmadı. Kimse benimle muhatap olmadı. Bu konuda gerekli mercilere başvuracağım. Bir duvarı yanlış boyarsın onu düzeltirsin; ama bakın bu sağlık. Ben yetkililerin etkili olmasını istiyorum. Şükrediyorum ki benim çocuğumda kanser çıkmadı. Bizim sağlığımız ruhen bozuldu. Ben ilgili bir baba olmasaydım da bu kanser ilacını alsaydım, devam etseydim ve çocuğumda daha beter sonuçlar olsaydı, bunun hesabını nasıl vereceklerdi? Ben artık onlara 'etkisiz yetkili' diyorum. Bir doktora göre kanser, diğer doktora göre sağlam. Hastaneden gelen 'gizli' ibareli mektupta, hata iş yoğunluğuna bağlandı. Bu da bize ikinci şoku yaşattı."
Anne Ayşe Topsakal ise çocuğuna kanser teşhisi koymaları üzerine
kendisini çok kötü hissettiğini belirterek, "Bu rapordan sonra çok
kötü hissettik kendimizi. Biz çocuğumuzu 'kulak burun boğaz' diye
gönderdik, kanser teşhisi koydular. Bize yolladıkları zarfta,
'gizli' yazıyor ama içerisinden dikkate alınacak bir şey çıkmadı.
Çok üzgünüz, başkasının başına gelmesin, istiyoruz. Doktordan
şikayetçi olacağız. Bizim başımıza geldi, başkasının başına
gelmesin, başka aileler bu acıyı yaşamasın" diye konuştu.
DEKAN: YANLIŞ İSİM YAZILMIŞ
KTÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa İmamoğlu ise hastanede
özellikle söz konusu bölümde iş yoğunluğu olduğunu kaydederek,
"Asistanlarımız, 60 dolayında hasta ile ilgileniyor. Yoğun bir
bölüm olduğu için asistanlarda bu bölümde çalışmayı tercih etmiyor.
Yaşanan olayda yapılan tek hata, rapor üzerindeki isim. Yanlış isim
yazılmış. Tetkiklerin kanserle ilgisi yok. Başka bir hastanın
raporunun üzerine bu çocuğun ismi yanlışlıkla yazılmış. Asistanı
çağırıp, gerekli uyarıları yaptık. Asistan hakkında idari işlem de
yapıldı; ancak cezai durum gerektiren bir olay yok. Kişilerin
uzlaşması ile çözülebilir. Karşı tarafa da hak veriyoruz. Daha
dikkatli olunması gerekiyor" dedi.