Siz
anlamadınız…
Sizden beklenen beyaza
karalar çaldınız…
“Karanlığa karşı
aydınlık” eylemleriyle büyüyen bir neslin
umutlarını yıktınız…
Laik
Cumhuriyet"in temellerini
sarstınız…
Temellerine dinamit
koyanlara karşı çıkmak yerine onların kollarına kuvvet
verdiniz…
Çağdaşlık yolunda başı dik
şekilde yol alan kadınların, çocuklarının geleceğine ışık yakmak
için çabalayan babaların güvenini yağmaladınız…
Ellerinde Türk
bayraklarıyla kendilerine hediye edilen, dünyada örneği olmayan
“Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı"nı” kutlayan çocukların
gözlerindeki parlayan ışığı söndürdünüz…
Siz…
Sahip çıkmanız gereken
değerlere sahip çıkamadınız…
Sahip çıkamadığınız gibi
ona hoyrat davrandınız…
Her gelenin onu
kullanmasına müsaade ettiniz…
Nasıl kaba davrandılar
sizlere emanet edilenlere göremediniz…
Nasıl sürüklediler
saçlarından emanetlerin, sadece izlediniz…
Size bunları anlatmaya
çalışanları can kulağıyla dinlemediniz…
Hiç
önemsemediniz…
Ve elinizdeki her şeyi
kaybetmeye başladığınızda başkalarının tekeline aldıklarına göz
diktiniz…
Size uymayan giysiler
giymeye, size inananlara da giydirmeye çabaladınız…
Sanki matah bir şeymiş
gibi onlara bedeni büyük gömlekler, dar ayakkabılar vaat
ettiniz…
Üzerinizde ne kadar da
eğreti duruyor aslında…
Ama gözünüz koltuktan
başka bir şey görmeyince vaziyeti fark edemediniz…
Bununla da
yetinmediniz…
Ve biliyorum
yetinmeyeceksiniz…
Cumhuriyet kadınlarının
içi yanıyor…
Bir nesil kapıların
uygarlığa kapanmasından korkuyor…
Bir halk elinden
kayanların hesabını yapamıyor artık…
Yitip gidenlerin kaydını
tutamıyor…
Başkalarının değer diye
dillerine doladıkları ve sömürüsünü yaptıkları şeyleri doladınız
dilinize…
Beklenen samimiyetti sizden ama fark ediyorum
da ne haddinize!
Çarşafın gericiliğin
sembolü olduğuna inandığınızı düşünen, her mahallede kuran kursu
açılmasının gereksiz olduğuna inandığınızı bilen savunucularınız da
çekti ellerini sizlerden şimdi…
Artık elleri kolları bağlı
gözyaşları içinde geriye bakan bir toplum yarattınız…
Ve o insanları medeniyet
yolunda yapayalnız bıraktınız…
Sığınacak bir liman
kalmadı gece karanlığında yol alan soylu gemilere…
Dini tekellerine
alanların, bayrağı kendilerinin sananların aksine, istismara
müsaade etmeden savunamadınız değerlerinizi…
Yıllardır bu halk, dinini,
bayrağını, toprağını ceplerinde taşıyanlardan alıp sarıp
sarmalamanızı bekledi, yazık…
Sağlam temelleri korumak
daha da sağlamlaştırmak üzere yaptığınız projelerinizi beklediler
dört gözle…
Hep beklediler, hep
beklediler…
Bakın etrafınıza,
hatalarınıza rağmen, bir annenin evladının her hatasına karşın
sevdiği gibi, destekledi sizleri çağdaş bir adım atılmasını
bekleyen insanlar…
Hep beklediler…
Geçmiş olsun, hepsi,
içinde sizlerin olduğu gemiyi terk ettiler…
nsrnylmz@gmail.com