Yanalın tek hedefi devrim

Son günlerde Türk futbolunda konuşulan tek takım var Vestel Manisaspor. Konuşulan tek hoca var o da Ersun Yanal. Ersun Yanal başarının sırrını Hürriyet'ten altan Tanrıkulu'na anlattı:


"FIRTINA gibi esen bir takım var ligde.. En çok puan toplayan, en çok gol atan, en az gol yiyen, hiç yenilmeyen ve birçok kişiye göre en iyi futbolu oynayan takım.. Vestel Manisaspor’dan bahsediyoruz. Ersun Yanal yönetiminde bu sezona damgasını vuran Vestel’in Çaykur Rizespor maçındaydım pazar günü.. Geçtiğimiz haftalara oranla daha durgun bir tempoda oynadı Vestel.. Ama maçı iki güzel golle de kazanmasını bildi..

Maç sonrası tüm takımın elele vererek tribünleri dolaşması, onlarla birlikte tezahürat yapması görülmeye değerdi.. Takımın otobüsünün üzerinde dev bir sevinç fotoğrafı gördüm.. Sezonun ilk golünün fotoğrafı.. Gol atan Meduna bir anlamda bu fotoğrafla onore edilmiş.. Geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu arkadaşlarından ayrı ama Vestel onu unutmamış..

Ersun Yanal’la konuşmak için Vestel Manisa tesislerine gidiyoruz.. Dışarıdan biraz eski görünüyor. Belli ki yenilenmeye ihtiyacı var. Zaten ek tesisler yapılıyormuş ve kısa süre içersinde tamamlanacakmış..

Maç bittikten sonra da beraberler

Takım otobüsten iner inmez tesislerin içinde bekleyen eşleri, aileleri ile kucaklaşıyorlar.. Görülmeye değer kareler var.. Başarının sadece çimlerde gelmediği bir kez daha gözler önüne seriliyor.. Futbolcular maç biter bitmez jeeplerine, lüks arabalarına atlayıp evlerine koşmuyorlar. Hepsi eşleriyle, aileleriyle birlikte, (Yanal ve yardımcıları dahil) yemek yiyorlar.. Ondan sonra dağılıyorlar..

Yanal hızlı adımlarla tesisleri gezdiriyor bize.. Öylesine heyecanlı anlatıyor ki, etkilenmemek mümkün değil.. Belli ki yaptığı işten zevk alıyor..

Ve başlıyoruz sorularımıza.. Öncelikle oynattığı futbolun diğer takımlardan farkını ve bu farkı nasıl oluşturduğunu soruyoruz..

Bu futbol bugün dünyanın en önemli takımlarının oynamaya çalıştığı, Avrupa’da geçerli olan futbol.. Hızlı, prese dayalı, rakibine sahanın her yerinde basan, tempolu, ayrıca göze zevk veren, izleyiciyi sıkmayan futbol.. Her türlü bilimsel olanaktan yararlanıyoruz. Oyuncu seçimi, rakip analizi, antrenman programları bilimsel veriler ışığında geliştiriliyor.

Her futbolcuya ayrı program

Peki oyuncular bu verileri istediğiniz şekilde alabiliyorlar mı?

Evet.. Hepsinin programları ayrı.. Takım olarak anlattığımız taktikler var, ayrı ayrı çalıştırdığımız ve yüklediğimiz antrenman tarzları var. Sonuç olarak her futbolcuyu ulaşabileceği maksimum seviyeye getirmeye çalışıyoruz.

Denizlispor, Ankaragücü ve Gençlerbirliği’ni çalıştırdığınız dönemlerde ofansif olarak çok iyi futbol oynattığınız ama defansif olarak yetersiz kaldığınız yönünde eleştiriler alıyordunuz.. Şu anda ligin en az gol yiyen takımısınız ve 7 haftada sadece 4 golü kalenizde görmüşsünüz.

Sistemimize uygun oyuncuları transfer ettik. İyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Oynadığımız maçlarda futbolun her iki yanını uygulamayı düşündük. Ne katı defans, ne de çok açık bir futbol.. Bu anlayış da sonuç getirdi.

İlk hedef Avrupa kupalarına katılmak

Vestel’in sezon sonu hedefi nedir? Şampiyonluk gelebilir mi?

Her şeyden önce Vestel’in bu işe soyunması çok önemli. Ama Avrupa’yla o kadar büyük farklarımız var ki, kapatmak için bir Vestel yetmez. Vestel gibi kurumlar sporun içine girdiği zaman Avrupa düzeyinde takımlar oluştururuz. Şampiyonluk kolay bir hedef değil. İlk amacımız Avrupa kupalarına katılmak. Orada ilerlemek daha kolay olabilir.

Borbiconi’yi çok beğendim. Oysa büyük takımların yaptığı transferler çok eleştiri alıyor..

Borbiconi her şeyiyle dört dörtlük bir futbolcu.. Mükemmel bir insan. Üç sezondur 33’er maç oynamış. Bu futbolcuyu uzun süredir izliyorduk. Orta sahada oynuyor, savunmada oynuyor. Tekniği iyi. Mücadele gücü iyi. Havadan ve yerden çok etkili.

Topu kaptırdığınız anda, rakip atakları kesmek için faullü oyunu tercih ettiğiniz konusunda da çok eleştiri alıyorsunuz?

Altan, maçımızı 90 dakika seyrettin. İki takım da temiz oynadı. Mücadele vardı ama kasti faul yoktu. Artık birilerinin Türkiye’nin gözünü açması gerek. Öyle al gülüm-ver gülüm futbolu kalmadı. Kora kor mücadele etmeden futbolumuz Avrupa’da bir yere gelemez..

Futbolda devrim yapacağım

Bilgisayar verileriyle rakibi analiz eden bir ekibiniz var. Bu verileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hem kendi maçlarımızın hem de ligdeki diğer takımların maçlarının 90 dakikalık görüntülerini alıyoruz. Onları tüm ayrıntılarıyla bilgisayara yüklüyoruz. Sonra oynayacağımız rakibi analiz ederken futbolculara taktikleri daha rahat anlatıyoruz. Örneğin rakibimizin ceza alanı çevresinde seken topları alamamak gibi bir zaafı mı var; bunu bulup futbolculara görüntülü olarak anlatıyoruz. Futbolda aklınıza gelecek her türlü veriyi, örneğin bir oyuncu bir sezonda kaç topuk pası yapmış, kaç kafa topu almış gibi, bulup değerlendiriyoruz.

Bilgisayar futbolun içine nereye kadar girebilir. Buna fazla inanmayan kişiler de var.

Dünyanın önde gelen bütün takımları bilgisayar verilerinden yararlanıyor. Biz de yaklaşık 8-9 yıldır bunlarla çalışıyoruz. Şimdi kafamda bir proje var. Maçlarımızın devre arasında ilk yarının bilgisayar analizini yapıp, futbolculara ikinci yarı taktiklerini bunun ışığında vermek. Bunu gerçekleştirirsek dünya futbolunda devrim yapmış oluruz. İlk uygulamasını Avusturya kampında yaptık ve memnun kaldık. Tabii bunu lig maçlarında uygulamak için yayıncı kuruluştan izin almak gerek..

Fenerbahçe olayı benim dışımda

Geçtiğimiz hafta isminiz Fenerbahçe ile çok anıldı. Zico’nun yerine sizin geleceğiniz konusunda tüm medya manşetler attı.

Bunlar benim dışımda gelişen olaylardı.

Ciddi bir teklif alırsanız tavrınız ne olur?

Vestel Manisa’nın başarısı için buradayım. Yaptığım işten çok keyif alıyorum. Herkes beni seviyor. İyi bir ekip oluşturduk ve iyi futbol oynuyoruz. Tek düşüncem işime odaklanıp alacağımız en iyi sonucu almak.

1 puana 1500 YTL

Her takımda başarı değişik şekilde ödüllendirilir. Vestel Manisa’da nasıl bir prim sistemi var?

Bizim için her maçın önemi aynıdır. Futbolcularım ligin ilk maçına da son maçına da aynı ciddiyet ve disiplinle çıkmak zorundadır. Ödül sistemimiz de ona göre hazırlanmıştır. Her puana 1500 YTL prim veriyoruz. Tabii bunda Vestel’in kurumsal niteliğinin de payı büyük.

7-8 kez izlemeden futbolcu almam

Kadronuzda Hakan Balta, Uğur, Nizamettin, Sezer gibi gurbetçi oyuncular var. Sanırım yurt dışını çok sıkı takip ediyorsunuz?

Evet. Hem içeride hem dışarıda binlerce oyuncuyu izleyen ve izledikleri oyuncular hakkında ayrıntılı rapor tutan arkadaşlarımız var. Bunlar bilgisayarlara yükleniyor ve transfere ihtiyacımız olduğu an alacağımız futbolcu için bir toplantı yapıp karar veriyoruz. Ama alacağımız futbolcuyu iki-üç farklı kişiyle en az 7-8 kez izlemeden almıyoruz. Gurbetçi oyunculara gelince.. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. Ayrıca maliyet olarak da daha hesaplı.

HAKAN ŞUKUR sistemime uymadı

Milli Takım’dayken Hakan Şükür’ü kadroya almamanız nedeniyle büyük tepki görmüştünüz. Bunun kişisel bir sebebi var mıydı?

Hayır.. Tamamen sistemle ilgili bir olaydı. Dünya futbolu Ronaldinho, Eto’o, Messi, Rooney gibi hızlı forvetlere döndü. Biz de bir sistem değişikliğine gittik. Yoksa Hakan’la hiçbir problemim yoktu. Bana her zaman saygılı davrandı. Galatasaray’la birlikte Manisa’ya geldiğinde de konuştuk. Kendi takımında her zaman çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Ama benim o dönemki sistemimde daha hızlı forvetlerle oynama düşüncem vardı.

Futbol dışı işlere girmedim

Ya Milli Takım? Büyük umutlarla gelmiştiniz ama kısa bir çalışma süreniz oldu? Bu sizde depresyon yarattı mı?

Ben sadece futbol bilgimle, yaptıklarımla bir yere gelmeye çalıştım. Çok iyi işler yapacaktık. Ukrayna maçı dışında aldığımız sonuçlar kötü değildi. Avrupa Şampiyonu Yunanistan grupta üçüncü oldu. Depresyon demeyelim ama bir kırgınlık oluştu. Bir süre yurt dışına gittim. Daha sonra Vestel yöneticileri beni aradılar. Ciddi ve hedefleri büyük bir kurum olduğu için Vestel’in teklifini kabul ettim."

Haber: Altan Tanrıkulu
Kaynak: www.hurriyet.com.tr