Yalçıntaş: ABD Kürtler'i kaşıyor
Abone olTürk sivil toplum örgütlerinin sorunlarını dinlemek için Viyana giden AK Partili milletvekillerden Nevzat Yalçıntaş'tan Amerika'ya eleştiri geldi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler
Asamblesi'ne (AGİT-PA) katılmak üzere Viyana'da bulunan AK Partili
milletvekilleri, Viyana'daki Türk sivil toplum örgütlerinin
düzenlediği toplantıda sorunlarını dinledi ve sorularını yanıtladı.
Viyana'da faaliyet gösteren Türk sivil toplum örgütlerinin
düzenlediği toplantıda konuşan AGİT-PA heyet başkanı ve AK-Parti
İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Türkiye'nin AB
sürecine ilişkin bilgi verdi ve ''AB'ye girmekten korkmayalım bizi
istemeyenler korksun. Biz yeter ki buralarda yaşadığımız sürece
kendimizi kaybetmeyelim'' dedi. Kıbrıs sorununa ilişkin ayrıntılı
bilgi veren Prof. Dr. Yalçıntaş, şunları söyledi: ''Kıbrıs şehit
kanıyla sulanmıştır. Son anda da yine şehit kanıyla kurtarılmıştır.
Kim satabilir? Kıbrıs bir bedel olarak verilmez. Kıbrıs'a bir çare
mutlaka bulunacaktır ama bu çare Türk ulusunun onuruna halel
getirmeyecek bir çare olacaktır.'' Türkiye'de tek parti yönetimine
dayalı bir yönetim olduğunu anımsatan Prof. Dr. Yalçıntaş, şöyle
dedi: ''Yıllar sonra ilk defa tek partinin iktidara gelmesiyle
istikrar geldi. Hükümet, bugün mü yarın mı yıkılacak veya koalisyon
ne zaman dağılacak endişesi ortadan kalktı. Hükümet üçüncü yılına
girmiştir. Beklenmedik bir olay zuhur etmezse 5 yılını dolduracak
bir iktidar var, bu da hem içerde hem de dışarda huzur ve istikrar
getirmiştir. Anarşi de durdurulmuştur. Yıllarca 30 bin
yurttaşımızın, kardeşimizin hayatına malolmuş terör BİRLİK VE
BERABERLİĞE ÇAĞRI Sivil toplum örgütü temsilcilerinin çeşitli
konulardaki sorularını da yanıtlayan Yalçıntaş, ''Kökenimiz ne
olursa olsun hepimiz bir milletin fertleriyiz. Bir ve beraber
kenetlenin ve birbirinizin kusurunu aramayın. Ne alıyor, ne
satıyor, ne kazanıyor diye merak etmeyin. Sürekli birbirinizin
kusurunu aramaya kalkarsanız farkında olmadan birbirinizden
soğursunuz'' dedi. Avusturya'da yaklaşık 200 bin Türk yaşadığını
belirten Prof. Dr. Yalçıntaş, şunları söyledi: ''Kardeşlik sevgi,
dayanışma ve fedakarlıkla mümkündür. Sevgiye alışmamış kişi biraz
zahmet çekebilir, önemli değil, o zahmeti çekersek kalbimiz
ferahlayacak. Burada dernekleriniz, işadamlarınız, sivil toplum
örgütleriniz var. Birbirinizle dayanışmalısınız. Bir ve beraber
kenetlenmelisiniz.'' ABD SİYASETİNİN YANLIŞLARI ''ABD yönetiminin,
Irak'a karşı gerek 1991 gerekse 2001 yılındaki saldırıda yaptığı
yanlışlıkları, sivillere yönelik işlediği insanlık suçlarını, Ebu
Garib hapishanesinde esirlere yapılan işkenceleri'' anımsatan Prof.
Dr. Yalçıntaş, ABD'nin Irak'taki Kürtleri de bağımsız bir devlet
kurmaları için sürekli okşadığını belirterek, şöyle dedi: ''Orada
bir devlet kurmak isteyenleri okşuyorsun. Şimdilik güneyini kuruyor
yarın kuzeyi de gelecek. Kandil Dağı'nda 5-6 bin PKK'lı terörist
var. Gel bu işi halledelim diyoruz, yanaşmıyorlar. Ondan sonra da
kalkıp 'Türk halkı bizi sevmiyor' diyorlar. Bu durumda Türk halkı
seni niye ve nasıl sevsin kardeşim.'' ÖRTÜNMENİN AVRUPA'DA GÜNDEME
GETİRİLMESİ GARİPTİR Toplantıya katılan bazı sivil toplum örgütü
temsilcilerinin, Türkiye'de başlarını örttükleri için üniversiteye
gidemeyen çok sayıda öğrencinin Viyana'ya gelmek zorunda kaldığını
belirterek, bu sorunun Türkiye'de ne zaman çözüleceği yolundaki
sorusunu yanıtlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Alaattin
Büyükkaya, ''Örtünmenin tamamen kişilere ait bir hak olduğunu''
belirterek, ''Ben örtünüyorsam çalışma hakkım, eğitim hakkım
elimden alınamaz. Bu mesele sonunda Sayın Başbakanımızın da dediği
gibi toplumsal bir mutabakatla çözülecektir'' dedi. ''Örtünme
meselesinin Avrupa'da gündeme getirilmesinin garip olduğunu'' ifade
eden Büyükkaya, ''Örtünme meselesinin tartışılmasının da çözümün
yaklaştığını gösterdiğini'' kaydetti. Örtünme meselesinin ilk defa
1800'lü yıllarda başladığını ve o dönemde bu tartışmaların ''nasıl
giyinelim, ne giyelim'' şeklinde erkeklerin giyimleri üzerinde
yoğunlaştığını belirten Büyükkaya, şunları söyledi: ''Bu
tartışmaların faturası çok ağır olmuş. 1800'de 12 milyon kilometre
kare toprağımız varken sonra 7 milyon kilometre kareye ve bugün de
770 bin kilometre kareye düşmüş. Biz nasıl giyinelim diye
tartışırken bu noktaya gelmişiz. Biz şekille uğraşırken farkında
olmadan başkalarının amaçlarına hizmet etmişiz.''