Yalçın Topçu'dan Kürtlere seçim öncesi çağrı
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
BBP eski Genel Başkanı, Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın
Topçu çözüm süreci, Cizre olayları ve HDP'li bakanların
açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
1 Kasım seçimleri öncesi Kürtler'e çağrıda bulunan
Yalçın Topçu, "Söylenebilecek tek şey şudur, Kürt
kardeşlerimiz Çanakkale'de nasıl davrandılarsa, Malazgirt'te nasıl
davrandılarsa Nureddin Mahmud Zengi ile Selahattin Eyyübi nasıl bir
daire etrafında bir araya geldilerse Bediüzzaman'ın dediği gibi
'ümmetin bu iki bahadır evladı'nı birbirine düşürten güçlere karşı
uyanık olmalılar, ve bölücü terörle yapılan mücadelede devletin
milletin ay yıldızlı al bayrağın altında bir ve beraber hareket
etmeliler" dedi.
Topçu'nun açıklamalarının detayları şöyle:
TERÖR SALDIRILARI
Malazgirt'te, Kudüs'te, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da
Anafartalar'da bizi unutmayanlar bugün de aynı hesabı, aynı
sayfaları açmanın peşindeler. Bütün bunların nedeni medeniyet
coğrafyasında yaptıkları yeni bir dizaynda Türkiye'yi diz üstü
çökertmek.
Ben Kürdüm, Türkmenim, Lazım, Çerkezim ama ben ay yıldızlı al
albayrak altında bin yıldır yaşadığım gibi kıyamete kadar yaşamaya
kararlı büyük Türk milletiyim. Bir taraftan güvenliğimizi,
kamu güvenliğini bozan kim olursa olsun haddini ve hakkını eline
vereceğiz ama öbür taraftan hak ve özgürlüklerin önünü ileri
demokrasi yaşayan ülkelerde ne ise onun da ötesine geçeceğiz.
KÜRTLER'E BEDİÜZZAMAN'LI MESAJ
Söylenebilecek tek şey şudur, Kürt kardeşlerimiz Çanakkale'de nasıl
davrandılarsa, Malazgirt'te nasıl davrandılarsa Nureddin Mahmud
Zengi ile Selahattin Eyyübi nasıl bir daire etrafında bir araya
geldilerse Bediüzzaman'ın dediği gibi 'ümmetin bu iki bahadır
evladı'nı birbirine düşürten güçlere karşı uyanık olmalılar, ve
bölücü terörle yapılan mücadelede devletin milletin ay yıldızlı al
bayrağın altında bir ve beraber hareket etmeliler.
HDP'Lİ BAKANLAR TARTIŞMASI
Seçilmiş olmak demek, bölücü terörün yanında durmak, devletin ve
milletin düşmanlarının yanında durmak ve bölücü terör üzerinden
Türkiye'yi diz çökertmek isteyen güçlerin ve kuvvetlerin yanında
durmayı mı gerektiriyormuş?
Bölücü teröre karşı, eşkıyaya karşı devlet yavuz yüzünü
gösterirken, vatandaşa karşı şefkat elini uzatmaktan da asla ve
asla vazgeçmeyecek. Yani güvenliği, özgürlüğü, refahı birbirine
sarmal olarak kullanmayacağız, bunu birbirinin vazgeçilmezi olarak
devam ettireceğiz. Refah, toplumun bütün kesimine yayılacağı gibi
oradaki kardeşlerimize de birazcık pozitif ayrımcılık
yapacağız.
HDP'Lİ BAKANLARI CİZRE TUTUMLARI
Seçilmiş olanlar devletin polisiyle, Mehmetçiğiyle yaka paça mı
olması gerekiyor? Ne zaman molotof atanların karşısında görüyoruz?
Ağzı maskeli, ayağı entarililerin karşısına hiç çıkıyorlar mı?
Şehirlerimizi yakıp yıkanların karşısına çıkıp bunlara 'dur'
diyorlar mı? Benim bu kanaatim azledilmeleri noktasında gereğinin
yapılması.
Seçilmiş olmak demek bölücü terörün yanında durmak, devletin ve
milletin düşmanlarının yanında durmak ve bölücü terör üzerinden
Türkiye'yi diz çökertmek isteyen güçlerin, kuvvetlerin yanında
durmayı mı gerektiriyormuş? Seçilmiş olduğunu iddia edenler
seçilmenin hukuku, hakkı, görevi neyse onu yapmak durumunda
değiller mi?
Şu anda yaptıkları bütün ülkenin gözü önünde bölücü terörü
meşrulaştırıyorlar. Onların, sadece onlardan tek farkı var,
ellerinde silah yok ve milletten aldıkları ücretle, maaşla, büyük
büyük maaşlarla bölücü terör örgütünü meşrulaştırmak için onlara
kol kanat gererek, onlara destek olmak için elden gelen her şeyi
yapıyorlar. Ben Müslüman bir Türk evladıyım, bunu kabul etmem asla
ve asla mümkün değil. Yeminde bölücü teröre desteklik var mı?
Yaptıkları yeminde millete ihanet var mı?
KÜRT SORUNU DEĞİL
Bu sistem zaman zaman Kürdü dövmüş, Aleviyi dövmüş, ülkücüyü
dövmüş, devrimciyi dövmüş, bu sistemden zarar görmeyen, dönem
dönem, konjoktürel olarak, sistemin başında olanların kanaatleri,
kişilikleri, siyasi tavırları, duruşları yüzünden dövmedikleri kim
kalmış? Bunun adı ülkücü sorunu mu olur, bunun adı devrimci sorunu
mu olur, bunun adı dindar sorunu mu olmuş? Böyle olmayacağı gibi,
bunun adı Kürt sorunu değil. Bunun adı bölücü terör örgütü
sorunudur.
Yaptıkları iş ne vatandaşlığa ne seçilmişliğe ne bakanlığa uygun
değil. Madem bu kadar heveslisiniz bu tip olaylarda ve eylemlerde
başrol oynamaya, o zaman soyunun sivil olarak gereğini yapın. Zaten
sizin elinizi, kolunuzu tutan yok.
Birbirine benzemez kesimler, hayat tarzları birbirine benzemez,
anlayışları birbirine benzemez ama bakıyorsunuz ki bu terör
örgütünün siyasi istikrarı bozma noktasında üzerinde antat
kalınıyor. Bunun için Nişantaşı ile diyelim ki Hakkari'deki bilmem
ne aynı noktada oran kullanıyor. Orada çıkan oranla burada çıkan
oran arasında hiçbir fark yok. Bölücü terörün etkin olduğu bir
yerdeki tehditle aldığı oy oranı neyse öbür tarafta da tamamen
zıttında da viski içerken aynı fikirle örtüştüğünü hep beraber
gördük.
DOSTUMUZ OLDUĞU İDDİA EDİLEN ÜLKELER...
Bizim dostumuz olduğunu iddia eden ülkeler, medeniyet coğrafyamızda
yaptıkları ameliyat neticesinde Türkiye'yi ekonomik, sosyal olarak
diz çöktürmek istiyorlar. Bunun içinde bölücü terör örgütüne yeni
ruh verdiler, yeni bir nefes verdiler, lojistik desteğinin
tamamlattılar. Neticede, turizm gelirlerimize nasıl sekte
vurulursa, o noktada faaliyetler yapıyorlar.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Bu Çözüm Süreci'ni 13 yıllık iktidar yapmadı ki sadece. Siz bir
odaya kapatılıp, o günkü koalisyon iktidarını hatırlayalım. Bölücü
terör örgütünün başının idam edildiği bir odaya kapatıldınız. 7
saat konuştuktan sonra çıktınız dediniz ki, 'devletin hak
ve menfaatleri için uygun değildir'. İşte o gün de bir
çözüm süreciydi. Bugün de devletin ilgili birimleri oturdular
dediler ki, 'bu terör örgütünün başını idam etmemiz devletimizin
milli menfaatlerine uygun değildir.
Dikkat ederseniz bölücü terörün yaptığı eylemlerin hiç biri, bir
çatışma neticesi felan değil. Alçakça, haince ve kahpece zamanında
ellerindeki imkanlarla yollara gömdükleri mayınlar patlatılıyor,
tuzaklar kuruluyor. Dışarıdan aldıkları istihbaratla
askerimizin sevk ve idaresini istihbarat ediniyorlar, dışarının
yardımıyla, bunun arkasında duran güçlerin yardımıyla ki Dağlıca
bunlardan biridir.
TUĞRUL TÜRKEŞ'E DESTEK
Türkeş beyin tedrisatından geçmiş olmasının bir kere gereğini
yaptı. Milliyetçi olmanın da gereğini yaptı. 'Tatil
birleştirilsin' dedim. Sayın Başbakan'a çok teşekkür
ediyorum, o da gereğini yaptı. Niye diyoruz bunu? Bir nebze iç
turizmdeki canlılık devam etsin, esnafımız, tüccarımız bu işten
biraz sebeplensin.
TURİZM GELİRLERİNDE KAYIP
Gelinen bu noktada kayıplarımıza baktığımız zaman binde 38'lik bir
kayıp var. Yani terör örgütünün bu terör faaliyetleri neticesinde
turizm gelirlerine, turist sayısınına, gidiş gelişlerine baktığımız
zaman binde 38'lik bir kayıp var. Bunlar da düzeltilemeyecek
kayıplar değil.
Turizm sektörünün tedbirleriyle küresel tedbirler neler oluyorsa,
ileri ülkeler kriz anında neler yapıyorsa çok şükür yetişmiş
insanımız var. Tedbirler alınıyor hamd olsun. Bakın hep beraber
görüyoruz, 1 milyar dolar için kasa masa atılmıyor bu memlekette.
Kasamız dolu, buna sevinmek lazım.
AÇIK NE NET SÖYLÜYORUM
Biz şu anda ciddi bir savaşla karşı karşıyayız. Bir kere daha
altını çiziyorum. Bölücü terör örgütüyle değil, Kandil'de harem
kuranlarla değil, biz 7 düvelle karşı karşıyayız. Açık ve net bunu
söyleyeyim.