Yalçın Akdoğan'dan Yarbay'a tepki!
Abone olÇözüm süreci için kritik açıklamalar yapan Yalçın Akdoğan, Türkiye'nin gündemine oturan Yarbay Mehmet Alkan ile ilgili de konuştu.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'dan Yarbay Mehmet
Alkan'a üniforma tepkisi! Şehit düşen kardeşinin cenaze töreninde
gösterdiği tepkiyle Türkiye'nin gündemine düşen Yarbay Alkan'ın
kendilireni üzdüğünü belirten Akdoğan, "Üniforma içerisindeki bir
insan bunu yapmaması gerekirdi" diye konuştu.
Yalçın Akdoğan NTV'de katıldığı televizyon
programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun hükümet kurma sürecinde samimi bir gayret
gösterdiğini, herkese el uzattığını söyleyen Akdoğan, buna rağmen
bir sonucun elde edilemediğini söyledi. İşte Akdoğan'ın
açıklamalarından bazı satır başları;
"Cumhurbaşkanı görevi Kılıçdaroğlu’na vermedi çünkü başka bir
hükümet alternatifi yoktu. Ortada çok açık bir tablo vardı. Bundan
dolayı meşruiyet çizgisinden sapıldığı kanaatinde değilim. Bu
ahlaksız teklif değil. Bu Anayasal bir teklif ve Anayasal bir
görev. Bu görevden şahısların ve partilerin kaçmaması gerek. Burada
bir by-pas da söz konusu değil. Bu mecburen teklif ediliyor. Onlar
teklifi reddetmeden bağımsızlardan bakan alınamıyor. Önce onlara
teklif edip ret yanıtı alınması gerekiyor.
“HDP İLE HÜKÜMET SORUMLULUĞU BAHÇELİ’YE
AİTTİR”
HDP ile koalisyonu biz hoş karşılamıyoruz. Hoş karşılasak gider
koalisyon yapardık. Ama burada bizim irademiz devre dışıdır.
Anayasa böyle diyor. Türkiye’nin seçime gitmesinin sorumlusu
DEVLET BAHÇELİ’dir. Bütün kapıları kapattı, tüm opsiyonlar tükendi
ve Türkiye seçime gitti. Bütün bu sorumsuz davranışlardan sonra
‘Siz HDP ile hükümet kuruyorsunuz’ diyor. Bunun sorumluluğu Sayın
Bahçeli’ye aittir.
“BAHÇELİ BEYEFENDİ BİR İNSANDIR AMA…”
Sayın Bahçeli’yi hepimiz tanıyoruz. Beyefendi bir insandır. Ama
yazılı metin okurken tam bir canavara dönüşüyor. Sayın Bahçeli’de
kişilik bölünmesi var. Okuyor ve alt alta küfürler savuruyor.
Devletin tepesindeki isme, Sayın Cumhurbaşkanı’na hakaret ediyor.
Partide tek adam olmuş, tek adamlığını küfürlerle yürütüyor. Bugün
hiç utanmadan bize yalan söylüyor diyor ama kendisi yalan
söylüyor.
“CUMHURBAŞKANI’NIN ERKEN SEÇİM İSTEDİĞİNİ NEREDEN
BİLİYOR”
Bahçeli Cumhurbaşkanı’nın erken seçim istediğini nereden biliyor?
MHP ile koalisyon istemediğini nereden biliyor? Cumhurbaşkanı’nın
AK Parti’ye bir telkini ve tavrı söz konusu değil. Siz hükümet
kurmak istemiyorsunuz. Neden siyaset yapıyorsunuz? Hükümet
olmuyorsunuz, koalisyon ortağı olmuyorsunuz, seçim hükümetine üye
vermiyorsun. Yarın vatandaştan nasıl oy isteyeceksin?
“MHP MÜZMİN MUHALEFET”
Siyasetin bir amacı olur. Allah aşkına MHP’nin ne dediğini bilen
var mı? Örneğin çözüm sürecine karşılar. Bu konuda ne istediğini
bilen var mı MHP’nin? Çözüm önerisi ne? Yok. Bir siyasetsizlik hali
var. Her şeye karşı olmak, her şeyi reddetmek. Burada bir siyasi
bunama hali var. Bunu MHP’ye oy veren insanların görmesi lazım. AK
Parti’nin yaptıklarına ortak olmak istemiyorsanız başka bir
partiyle koalisyon yaparsınız. Ama hayır. Ben hep muhalefet
olacağım. Müzmin muhalefet.
"HEP KAÇIYORSUN HEP KAPILARI KAPATIYORSUN"
Bu süreci seçim hesaplarına kurban etmemek lazım. Burada sadece
sorumlu davranması gereken AK Parti değil. Vatandaş bu süreçlerde
partilerin nasıl tavır aldığına da bakıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız
koalisyon görüşmelerinden bir şey çıkmasını temenni eden konuşmalar
da yaptı. Ama çıkmazsa da hayatın sonu değil dedi. MHP bu süreçte
hangi özveride bulundu. Hep kaçıyorsun, hep kapıları kapatıyorsun.
Bu sadece bizim görevimiz değil. Sırf seçimde ‘HDP’liler kabineye
girdi’ demek için bunu yaptı.
CHP İLE NEDEN KURULMADI?
Bunun rasyonel bir karşılığı var. Samimi bir şekilde bunu için çaba
harcandı. Ama buradan bir koalisyon kurma zemini görülmedi.
Tabanların da burada nasıl baktığı çok önemli. Böyle bakıldığında
bir sonuca varılamadı. Bu iki zıt parti çok samimi bir şekilde
gayret gösterdiler. Bir yol aradılar. Birçok konuda da bu yollar
bulundu ama her konuda bulunamadı. Sonra biz MHP’ye gittik ama bir
çırpıda tüm ihtimaller kaldırılıp atıldı.
BAKANLIK DAĞILIMI
Bir yazı gelecek. O yazıyı aldığında Sayın Başbakanımız belli
şahıslara teklif yazısı gönderecek. Gelecek cevaplara göre bağımsız
üye aşamasına geçilecek. Bağımsızların atanması için o tekliflerin
yapılması ve reddedilmesi gerekiyor. Dediğim gibi bu bizim için bir
tercih değil, Anayasal zorunluluktur.
MHP ile CHP vermezse 7-8 tane bağımsız Bakan olacak. AK Parti’nin
sanıyorum 11 kişilik bir kontenjanı var. 25 kişilik AK Parti
kabinesi 11’e düşecek. Kimlerin kabineye gireceği de Sayın
Başbakanın taktiridir.
ŞEHİT CENAZELERİ
Şehit cenazelerinde çok büyük acı oluyor. Biz de katılıyoruz.
Ağlamak istiyoruz ama terör örgütünü sevindirmemek için
ağlamıyoruz. Ama bunun ötesinde bu cenazeleri provoke eden insanlar
var. Ben de katıldım ve şehit yakınlarıyla kucaklaştım. Tek bir
sorun yok.
“ARABAYA BİNERKEN PROVOKASYON ÇIKARIYOR”
Ama arabaya binerken birkaç kişi, örgütlü yapılar, provokasyon
çıkarıyor. Bunun üzerine gidilmesi gerekiyor. Kimler milleti
galeyana getirmek istiyor, bunun araştırılması gerekiyor. Burada
vakar da gerekiyor.
“O GÖRÜNTÜ TERÖR ÖRGÜTÜ YAYINLARINDA
KULLANILIYOR”
Üniforma ile verilen o görüntü terör örgütü yayınlarında
kullanılıyor. Sivil insanlar bile vatan sağ olsun diyor. Biz de
tehdit alıyoruz. Dolayısıyla terörün ekmeğine yağ sürmemesi
gerekiyor.
“ÜNİFORMA İÇİNDEKİ BİR İNSANIN BUNU YAPMAMASI
GEREKİYORDU”
Bu tablo bizi üzdü. Üniforma içindeki bir insanın bunu yapmaması
gerekiyordu. Sivil insanlar o metaneti gösterirken. Şehidin
mezhebiyle ilgili iddialar son derece yakışıksızdır. Bizde şehidin
mezhebi sorulmaz.
TERÖR OLAYLARI
Bu olaylar terör örgütleri tarafından eş zamanlı olarak başlatıldı.
Buna karşı devlet terörle mücadele sürecini başlatmıştır. Bu
süreçte bir ihanet vardır. Bir ihanet varsa barajı geçmek için
yapılmıştır. Süreci barajı geçmek için bozmuşlardır.
Diyarbakır’daki bombalama olayından sonra HDP birkaç puan oyunu
arttırdı. Bunu nasıl iktidar partisine mal etmeye çalışabilirsiniz.
Bu operasyonların siyasi herhangi bir getiri götürü hesabı
yapılmadan yürütülüyor. Bundan önce Türkiye’yi bölecekler diyenler,
operasyonlar başlayınca savaş karşıtlığı üzerinden eleştiri
yapıyor. Reddiyeciliğin bir çıkış yolu yoktur. Hükümet neticede
terörle mücadeleyi etkin bir şekilde başlattı ve devam ettirmek
durumundadır. 90’lı yıllardaki terörle mücadele konsepti şu anda
uygulanmıyor. O dönem faili meçhuller, hukuk dışı tedbirler vardı.
Bugünkü güvenlik konsepti tamamen hukuk içerisinde yürütülüyor.
"EVET, GÜVENLİK AÇIĞI OLUŞTU"
Terörist şehre ilk defa inmiyor. Eskiden memurlar bir yerden bir
yere sevk edilmek için toplu halde bekler, öyle sevk edilirdi.
Burada bir güvenlik açığı oluştu, evet. Burada iyi niyetle, süreç
zora girmesin diye geri duran bürokratlar oldu. Ama paralel yapıdan
çok sabotaj da oldu.
HDP sırf barajı geçmek için sürecin düşmanlarıyla işbirliği yaptı.
Bu kadar uğraşmışız emek vermişiz, süreç bozulmasın istedik. Ama
onlar Tayyip Erdoğan düşmanlarına kendilerini kullandırtıyor. AK
Parti olmazsa kimle yürüteceksiniz süreci. Burada bir güven
sarsılması yaşanmıştır. Örgüt hiçbir sözünde durmamıştır.
Türkiye’yi terk etmemiştir. Eylemsizlik demiştir ama ona da karakol
basma dışında hiçbir şekilde uymamıştır. Yol kesme, adam kaçırma,
silahlanma uygulamıştır.
İMRALI İLE TEMAS DÜŞÜNÜLÜYOR MU?
Devletin ilgili birimleri bu görüşmeleri ihtiyaç duyduğunda yapar.
90’lı yıllarda da yapmıştır, MHP’nin iktidarda olduğu dönemde de
yapmıştır. İhtiyaç duyulduğunda yapılır. Ama HDP ile temas olur mu?
Burada ciddi bir güven bunalımı var.