Yalçın Akdoğan'dan bomba Cizre yorumu!
Abone olBaşbakan Yardımcısı Akdoğan Cizre'de yaşanan çatışmaları yorumladığı açıklamasında PKK'nın Kandil yönetimine ilginç bir mesaj verdi...
İNTERNETHABER.COM
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan
Cizre'de dün başlayıp bugün devam eden ve şu ana kadar üç kişinin
hayatını kaybettiği olayları değerlendirdi. Devleyin kamu
düzeninden taviz vermeyeceğini tekrarlayan Akdoğan PKK yönetimin
aldığı son karara vurgu yaparak Cizre'deki olaylar için "Bu, açıkça
Kandil'e nanik yapmaktır, 'ben sizi takmıyorum' demektir"
dedi.
Bu süreçte on binlerce insanın hayatını kaybettiğini, on
binlerce vatan evladının toprağa düştüğünü, ülkenin 100 milyarlarca
dolarlık imkanının heba olduğunu, vatandaşın cebinden çıktığını
belirten Akdoğan, "Bunları geçtik. Toplumsal fay hatları oluşmuş,
insanlar birbirlerine farklı bir gözle bakmaya başlamış. Ayrışma,
tetiklenme başlamış. Bu sürdürülebilir bir durum mu? Bize kadar,
'her yıl şu kadar insan ölsün, şu kadar para harcayalım, onu da
göze alırız ama böyle idare eder gideriz' diyorlardı. Biz bunu
kabul etmeyiz. İnsanlar varsın ölsün diyemeyiz. İnsanımızın
cebindeki para çarçur olsun, ülkemizin birlik bütünlüğü bozulsun,
insanlar kem gözle birbirlerine baksın diyemeyiz. İşte bu yüzden
çözüm sürecini başlattık" diye konuştu.
Akdoğan, "Analar ağlamasın dedik, akan gözyaşı dinsin dedik.
Evlatlarımız toprağa düşmesin dedik. 2005'ten beri ne zaman sonuca
yaklaşsak karanlık eller devreye girdi. Birtakım tuzaklar kuruldu,
sabotajlar yapıldı. Bir Reşadiye saldırısı, bir Silvan saldırısı
oldu. En son Kobani olayları oldu. Ne zaman sonuca yaklaşsak
birileri rahatsız oluyor. Türkiye bu sorunu çözmesin diyor. Bu
sorun, yeni Türkiye'ye yakışmıyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin birlik bütünlüğünü, kardeşliğini pekiştirip
güçlendirmesi gerektiğini, aksi takdirde 2023 hedeflerine
ulaşılamayacağını anlatan Akdoğan, bu durumun bir beka sorunu,
Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü meselesi olduğunu ifade etti.
"MİLLETİMİZİN HAKLARINI PAZARLIK
ETMEYİZ"
"Biz milletimizin, insanımızın haklarını kimseyle pazarlık konusu
yapmayız. Devam eden görüşmeler işte bir toplum kesiminin
temsilcisi olarak yapılmış görüşmeler değil. Bunları birbirine
karıştırmayacağız" diyen Akdoğan, bölgedeki aktörlerin, vakıfların,
derneklerin, kanaat önderlerinin, cemaatlerin sürecin paydaşı ve
muhattabı olduğunu, onlarla bu sürecin devam ettirilmesi
gerektiğini ifade etti.
"BU AÇIKÇA KANDİL'E NANİK NANİK
YAPMAKTIR"
Çözüm sürecinde ne zaman sonuca yaklaşılsa provokatörlerin devreye
girdiğine dikkati çeken Akdoğan, "Biz her şey yolunda derken en son
biliyorsunuz Kandil'den bir açıklama yapıldı; 'Eğer birileri
eylemde yüzünü kapatırsa, molotof atarsa bunlar bizden değil,
ajandır'. Bir gün sonra Cizre'de olaylar oldu. Birileri yüzünü
kapattı, gidip molotof attı, insanların evini yakmaya çalıştı. Bu,
açıkça Kandil'e nanik yapmaktır, 'ben sizi takmıyorum' demektir.
İşte ne zaman sonuca yaklaşsak provokatörler devreye giriyor, hemen
süreci bozmak istiyor. Arkadaşlar bu yeni süreçte iki parametre çok
önemli. Bütün kesimler, millet bizim muhatabımızdır bu süreçte.
Kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz. Cizre'yse Cizre,
Silopi'yse Silopi, neresi olursa olsun devletin polisi, askeri
orada olacak, vatandaşı koruyacak. Hiç kimse durumdan vazife
çıkartmasın. Devlet vatandaşının can ve mal güvenliğini
koruyabilecek güç ve kudrete sahiptir" şeklinde konuştu.
Farklı kesimlerin birbirine düşürülerek yeni bir oyun daha ortaya
konulmaya çalışıldığını belirten Akdoğan, seçim sürecinde başka
başka oyunların da tertiplenmesini beklediklerini söyledi.
Bu seçimlerin çok önemli olduğunu anlatan Akdoğan, "Tarihi bir
seçime gidiyoruz" dedi. Bu seçimleri AK Parti'nin kazanmasının,
birçok kesim için "Tamam artık biz Türkiye'de oyun oynayamayız,
komplo, kumpas kuramayız" demek anlamına geleceğini dile getiren
Akdoğan, "Bu yüzden çok önemsiyoruz ve süreci inşallah nihayete
erdireceğiz" ifadesini kullandı.
"BİZ HİZMET EDİYORUZ ONLAR
TEHDİT"
AK Parti iktidarı ve kadrolarının yanlış yapmayacağını belirten
Akdoğan, şunları kaydetti:
"Biz sadece hizmet ediyoruz. Biz hizmet ediyoruz, onlar tehdit
ediyor. Biz yatırım yapıyoruz, onlar baskı yapıyor. Biz yapıyoruz,
onlar yıkıyor. Bunu herkesin çok iyi görmesi gerekiyor. Bu
milliyetçi geçinenler, milliyetçiliğin lafını yapanlar be kardeşim
sen 'ülke bölünmesin aman ülke şöyle olur böyle olur' diyorsun.
Niye Şırnak'ta, Van'da yoksun. Oralarda ben varım. Ben mücadele
ediyorum. Onların karşısında ben direniyorum, sen yan gelip
yatıyor, sadece konuşuyorsun. Ondan sonra sen milliyetçi oluyorsun,
bana laf söylüyorsun. Bu nasıl milliyetçiliktir? Millete hizmet
eden, milletini seven, milletin bütünlüğü için çaba gösteren biziz.
Eğer senin döneminde Türk parası yerlerde sürünüyorsa bizim
dönemimizde Türk lirası değer kazanıyorsa milliyetçi olan biziz.
Senin döneminde Türk pasaportunun ne kadar itibarı vardı? AK Parti
döneminde Türk pasaportuyla yurtdışına çıktığında nasıl bir itibar
görüyorsun. Yurtdışındaki ecdat yadigarı eserlere sen mi sahip
çıktın AK Parti mi sahip çıktı. İşte milliyetçilik ancak buralarda
görülür."
Askerin elindeki piyade tüfeğini yapamayan bir ülkenin milliyetçi,
bağımsız geçinemeyeceğini belirten Akdoğan, savunma sanayindeki iki
şirketin kapısına geçmişte kilit vurma aşamasına gelindiğini
hatırlattı.
Geçmişte Türkiye'nin dışa bağımlı bir ülke haline getirildiğini
ifade eden Akdoğan, "Şimdi, kapısına kilit vurulmak üzere olan o
iki şirket dünyanın en büyük iki şirketi arasına girdi. Savunma
sanayini biz canlandırdık. Milli piyade tüfeğimizi, milli
tankımızı, milli gemimizi, kendi helİkopterimizi biz yapıyoruz.
HÜRKUŞ'u, ilk uçağımızı biz yapıyoruz. Tankı, helikopteri,
silahını, gemisini yapan bir AK Parti iktidarı var. İşte
milliyetçilik budur. Savunma sanayinde inşallah Makine Kimya
yenileniyor. Silah organize sanayi konusunda çok ciddi bir çaba
gösteriyoruz. Bunun üzerinde Kırıkkale'de yükselecek. Ankara ve
Kırıkkale savunma sanayinin iki merkez noktasıdır. Daha da
gelişecek inşallah" şeklinde konuştu.
"MAZLUMLARIN HÜR SESİ OLAN BİR TÜRKİYE
VAR"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Siz dünyaya ne karışıyorsunuz, size
ne Mısır'da olan darbeden, size ne Suriye'de ölen insanlardan?"
diyenler olduğunu belirterek, "Bu, bir insanlık görevidir, bir
vicdan meselesidir. Bugün dünyada mazlumların hür sesi olan bir
Türkiye var" dedi.
Akdoğan, mazluma sahip çıkan, darbeciye darbeci diyen, katile katil
diyen, zalime zalim diyen bir Türkiye olduğunu vurguladı.
Bunun sadece AK Parti'nin meselesi olmadığını ifade eden Akdoğan,
"Türkiye'nin mukadderatının meselesi. Dünya mazlumlarının meselesi.
Eğer bugün Gazzeli çocuklar, Bosna'da yaşayanlar, Somali'deki
muhtaçlar, AK Parti için dua ediyorsa bu artık bir dünya meselesi
olduğunu gösteriyor. Biz herkese sahip çıkmak zorundayız. Bu yüzden
2 milyon Suriyeliye sahip çıktık çünkü biz vicdanımızın sesini
dinlemek zorundayız. Ecdadımız da sahip çıktı. Sudan'a, Açe'ye
(Endonezya'daki bir bölge) kadar gitti. Dünyanın dört bir yanına
insanlık eli götüren, uzatan bir ecdadın torunları olarak biz
gözümüzü yumamayız" şeklinde konuştu.
Akdoğan, 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi
hedeflediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bizim petrolümüz, doğalgazımız yok ama vicdanımız var. Dünyada bir
şeyde birinci olduk. O da insani yardım. Bu, çok değerlidir, çok
önemlidir. Türkiye'de sosyal yardımlar biz geldiğimizde 1,3
milyardı. Hani sosyal devlet, hani vatandaşına, mazluma, mağdura
sahip çıkan devlet. 1,3 milyar şimdi 27 katrilyon sosyal yardım
yapıyor, vatandaşımıza sahip çıkıyoruz. Bu, çok önemli meseledir.
Adaletin ve hakkaniyetin temsilcisi olmak, bunun için mücadele
etmek. Bu, bir idealizm, dava meselesidir. İşte AK Parti kadroları
bu davanın yolcularıdır. Biz bu mücadeleyi onur ve şerefle
sürdürmekte kararlıyız. Türkiye'nin bütünlüğü, dirliği, selameti,
aydınlık yarınları için hep birlikte bu kutlu yolda devam
edeceğiz."
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, salondakileri uzun konuşmalara
rağmen terk etmedikleri için teşekkür ederek, "Normalde hepinize
plaket vermek gerekir ama Başbakanımız plaketi yasakladı. Bu yüzden
burada olan bütün kardeşlerimiz sayısınca fidan dikmemiz gerekiyor"
dedi.: