Yalçın Akdoğan'dan bomba Cemaat sözleri
Abone olYalçın Akdoğan, Cemaat'in içindeki insanların o yapıdan çıkmaya korktuklarını belirterek, "İslam tarihinde bu tür sapkın anlayışlar çok görülmüştür. Diyanet bu hastalıkla mücadelede daha etkin rol almalı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Önümüzde dini
açıdan habis nitelik kazanmış, hastalıklı bir yapı var. Paralel
Yapı o insanların dinini esir almış. Bu insanları kurtarmalıyız"
dedi.
Sabah gazetesine konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan
'paralel yapı' olarak adlandırılan Gülen Cemaati'nden çözüm
sürecine, muhalefetten başkanlık sistemine kadar birçok konuda
önemli mesajlar verdi:
KAVGA DEĞİL
MÜCADELE:
Paralel Yapı ulusal güvenlik meselesi. Sadece AK Parti değil
Türkiye düşmanlığı üzerine kurgulanmış bir model var ortada. Bu
nedenle düşman kategorisinde görmek lazım. Su uyur düşman uyumaz.
Bunlar dış bağlantılarla başka bir amaca hizmet ediyor.
Cumhurbaşkanımızın, bütün kurumların uyumlu bir şekilde mücadelenin
parçası olması yönündeki kararlılığı çok önemli. Bu bir kavga
değil, mücadele. Sadece AK Parti'nin ya da hükümetin değil,
devletin mücadelesi. Batı da bize yardım etmeli. Ortada elle
tutulmayan, gözle görülmeyen, hesap vermeyen, meşruiyeti olmayan
hayalet yapı var. Başarılı olsalardı ülkede esaret rejimi
kurulurdu.
HASTALIKLI VE
HABİS:
Önümüzde birçok yönden hastalıklı bir yapı var. Küresel düzeyde
siyaset mühendislerinin taşeronluğuna soyunmuş, istihbarat oyunları
oynayan, dini açıdan da tamamen habis nitelik kazanmış, amaca
ulaşmak için her yolu mubah gören, her türlü kötülüğü yapabilecek
olan, bukalemun gibi renkten renge giren, kendi yalan dünyasında,
tamamen takiye üzerine kurulmuş bir yapı söz konusu. Tek tek çok
iyi gibi görünen insanlar birden canavara dönüşüyor. Bunun diğer
insanları yok eden terör örgütlerinden farkı yok. Biri insanların
hayatını yok ediyor, diğeri hayatlarını mahvediyor.
DİNİ MÜCADELE
LAZIM:
Farklı alanlarda hukuk içinde mücadele etmek gerekir. Ancak dini
olarak da mücadele önemli. Yapının çekirdek kadrosu o insanların
dinini resmen esir almış. Bu insanları kurtarmak lazım. O insanlar
adeta mahkûm olmuş. Oradan çıkarlarsa, bu yalan dünyaya tepki
gösterirlerse, dinlerinin çökeceğini düşünüyorlar. İslam tarihinde
bu tür sapkın anlayışlar çok görülmüştür. Diyanet bu hastalıkla
mücadelede daha etkin rol almalı.
SİSTEM FELÇ OLUR:
Türkiye'de sistemin tıkandığı AK Parti'den önce belliydi. Yaşanan
krizler bir sistem kriziydi. AK Parti'nin tek başına iktidar
olması, halk desteğine sahip olması, başarılı icraatları sorunu
arka plana itti. Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle yeni bir durum
var. Sistemin paralize olmaması için ivedilikle başkanlık gündeme
getirilmeli. Başkanlık sistemi her yerde federasyon değil. Türkiye
de kendine özgü bir model geliştirecek. Federasyon tartışmaları
korkutmaya dönük. Başkanlıktan geriye dönüş yok.