"Siyaset mühendisliğine kapalı" bir parti
üzerinde senaryolar yazanlar, itiraz gelince hemen işi başka tarafa
çekiyorlar. Mehmet Baransu'nun Tayyip Erdoğan sonrasında,
Başbakanlık koltuğuna, AK Parti'nin önemli ismi Yalçın Akdoğan'ı
oturtması gibi!
Barış Yarkadaş'la Mehmet Baransu'nun sık sık benzer senaryolar
yazması, hemşehri olmalarından mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama
bildiğim o ki, ikisi de bu işte iyice
ustalaşmışlar. Barış Yarkadaş da bir süre önce
Tayyip Bey'in koltuğuna Ömer Dinçer'i oturtmuştu.
Ömer Dinçer meselesi kapandığına göre...
Yalçın Akdoğan senaryosunu biraz irdeleyelim izninizle...
Akdoğan'ın AK Parti'deki yeri ve önemi konusunda herkes hemfikir.
"Tayyip Erdoğan'ın beyni" deyip geçersek, herhalde
abartılı bir ifade kullanmış olmayız. Zira, Tayyip Erdoğan'ın
attığı her adım, neredeyse Akdoğan'dan soruluyor.
Tayyip Bey'in konuşma metinlerini uzman bir ekip hazırlıyor, (daha
önce Ömer Çelik yazıyordu) son sözü yine Yalçın Bey söylüyor.
Dikkat edin, yazılı metine sadık kalan Tayyip Erdoğan'ın
yaptığı konuşmaların içinde, "agresif" ifadeler pek yer
almıyor!
Her neyse!
Konumuz Erdoğan'ın konuşmaları değil zaten...
Yalçın Akdoğan'ın etkinliğini anlatmaktı mesele...
İşte o Akdoğan'a, Mehmet Baransu dostum, Tayyip Erdoğan
sonrasında, başbakanlık koltuğunu uygun görüyor.
Peki, Baransu bu kanıya nereden varıyor?
Sanıyorum az önce anlattıklarımdan yola çıkıyor.
Akdoğan'ın Erdoğan'a aşırı yakınlığından ve bağlılığından
yani...
Hal böyle olunca...
Baransu, Erdoğan'a "emanetçi" bulmakta
zorlanmıyor!
Oysa...
Akdoğan, asli işini yapıyor!
Bugünkü sıfatı danışmanlık!
Erdoğan'ın akıl hocası, bir başka deyişle...
İşini yapıyor diye "emanetçi" olması mı
gerekiyor?
Türkiye'de algı bu, ne yazık ki!
İyi iş yapıyorsan, bir başka koltukta oturmaya hakkın yok!
Yalçın Akdoğan'a reva görülen de bu!
İtiraz gelince de...
Offf....
İflahını kesmek için her yol mübah!