Yalanın haram olmadığı 3 hal!
Abone olHz. Peygamber yalanı 3 hal dışında kesinlikle yasaklamış. Bakın o üç durum ne?
Peygamber Efendimiz, Müslümanın özelliklerini anlatırken, inanan
insanın kesinlikle yalan söylemeyeceğini üstüne basa basa ifade
ediyor.
Bu konuyla alâkalı sahabelerin kendilerine yönelttikleri; "Mü’min
korkak olur mu?" "Mü’min cimri olur mu?" sorularına ‘Evet’ diye
cevap verirken "Pekiyi yalancı olur mu?" sorusuna da mü’minin
yalancı olamayacağını belirtir şekilde "Hayır" diyerek yalanın
"nifak kapılarından bir kapı olduğunu" bildirmişlerdir.
YALAN BAZEN SEVAPTIR
Yalan karşılıklı ilişkilerde kullanıldığından
doğrudan insan haklarına aykırı bir tavır ve dahası zulüm
olduğundan yanlış ve haram olmuştur. Yalnız bazı durumlar
var ki o durumlarda da yalan söylemek caiz, yerine göre bazen sevap
da olabilir. Nitekim Peygamber Efendimiz bir hadislerinde
şöyle buyuruyorlar:
"Ey insanlar! Pervanenin ateşe atılması gibi sizi yalanın peşine
düşmeye sevk eden şey nedir? Üç yer hariç, yalanın her çeşidi
âdemoğluna haramdır:
Bu üç yere gelince:
1. Erkeğin, rızasını sağlamak için hanımına
yalanı. (Safvan İbnu Süleym ez- Zühri radıyallahu anh
anlatıyor: "Bir adam: "Ey Allah’ın Resûlü! Ben eşime yalan
söyleyeyim mi?" demişti. Peygamberimiz: "Yalanda hayır yoktur!"
buyurdular. Adam: "Vaadde bulunmama, lehinde söylememe ne
dersiniz?" diye tekrar sordu. Bunun üzerine Peygamberimiz: "Öyleyse
sana bir vebal yok!" buyurdular.") (Muvatta, Kelâm 18)
2. Harpte söylenecek yalan. Çünkü harp bir hileden
ibarettir.
3. İki Müslüman’ın arasında sulhü sağlamak kastıyla
söylenen yalan." (Tirmizi, Birr 26) İmamı Gazali
hazretleri de İhyau Ulumi’d-Din isimli eserinde yalan
söylenilebilecek yerleri şöyle sıralıyor.
YALANIN VACİP OLDUĞU HALLER
"Bazen yalan söylemekte fayda bulununca yalana izin verilir.
Tıpkı gıybette olduğu gibi. Bazen de yalan söylemek vacip olur.
Mesela; Doğru söylendiği takdirde zalim birisinden kaçıp
gizlenmiş olan kişinin kanı dökülecekse burada yalan söylemek
vaciptir. Bunun gibi harbi amacına ulaştırmak, dargınları
barıştırmak, kendisine fenalık edilmiş kimsenin gönlünü almak veya
hanımla beyinin arasını bulmak ancak yalanla mümkün oluyorsa bu
hallerde yalan söylemek mübahtır. Yalnız haddi aşmamak için zaruret
sınırında durulmalıdır.’’