Gün geçmiyor ki gazetelerin magazin sayfalarında birisinin yeni
sevgilisi ile resmi olmasın. Yeni sevgili…
Eskisi eskimeden gelen yeni sevgili…
Her biri birbirinden öyle yeni ki ne zaman eskidiler emin olun
onlar bile farkına varmıyorlar. Birisinin eskisi; diğerinin
yenisi olmaya can atıyor sanki.
Yozlaşan ve ne yazık ki kişiliksiz ilişkiler yaşanır olmuş.
Ayrıca hızla tükenen ve yine tükendiğinden daha hızlı yenilenen
aşkları; yalnızca magazin dünyasındaki abukluk falan sanmayın.
Ne yazık ki çoğu ilişkiler; artık böyle oldu çünkü.
Onlar; sadece göz önündeler.
Onlar; günah keçisi misali kıçları açık dolaşanlar.
Oysa zaten yozlaşmış ve kişiliksiz ilişkiler yaşamımıza
yerleşmiş durumda.
Kim kimle, kim kimi bilmem ne yapmış türü ilişkiler; her yerde
ve her zaman yaşanır olmuş.
Sevda; yürekleri terk edip, o kadar ayaklara düşmüş
ki; artık günü birlik yaşanır olmuş.
Güzel bir yüz, güzel bir vücut kıble olmuş
erkeklere…
Ya da şatafatlı, etkili ve yetkili bir makam masasının sahibi
erkekler ve/veya hesabı kabarık cüzdanlı erkekler; hayal olmuş
kadınlara…
Sahtekârlık gırla yani…
Ve tüm bu yalan dolanla yaşanan ilişkilere rağmen emin olun
herkes; lafa geldi mi kendinin dışındaki herkesten daha
namuslu…
Öyle diyorlar…
Hem arsız, hem yüzsüzler çünkü…
Lafa gelince kadınlar erkek gibi, erkekler de adam gibiler. Her
iki cinste hemcinslerini kötülemek için fırsatları hiç
atlamıyorlar.
Kendi yalancı ruhlarını kendilerinden
saklayarak üstelik…
Oysa nereye kafanızı çevirseniz gördüğünüz kişilik; illaki
yamalı bohça misali…
Ne bir tutarlılık var, ne bir dik duruş.
Dik durma uğruna yapılanlar bile yüreksiz ya da en azından
sevgiden uzak…
O yüzden magazin sayfalarını dolduran yeni sevgililere hiç
kızmıyorum. Ortalık sürekli veya fırsat buldukça sevgili eskiten o
kadar çok karakterlilerle (!) dolu ki…
Sevgi ne yazık ki şarta şurta bağlanmış durumda olduğu için;
sevdaların sevda gibi hissedilerek yaşanmasını beklemek de
artık ciddi saflık oluyor.
Ve bu saflığa düşen garibanlar da ne yazık ki yaşamın
değirmen taşında telef oluyorlar.
İçlerinde hiç vazgeçemedikleri sevgileri, içlerinde
sonsuz güven duydukları için kanayan yürekleri ve içlerinde hala
tüketemedikleri umutlarıyla bekledikleri hayalleri ile
birlikte…