Yaklaşan Tehlike: PKK/KADEK

Savaş sonrasında Washington Irak işgal idaresini önce Jay Garner`e ardından da Paul Bremer`e verdi. Bu değişiklik bile durumu düzeltemeye yetmedi. Henüz ortada bir `Geçici hükümet` yok. Ancak oluşacak Irak yönetiminin yapısı hakkında ilk ipuçları ortaya çıkmaya başladı. Geçtiğimiz hafta Irak`ta geçici hükümetin çatısını oluşturacak Konsey toplantısı Selahaddin kentinde yapıldı. Ülkede çoğunluğu oluşturan Şiiler dahil belli başlı etnik grupların temsilcileri Selahaddin`e çağrıldı. Yeni Irak`ın Kürtlerin ağırlık sahibi olduğu etnik bir modelde yapılanacağı görülüyor. Irak`ta müttefik olarak Barzani ve Talabani`yi belirleyen ABD, Türkiye`yi Kuzey`den çıkarmaya karar vermiş görünüyor. Askeri çevrelere göre Süleymaniye baskınının test etmeyi umduğu sonuçlardan biri de bu. Özellikle Kürt gruplarının hakim olacağı bir yapı kurulmak isteniyor Irak’ta. Askeri kaynaklara göre, Süleymaniye baskını mahalli değil, kapsamlı bir operasyon. Emir Pentagon’dan verildi. Kaldı ki ABD Dışişleri Bakanlığı`ndan konuyla ilgili yapılan açıklama da, TSK`nın şüphelerini teyid niteliğindeydi: `Süleymaniye`deki Türk askerlerinin rahatsız edici bazı faaliyetlerinin istihbar edilmesi üzerine Amerikan ordusu harekete geçti` (Richard Boucher) Bölgeden son gelen haberlere göre ABD`nin PKK-KADEK ile temasında üç konuda mutabakata varıldı. Türk askeri kaynaklarının elde ettiği istihbarata göre ABD, PKK-KADEK`e `Güvenli Bölge` sözü verdi. Ve İran içinde eylemler yapmaya teşvik etti. Son günlerde sıklaşan İran içindeki (Mahabat bölgesinde) askeri hedeflere PKK-KADEK saldırısının arkaplanında bu yönlendirme yatıyor. Bazı silahlı unsurların İran ve Suriye`ye kaydırılması, bir kısmının da Türkiye`ye gönderilmesi bu görüşmelerde terör örgütüne telkin edildi. 4,5 yıldır silahlı eylem yapmayan örgütün aniden Tunceli ve Bingöl`de şiddete başlaması yeni bir safhaya girildiğinin de göstergesi. Türk birliklerinin Irak`tan çekilmesi yolunda Türkiye üzerinde baskının artacağı ihtimalini değerlendiren strateji çevreleri, iki ülke arasındaki çatışma alanlarının artmakta olduğu görüşünde birleşiyor. ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri`nin buna direneceğini hesaplıyor. Zaten `etnik modelli Irak` planına şiddetle karşı çıkan ordunun `kırmızı çizgileri`nde bir değişiklik de yok. Yani `Casus belli` devam ediyor. Pentagon`a yakın düşünce kuruluşu Stratfor`a göre `ABD istese de Türk birliklerini kuzeyden çıkaramaz.` Ancak Süleymaniye baskınında olduğu gibi ``hareket yeteneğini azaltabilir.`` Kuzey Irak`taki Kürtlerin kurulacak yeni Irak yönetiminde büyük hissedar olarak ortaya çıkması Türk Genelkurmayı için pek şaşırtıcı olmayacak. Toplantıya `hükümet yanımızda mı` sorusu egemen olmuş, bir kuvvet komutanı toplantının havasını `yay gibi gerginiz` sözleriyle ifade etmişti. Hadiseyi `mahalli` noktasında görmek isteyen `sivil Ankara` ile askerler arasındaki `nota` görüşmeleri de sonuçsuz kaldı. Ne var ki, `devlet geleneklerinde ordular bağımsız hareket edemez`di. Irak`ta giderek netleşmeye başlayan tabloyla Türkiye`nin Kuzey Irak`taki pozisyonunu sürdürüp sürdüremeyeceği daha güncel hale gelecek. Bu durumda siyaset kurumu, medya ve kamuoyunun tek bir fikir etrafında kenetlenmesi her halde daha yararlı olacaktır. Kaynak : Haber7