Yakışmadı Fenerbahçeye
Abone olFenerbahçe Sivas maçına itiraz etti. Taraftarı bile onaylamadı. Oysa eskiden böyle miydi? İşte iki örnek.
Sivasspor'un isim listesine itiraz eden Fenerbahçe taraftarından
geçer not alamadı. Camianın ezici çoğunluğunun içine sinmedi
yakıştıramadı, yakışmadı da.
Oynanan kötü futbola çare bulmayan yönetime bir tepki de fanatik
Fenerli Milliyet yazarı Hasan Pulur'dan geldi. bu hareket Pulur'u
salı lacivertlilerin mazisine götürdü.
İki centilmenlik örneği verdi. Hem de rakip Sivas falan değil ezeli
rakibi Galatasaray. Dünya derbilerine girdiği söylenen bir rakip.
Fenerbahçe'nin nereden nereye geldiğini gösteren ilk örnek.
"Fenerbahçe'nin unutulmaz kaptanı ve başkanı Zeki Rıza Sporel
başkan iken, yöneticiler bir hakemin kararına itiraz ederler.
İtiraz dilekçesini imzalaması için Zeki Rıza Bey'in önüne
getirirler, imzalamaz:
"Hakem Fenerbahçe'nin bir golünü saymamışsa, ikinci golü atarız,
biz Fenerbahçe'yiz!"
İşte ikinci örnek:;
!O günkü Futbol Federasyonu, hakemlere kesin talimat verir:
"Lisanslarını getirmeyen takımlar kesinlikle sahaya
çıkamazlar."
O gün, Fenerbahçe stadında Galatasaray maçı vardır.
Fakat Galatasaraylılar lisanslarını Beyoğlu'ndaki kulüp binasında
unutmuşlardır, hakem de "Federasyonun emri var!" diye maçı
oynatmamaya kararlıdır. O zaman köprü filan yok, biri gidecek
karşıdan lisansları alıp gelecek; hakem ısrarlı, "Fazla
bekleyemem!" der.
Tribünde, Futbol Federasyonu'nda görevli, Galatasaray'ın eski
kalecisi ve ileride başkanı olacak Ulvi Yenal da vardır.
Ulvi Yenal, hakem ve takım kaptanlarıyla toplantı yapar, Fenerbahçe
kaptanı "Büyük Fikret" itiraz etse, "Lisanslar olmadan maça
başlanamaz!" dese, hakem kural gereği bir süre bekleyecek ve sonra
Fenerbahçe'yi hükmen galip ilan edecektir.
Hayır, "Büyük" Fikret Arıcan itiraz etmez:
"Galatasaray takımının bütün oyuncuları bizim tanıdığımız,
arkadaşlarımızdır. Biz de karşıya, Taksim sahasına giderken
lisansları unutabiliriz... Hiçbir itirazımız yok, lisanlar nasıl
olsa gelir, maça başlayalım."