Yakışıklı din hocası Serhat Karanfil'den bomba açıklamalar
Abone olYakışıklılığıyla fenomen olan Din kültürü ve ahlak bilgisi hocası Serhat Karanfil, ilk kez konuştu.
Din kültürü ve ahlak bilgisi hocası Serhat Karanfil,
geçen hafta en çok konuşulan isimlerden biri oldu. Bir öğrencisinin
fotoğrafını sosyal medyada paylaşması sonrası takipçi sayısı hızla
artan Karanfil,"Sizin için 'Fotoğrafları İslamiyet’ten daha hızlı
yayılan din hocası' yorumları yapılıyor" sorusuna
"İslamiyet, somut bir şekilde ortaya çıkmış,
canlı canlı, yüz yüze yapılan bir etkileşimin eseri. O yüzden zaman
alması çok mantıklı. Benim tek bir dersle tanınmam da sadece
internetle alakalı" yanıtını verdi.
Hürriyet gazetesinden İpek İzci'ye konuşan Serhat Karanfil, fenomen
din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Serhat Karanfil'le konuştu.
Staj için gittiği lisede öğrencilerinden biri gizlice
fotoğraflarını çekip internete yükledi, olanlar oldu. Sadece bir
günde 30 bin takipçi kazandı, sayı her dakika artıyor. Yeni sosyal
fenomeni Serhat Karanfil kendisine yöneltilen aşırı ilgiyi
yorumladı: “23 yaşında biri olarak böyle bir fiziğe sahip olmam
normal. Hem benim gibi başka arkadaşlar da var. Yakışıklı
gezenler...”
Sizin için “Fotoğrafları İslamiyet’ten daha hızlı yayılan
din hocası” yorumları yapılıyor. Neler oluyor?
İslamiyet, somut bir şekilde ortaya çıkmış, canlı canlı, yüz yüze
yapılan bir etkileşimin eseri. O yüzden zaman alması çok mantıklı.
Benim tek bir dersle tanınmam da sadece internetle alakalı. Kaldı
ki benim İslamiyet’le kıyaslanmam çok yanlış bir çaba olur.
O dersi Erenköy Kız Lisesi’nde mi verdiniz?
Evet, Mart ayının ortalarında iki defa gittim, ders işledik. Fakat
ben şu an Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni değilim. Stajyer
öğretmenim. Üniversite dördüncü sınıf öğrencisiyim. Formasyon
eğitimi aldığım için staj yapmak durumunda kaldım.
Ne anlattınız o derste?
Haccın ve Umre’nin sembolik ve kültürel etkilerini konuştuk.
Ve sonra bir öğrenci fotoğrafınızı çekti.
Evet, ben farkında bile değildim. Haberini yapmışlar, görmedim
bile. Arkadaşlar gösterdi. İşin büyüdüğünü görünce de şaşırdım. O
gizli çekimden sonra da film koptu.
Bu kadar ilgi görmenize şaşırdınız mı?
İlk olarak şaşırmıştım fakat bir süre sonra insan alışıyor.
Düşünsenize her hafta yürüdüğünüz bir yolda tekrar yürürken
etrafınızdan “Serhat Hocam” gibi sözler işitiyorsunuz hatta
fotoğraf çekilmek için gelen dahi oldu. Ben bu durumun şahsım adına
hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Okulunuzda durum nedir? Kıyafetleriniz yadırganıyor mu?
Bence hayır. Çünkü benim gibi başka arkadaşlar da var. Yakışıklı
gezenler… Ben zaten okulda böyle değilim. Çok salaş takılıyorum,
saçlarımı bile taramam. Bugün gördüğünüz halimi okulda kimse
görmemiştir.
Hayalinizde ne var?
Eğitimci olmak var. Allah-ü Teala’nın istediği gibi yetişen genç
bir Müslüman olmak ve aynı şekilde genç Müslüman kardeşler
yetiştirmek. Bu benim hayat felsefem ve tek temenim.
Başka?
İnsanları şaşırtmak, uyandırmak ve dürtmek istiyorum.
Neyle?
Giyimim, konuşmalarım, yaşam tarzım ve tecrübelerimle.
Amacınız “Böyle de bir din öğretmeni olabilir”i
göstermek mi?
Hayır, “Böyle de bir Müslüman olabilir”i göstermek. Çünkü toplumsal
algılarımızda bazı şeyler çok kalıplaşmış.
“Ya sen din hocasısın. Kerem Bürsin gibi poz vermek niye?
Nerede senin göbeğin, kelin” diye yorum yapmışlar.
23 yaşında birisi olarak böyle bir fizyolojiye sahip olmam normal.
Yani şimdilik kelim, göbeğim yok. Ama ileride? Onu bilemem. Poz
konusuna gelince de hobi diyelim. Gelecekte ne iş yaparım
bilmiyorum. Televizyonda güzel programlar oluyor. Ben özellikle
Türkiye’deki hocalarımızı takip ediyorum. Ama ancak Avrupa’daki
âlimleri de takip ediyorum.
Ne fark görüyorsunuz?
İki tarafın da konuştukları şey aynı, sadece hakikate giden yollar
farklı. Burada karşımıza çıkan en belirgin özellikse bence üslup.
Yabancılar, bu işi daha mizahi yapıyor. Onların bir “Heyy, Come on”
demesi insana yetiyor sanki. Adeta stand-up gösterisinde tebliğ
yaparcasına. Bunu bizim hocalarımızdan duymamız zor. Yani tabii ki
bir Türk’ten “Come on” demesini bekleyemeyiz ama o da konulara
kendi dilinde bu tarz bir üslupla yaklaşabilir diye düşünüyorum. Bu
bağlamda Avrupa’dakiler çok sıcakkanlı geliyor bana. Tamam, bizim
hocalarımız da öyle ama herhalde sosyo-kültürel bir durum bu.
Hayalim samimi bir şekilde, gerekirse gülerek gerekirse ağlayarak
ama mutlaka şaşırtarak insanların önüne çıkıp bir şeyler başarmak.
“Ya, evet böyle bir Müslüman olabilirmiş” desinler. Ama bunu neyle
dedirteceğim henüz belirsiz. Öğretmen olacağım bile kesin değil.
Formasyon eğitimim sürüyor.
Instagram’a şöyle yazmışsınız: “Ünlü ya da fenomen olmak gibi bir
derdim olmadı ya da olmayacak.”
Evet. Ve şu da var: Ben bu yola çıkarken, İmam Hatip’te kat sayı
problemi vardı. Bana insanlar “İmam Hatip’i tercih etme çünkü
geleceğin yok” demişti. Ama ben kimseyi dinlemedim. Nasıl
anlatayım? Ben kendimi orada hissettim. Tabii bunda ailemin
muhafazakar olmasının da payı var. Ancak bu kararımdan hiç pişman
olmadım. Fakat bugün birçok insan tarafından tanınıyor olmak benim
geleceğe dair fikirlerimi de etkilemiş durumda. “Madem bu kadar
insan tanıyor, bir şeyler yapmalıyım” diyorum. “Bu ilgiye hakkını
vermeliyim” diye düşünmeden de edemiyorum. Sonuçta İlahiyat okumam,
bu şekilde giyinmem ve insanlara bu şekilde eğitim veriyor olmam
insanların ilgisini çekti. Bugün bu röportajı yapmamızın nedeni
bile o gün katsayı problemine rağmen İmam Hatip’i seçmem.
İmam olmayı düşünmediniz mi?
Onu yapamayacağımı düşündüm. Fıtratıma uygun olduğunu düşünmüyorum.
Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğrenciyken birçok defa hutbe
verdim ama içimde imam olma düşüncesi oturmadı. “Onu da başkası
yapsın” dedim.
Fotoğraflarınız nedeniyle soruyorum, modellik mi
yaptınız?
Profesyonel olarak hayır. Modellik yapan arkadaşlarımla birtakım
çekimlerde yer aldım. Onun dışındaki fotoğraflarıysa arkadaşlarım
çekti.
Film, dizi veya reklam teklifi gelirse ne
yapacaksınız?
Gelirse, o teklifin ne olduğuna, az önce anlattığım hayat
felsefemle örtüşüp örtüşmediğine bakıp ondan sonra karar vereceğim.
Zaten bana sunulabilecek teklif de bana uygun olur diye
düşünüyorum. Sanki şöhret istiyorum gibi de algılanmasın ama
çizgilerim dahilinde bir şeyler başarmak istiyorum. Ben şu an
Serhat Karanfil’im, okula giden ve demin duyduğunuz gibi
döner-ekmek yiyecek bir arkadaşım. Fotoğraflarımın yayılması
dışında, kimseden bir farkım yok.
Hiç olumsuz eleştiri aldınız mı?
Sadece Instagram hesabım var, onu da sahte profilleri engellemek
için açık tutuyorum. Yorumlara bakmıyorum. İnsanların bedenim
hakkında konuştuğu şekilde bir üne sahip olmak istemiyorum, böyle
bir niyetim yok. Benim bedenim, yüzüm, gözüm neden konuşulsun? Ben,
yaptıklarım ve yapacaklarımla ortaya çıkmalıyım.
“Birlikte zemzem suyu içelim mi yakışıklı” şeklinde bir yorum
gördüm az önce.
Buna güldüm. Bu insanlar analitik zeka yapısına sahip. Zemzem suyu…
Kime nasıl espiri yapacaklarını çok iyi biliyorlar.
Size sürekli bir şeylerin caiz olup olmadığını sormaları
peki?
Evet, benden adeta fetva bekliyorlar.
Fetvanızı verecek misiz hocam?
Hahaha! Hiçbir zaman. Öyle bir şey yapamam, “kimseye şunu yap ya da
şunu yapma” diyebilecek bir konumda değilim. Onu büyüklerimiz zaten
yapıyor.