"27 yaşındayım... Bir kez evlenip boşandım, 7
yaşında kızım var... Yakışıklı, boylu poslu, dürüst, sözünün
arkasında olan, adam gibi bir adamla evlenmek istiyorum... Ben
kocamı mutlu ederim..."
Bu sözleri duyunca şaşkın şaşkın kalıverdim ekran önünde...
"Allahım ne oluyor bize" dedim...
Ya ben geri kaldım, ya bu millet çok hızlı gidiyor...
Sanal alem kesmemiş bizim milleti...
Canlı yayında TV ekranlarından arar olmuşlar artık kocayı...
FOX'un şu meşhur "pazarlama"
pardon, "çöpçatan" yok bu da değildi,
"iki gönül bir olunca" isimli evlilik programına
takıldım...
O sırada şu yukardaki sözleri diyen kızımızın "koca arama
bandı" dönüyordu ekranda...
Şuh bir edayla saçlarını yana savurup;
-"Ben kocamı mutlu ederim..."
deyişini duymasam hiç bulaşmayacaktım valla...
O nasıl bir tanıtım bandıydı öyle...
Bu nasıl bir program allah aşkına...
Kadına öyle bir tanıtım bandı hazırlamışlar ki...
Tam bir "pazarlamacı" edası...
Hoş mesleği de oymuş kızımızın ya...
Neyse mevzu bu değil...
Mevzu insanları "pazarlamaya açan" bu
program...
Nereden, nasıl buluyorlar bu programa çıkacak insanları
bilmiyorum... Aklı başında bir insanın yapacağı iş değil...
Gördüğümü anlatayım azıcık size...
Evlenmek isteyen kadını çıkarıyorlar kamera önüne...
Şöyle boydan bir görüntülüyor önce kamera...
Ardından yakın plana kesiyor... Yüzünü, kaşını
gözünü, saçını sunuyor ekran başındakine... Elbette bunlar
çaktırmadan muhabbet esnasında oluveriyor... Bu arada ekran
başındaki erkekler de kadını, sağdan soldan inceliyorlar.
Beğendi mi, hemen telefona sarılıp numarayı çeviriyor;
Tanık olduğum diyaloğu da aktarayım...
Kadın 48 yaşında, 17 yaşında bir kızı
var...
İkinci taliplisi bir öğretmen...
-"Çok beğendim hanımefendiyi, saçları çok hoşuma gitti,
onun için aradım..." diyerek konuşmaya
giriyor...
Koca arayan kadın telefondaki taliplisine "kaç yaşında" olduğunu
soruyor...
-"28 yaşındayım..." yanıtı gelince
-"Ooo..." deyip kahkahayı basıyor...
Öğretmen laubali bir ses tonuyla;
-"Niye gülüyorsunuz bayan, küçük mü geldim
size?" diye soruyor...
Bu programa katılacak akıllıları nereden buluyorlar dedim gerçi
ama...Yurdum insanı Aziz Nesin'i haklı çıkarma
gayretinde...
Kadının yayına bağlanan taliplilerine baksanıza...
Biri İstanbul beyefendisiymiş...
Diğeri öğretmen...
Üçüncüsü ise İngiltere'de eğitim görmüş bir
turizmci...
Koca arayan hanım da stilist ve aynı zamanda
güzellik uzmanı...
Yani "eğitimsiz" "cahil-cühela" takımı değil bu pazarlamaya
alet olanlar...
Aslında ar damarlarını çatlatan o kadın
programlarından sonra geleceğimiz nokta buydu... Aile
sırlarını ekrandan saçan halkımız, karıyı-kocayı da
ekrandan arıyor işte...
Ne diyeyim;
Kahrolsun "görücü usülü", yaşasın "ekran
usülü"...