Yakılan evraklarda suç unsuru yok!

Antalya'da seçimleri kaybeden CHP'li Mustafa Akaydın'ın bazı evrakları yaktığı iddiasıyla ilgili soruşturma tamamlandı. İçişleri Bakanlığı, yakılan evraklarda suç unsuruna rastlanmadığını açıkladı.

Antalya'da 30 Mart yerel seçimlerinden sonra, seçimi kaybeden dönemin Belediye Başkanı CHP 'li Mustafa Akaydın'ın belediye atölyesinde imha ettirdiği evrakta hiçbir suç unsuru bulunmadığına ilişkin raporu İçişleri Bakanı Efkan Ala onayladı. Akaydın AK Partilileri 'özür' dilemeye davet ederken, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Menderes Türel ise hukuki süreç tamamlandıktan sonra açıklama yapılacağını belirtti.

 

30 Mart yerel seçimlerinin ardından dönemin CHP'li Belediye Başkanı Akaydın'ın seçimleri kazanan Ak Partili Menderes Türel için odasını boşaltırken, Boğaçayı şantiyesinde yakarak imha ettirdiği evrakı Mülkiye Müfettişleri inceledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Türel'in imha sırasında şantiyeye gelerek 'suçüstü' yaptığı olayın ardından başlatılan incelemenin sonucu, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından Bakan Efkan Ala'ya sunuldu. Yazıda yakılan evrakın hemen her belediyede olabilecek yazışmaları ya da belgeleri içeren evrak olduğu belirtildi. 

 

 

Evrakların çoğunluğunun fotokopi, ıslak imzalı belgelerin de bir kısmının 2'nci ya da 3'üncü nüsha olduğunun belirtildiği yazıda saklanması gereken belge mahiyetinde evrak bulunamadığı kaydedildi. Bununla birlikte yakılan belgelerinin asıllarının belediyede mevcut olduğu, bu belgelerin incelendikten sonra 'aslı gibidir' şeklinde onaylanarak Mülkiye Müfettişleri'ne teslim edildiğinin belirtildiği yazıda şu ifadelere yer verildi: 

 

"Evrak içinde gizli kaşeli ve ıslak imzalı bir yazıya rastlanmadığı, belgelerin içeriğine bakıldığında da gizli bilgi içeren bir evraka rastlanmadığı hemen her belediyede yapılan rutin yazışmalar olduğu, yapılan işlemde suç unsuru bulunmadığı eylemeni karşılığının bir cezasının da mevzuatta öngörülmediği anlaşılmıştır." 
 

Bu çerçevede dönemin CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, dönemin Hukuk Müşaviri İlker Gedik, belediye memuru Ahmet Sonuvar, eski Özel Kalem Müdürü Oya Uysal, makam sekreteri Elif Aksünger, başkanlık makamı koruma personeli Turan Yazar hakkında işledikleri fiilin suç konusu olmaması nedeniyle yapılacak bir işlem bulunmadığı belirtildi. 

 

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve Bakan Efkan Ala'ya gönderilen yazı 12 Kasım tarihinde Bakan Ala'dan 'Olur' imzası alırken, yazıda o dönem Antalya Valiliği görevinde bulunan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Sebahattin Öztürk'ün de imzası bulunuyor. 

 

 

Antalya'da seçimlerin ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Ak Parti İl Başkanı Mustafa Köse ve Ak Parti Antalya Milletvekili Gökçen Enç tarafından asılsız iddialarının konusu haline getirildiğini savunan Akaydın, “Artık hesap ortada. Şimdi kendilerini Antalya ve Türkiye kamuoyundan özür dilemeye davet ediyorum. Buna hakkım var" dedi. 
 

Büyükşehir'in Boğaçayı atölyesinde evrak yakma emrini kendisinin vermediğini, evrakın orada yakılmaya başlanmasıyla, Türel ve beraberindekilerin oraya gelişine kadar yaşanan sürecin tamamen bir kumpas olduğunu iddia eden Mustafa Akaydın, “Hakkımda 'yolsuzluğa batmış, kirli ilişkilere bulaşmış bir başkan' algısı yaratmaya çalıştılar. Ama kendimden o kadar eminim ki, 5 yıllık süreçte her işi olabildiğince şeffaf götürmeye çalıştım. Ama kafa bulandırmak istiyorlar. Aile efradımda bile 'Bizim çocuk bu işlere bulaştı mı acaba?' diye bir soru oluşturmayı başardılar" diye konuştu. 

 

Akaydın, Boğaçayı atölyesinde yaşanan olayların ardından kendisinin ABD 'ye kaçacağının iddia edildiğini, Büyükşehir Belediyesi'nin Ak Partliler tarafından basıldığını, belediye çalışanı bir kadının Milletvekili Enç tarafından darp edildiğini hatırlattı. 

 

 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Mustafa Akaydın tarafından bazı belediye evrakının yakılması hususunda İçişleri Bakanlığı'nca ortaya konulan raporla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, şu yazılı açıklamayı yaptı: 

 

“Hukuki sürecin tamamlanmadığı bir hususta görüş belirtmek için erken. Konu Danıştay'da değerlendirme sürecinde. Karar kesinleşmeden bir açıklama yapmayı doğru bulmuyorum. Hukuki süreç tamamlandıktan sonra açıklama yapılacaktır."