İsrail askerlerinin savaşta "Yahudi dinine mensup olmayan kadınlara tecavüz edebileceğini" söyleyen İsrail ordusu hahambaşı adayı haham Eyal Karim'in, açıklamalarından geri adım attığı bildirildi. İsrail'deki sol partilerden Meretz tarafından yapılan yazılı açıklamada, Karim'in İsrail Yüksek Mahkemesine yazılı beyanda bulunarak, "İsrail askerlerinin savaşta Yahudi olmayan kadınlara tecavüz edebileceği" ve kadınların askere alınmasını eleştiren açıklamalarından geri adım attığı belirtildi. Açıklamada, "Meretz partisinden Knesset üyelerinin mahkemeye verdiği dilekçenin ardından Eyal Karim, Yahudi olmayan kadınlar, eşcinseller ve Yahudi olmayan askerler hakkındaki açıklamalarında geri adım attı. Karim, kadınlara tecavüze tamamen karşı olduğunu ifade etti." denildi. Öte yandan, Haaretz gazetesinin haberinde de Karim'in İsrail Yüksek Mahkemesine gönderdiği mektupta, "Her haham, din adamı ve dini şahsiyet hata yaptığını itiraf etmekten kaçınmamalıdır. Ben de hata yaptığımı itiraf etmekten geri durmam. Ben de karmaşık bir konuda bana sorulan bir soruya verdiğim kısa cevapta hata yaptım. Halbuki bu tür konuların Yahudi şeriatında birçok farklı açıklaması var." ifadelerini kullandığı aktarıldı. Haberde, hiçbir zaman "İsrail askerlerinin savaş zamanında kadınlara tecavüz edebileceği" şeklinde bir düşüncesi olmadığını ve buna karşı olduğunu belirten Karim'in, "Ancak cümlemi düzgün kurmakta hata ettim ve bu yanlış anlaşılmadan birileri rahatsız oldu. O zaman rahatsız olanlara özrümü beyan etmiştim." sözlerine yer verildi. Haaretz gazetesi, İsrail Din İşleri Bakanı David Ezulai'nin daha önce Karim'i savunduğunu belirtmiş, Adalet Bakanı Ayelet Shaked'in de Yüksek Mahkemenin hükümeti ilgilendiren mevzulara karışmaması gerektiği yönündeki sözlerini aktarmıştı. İsrail Yüksek Mahkemesinin konuya ilişkin kararını ne zaman açıklayacağı ise henüz belli değil. İsrail ordusu hahambaşılığına adaylığını açıklayan Eyal Karim, İsrail askerlerinin Yahudi olmayan kadınlara tecavüz edebileceğini, eşcinsellerin hasta veya özürlü muamelesi görmesi gerektiği ve benzeri şekilde açıklamalarda bulunmasının ardından İsrail kamuoyunda büyük tartışmalara yol açmıştı.