Yahudi lobisinin dediği oldu
Abone olUNESCO'nun başına gelecek isim konusunda kıyasıya bir çekişme vardı.. Beşinci tur oylama ile yeni isim belli oldu.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü
(UNESCO) Genel Direktörlüğü için en güçlü aday olarak gösterilen
Mısır Kültür Bakanı Faruk Hüsni, Yahudi lobilerinin de aleyhteki
propagandasının sonucu olarak bu göreve
seçilemedi.
Örgütün 58 üyeli yürütme komitesinde dün yapılan beşinci tur oylama
sonucu Bulgar Irina Bokova 31 oy alarak 27 üyenin desteğini
sağlayan Hüsni'yi mağlup etti. Seçim sonucu İsrail ve ABD'deki
Yahudi lobileri tarafından sevinçle karşılandı.
Geçtiğimiz yıl parlamentoda yaptığı bir konuşmada Hüsni'nin
söylediği öne sürülen 'Mısır kütüphanelerinde İsrailli bir kitap
bulursam kendi ellerimle hemen yakarım.' yönündeki ifadeler Yahudi
lobilerini ayağa kaldırmış ve başta basın yayın kuruluşları yoluyla
olmak üzere Hüsni aleyhine kampanyalar başlatılmıştı.
Yahudi İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL) adlı Yahudi örgütü
Bokova'nın seçilmesini 'örgüt oyunu bilim ve kültürü uluslar arası
toplumu birleştirme yolunda kullanmıştır.' ifadeleriyle
alkışlarken, diğer bir Yahudi örgütü B'nai B'rith de seçimin
örgütün misyonuyla doğru orantılı olduğunu öne sürdü.
İsrail hükümeti de seçimi alkışladığını belirterek İsrail ve UNESCO
arasındaki ilişkilerin daha da derinleşeceğini duyurdu.
Halen örgütün başkanlığını yürüten Japon Koichiro Matsuura'nın
görev süresi kasım ayında sona eriyor. Merkezi Fransa'nın başkenti
Paris'te bulunan örgüt başkanlığı için geçtiğimiz Perşembe'den
itibaren başlayan oylamalarda hiçbir aday yeterli oyu
alamamıştı.
22 yıldır Mısır Kültür Bakanlığı görevini yürüten Hüsni'ye yönelik
Yahudi lobisinin baskısı bu yıl başında Fransız Le Monde dergisinde
ortak bir makale kaleme alan Fransa'nın önde gelen Yahudi
entellektüellerinden Bernard-Henri Levy ve Claude Lanzman ile
Amerika'nın Nobel ödüllü Yahudi aktivistlerinden Elie Wiessel
Hüsni'nin yayınladığı ortak makale ile başlamıştı. Üç isim
Hüsni'nin UNESCO başkanı seçilmesinin dünya için bir utanç
olacağını öne sürmüştü.
Foreign Policy dergisi de Hüsni'nin açıklamalarını skandal olarak
değerlendirmişti.