Yahnici, Bahçeli'yi topa tuttu
Abone olMHP'nin, bindiği dalı kestiğini belirten Yahnici, Bahçeli'nin ilişkilerinin iyi olmadığını söyledi.
Şevket Yahnici, "Bahçeli'nin Medyayla iyi ilişkileri yok, iş
alemiyle yok, yabancı misyonla yok, sivil toplum örgütleri ve lobi
kuruluşlarıyla yok. Herkes MHP'den hâlâ çekiniyor" dedi. MHP, 12
Ekim 2003'te kongresini yaptı ve Bahçeli tekrar genel başkanlığa
seçildi. Yahnici, bu kez Merkez Yönetim Kurulu'na (MYK) aday
olmadı, sadece parti üyeliği sürüyor. Yönetim dışında kalan Yahnici
ile bu durumun nedenlerini konuşuyoruz. Şevket Bülent Yahnici biraz
gerilere gidip, yakın geçmişte yaşananları anlatarak başlıyor:
"Eğer Devlet Bey'in kişisel yanlış kararları olmasa, 21'inci dönem
parlamentosu şu anda devam ediyor olacaktı" diyor. Malum,
Türkiye'yi 3 Kasım 2002 seçimlerine götüren, MHP lideri Bahçeli'nin
7 Temmuz 2002'de Bursa Kocayayla'da yaptığı açıklama olmuştu.
Yahnici devam ediyor: "Bu karardan hiç kimsenin haberi yoktu.
Yanında olanlar orada, olmayanlar da benim gibi televizyondan
duyduk. Önceden kimseyle bir şey konuşmamıştı. Sonra da parti
içinde tartışması bile olmadı." İKİ KRİTİK KARAR Yahnici'ye göre,
Bahçeli'nin iki kritik noktada, iki hatalı kararı oldu: "Bakın,
Koray Aydın 12 Kasım kongresinde Devlet Bey'i, '3 Kasım'da seçim
olacağını, hepimiz 7 Temmuz'da ya yaylada, ya televizyondan duyduk'
diye eleştirdi. İyi de, aynı şey Koray'ın iade-i itibarında da var.
Devlet Bey, 'Koray Aydın'ın iade-i itibarını verdim, grup başkan
vekili yaptım' derken de kimseye danışmadı. Bu iki karardan biri
MHP'nin, diğeri de ülkenin kaderinde çok önemlidir. Ve her ikisinde
de kimseye danışılmadı." - Bugünkü tablo tamamen Devlet Bahçeli'nin
hatalarının sonucu mu size göre? "MHP, tam Nasrettin Hoca misali,
bindiği dalı kesti. Ülkenin, ideolojisine, görüşlerine en çok
ihtiyacı olacağı dönemde, MHP kendini Meclis dışına attı." KAMPANYA
BERBATTI -İyi ama, siz de Bahçeli'nin en yakın kurmaylarındandınız.
Şimdi dışarıdasınız ve şimdi eleştiriyorsunuz... "Görüşlerime
itibar edilmedi. Zaten birçok şey hiç konuşulmadı bile. Partinin
iktidar ortağı olduğu 18 Nisan seçimleri ve hükümet döneminde medya
ile ilişkilerinde ve kamuoyunda yaratılan havada, bu fakirin
naçizane imzası var. 3 Kasım'da ise bu iş bana verilmedi. 3 Kasım
öncesi bana göre; MHP'nin kampanyası berbattı. Müziği, afişleri,
konsepti berbattı. Sonuç da ortada zaten. İyi sloganlar, iyi
propaganda ve iyi tercihlerle MHP barajı kesinlikle aşardı ama
birçok konuda olduğu gibi parti yönetimi bunda da çuvalladı. Ben
basın ve propagandadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım ama
kimse ne bir şey sordu, ne görüşümüz dinlenildi. Ben miyim şimdi bu
sonucun sorumlusu? Düşünün ki MHP, Ortadoğu, Yeni Çağ ve Kurultay
gazeteleriyle bile problemli." HATALRINI GÖRMEZSSE Şevket Bülent
Yahnici, Bahçeli'nin hatalarını görmez ve bunlardan dönmezse,
MHP'nin yeniden düzelmesini pek mümkün görmediğini de belirtiyor.
Ve sözlerini şöyle sürdürüyor: - Devlet Bahçeli, seçim sonuçları
üzerine görevi bırakma kararı vermişti. "3 Kasım'ın öncesinde de,
sonrasında da gerekenler yapılmadı. Devlet Bey, seçim sonuçları
üzerine görevden ayrılacağını açıkladı. O gün, odada oturuyorduk
hep birlikte. Bir anda, basın toplantısı yapılmasını istedi.
Aşağıya indik ve kararını orada kamuoyu ile birlikte öğrendik.
Yine, bundan da haberimiz yoktu hiçbirimizin. 12 Ekim kongresi de,
gerekenler yapılmadan gerçekleştirildi..." LİDERLİK VASIFLARI -
Sizin dram olarak adlandırdığınız, MHP'nin bu hali düzelir mi?
"Bakın, lider önce kendi düzgün, dürüst, namuslu olacak bu bir." -
Devlet Bahçeli böyle değil mi? "Öyle değil demiyorum. Önce kendisi
olacak, ama bu yetmez. Sonra da etrafındaki her insanın da düzgün,
dürüst, namuslu olmasını temin edecek. Liderlik budur." - O zaman,
Bahçeli bu anlamda lider mi değil sizce? "Böyle olmadığı için parti
bugün bu durumda. Yaşananlara bakınca, Devlet Bey'in kendisini
sorgulaması gerekmez mi? Bunu yapmıyor. Medyayla ilişkilerden
kaçınan kafa yapısıyla bu iş yürümez. Medyayla iyi ilişkileri yok,
iş alemiyle yok, yabancı misyonla yok, sivil toplum örgütleri ve
lobi kuruluşlarıyla yok. Herkes MHP'den hâlâ çekiniyor. Bütün bu
vaziyet ortadayken, birinin de "Ben sorumluyum" ya da en azından
"Yahu kardeşim gelin bir konuşalım" demesi lazım. DEVLET BAHÇELİ'Yİ
BİZ YARATTIK! Türkeş'ten sonra, biz Devlet Bey'in yanında yer
aldık. İlk basın toplantısında Devlet Bey'in yanına oturtacak iki
kişi bile bulamıyorduk. Böyle bir süreçten geçip yarattık biz
Devlet Bahçeli'yi. Ama sonra, O'nun tercihleri ortada. Bakın şimdi,
bir partinin 4-5 bakanı problem sonucu gitmez. Eğer bu oluyorsa,
ortada bir tercih, bir yönetim kusuru, zaafı var demektir. Hep
bakanlar problemli olacak değil ya. Sadece bakanlarda da değil.
Bürokrasi de de çok büyük tercih hataları yapıldı. Cumhurbaşkanlığı
seçimi gerçeği var. Kimse hatırlamıyor belki ama, o süreçte MHP'nin
yaşadıkları ortada. Bunların hepsi, yönetim zaafını gösterir."
TERCÜMAN