Sosyal medyanın hayatımızın her alanına fütursuzca girmesiyle
birlikte yeni bir meslek ve geçim kaynağı peyda oldu:
Trollük.
Bunlar için daha önce de “modern hariciler”
diye yazmıştım.
Tek meziyetleri her konu hakkında ileri geri konuşup görüş beyan
etmek olan troller her türlü milli ve manevi
duyguları istismar etmekten geri kalmıyorlar.
Hiçbir denetime maruz kalmadan kameranın karşısına geçen ve baş
kesip, adam asan bu zevat her türlü terbiye sınırını ihlal etmekten
de geri kalmıyor. Yeri geldiğinde küfreden, yeri geldiğinde tehdit
eden troller maalesef toplumsal barışın köküne kibrit suyu
döküyorlar.
Sosyal medya trollerinin en çok istismar ettikleri konu ise
“Din” ve "Osmanlı Devleti.” Daha
özele indiğimizde ise bu zevat en çok “Peygamber
Efendimiz” ile “Abdülhamid Hanı” istismar
ediyorlar.
Geçtiğimiz günlerde aldığı son model spor arabası ile gündeme
gelen bu trollerden bir tanesi hemen dini duyguları istismar ederek
“tebliğ yapmaya en güzel ve en hızlı şekilde gidebilmek
için” böyle davrandığını söyledi.
Peygamber Efendimizin zamanının en güzel devesine sahip
olduğundan dem vurarak kendine dayanak arayan bu zevata sormak
lazım: Peygamber Efendimizin deve sünnetine gelinceye
kadar yüzlerce sünneti ve davranışı var. Acaba bunlardan kaç
tanesini yerine getirdin?
Kaç gece Efendimiz gibi teheccüt namazına kalktın, kaç kere
Efendimiz gibi nafile oruç tuttun?
Hiç hayatında Efendimiz gibi günlerce aç kaldın mı ki onu kendi
densizliğine kalkan yapmaya çalışıyorsun?
Bu zevatın hepsi dini kavramları yakışmayan ve
uygun olmayan yerlerde kullanıyorlar. Anlıyoruz ki bunlar
“din tüccarları” “din bezirganları.” Ve bunu para
için şöhret için yapıyorlar.
Geçmişte ulemanın din konusunda ne kadar hassas olduğunu
biliyoruz.
İmam Ebu Hanife’nin kumaş tüccarı olduğunu bilmeyen
yoktur. Kumaş dükkanına bir müşteri geldiği zaman müşterinin
istemiş olduğu kumaşı keserken sesli olarak besmele çekmenin dahi
“dini istismar” olduğunu ve böylelikle “din
satmış” olunacağını söylüyor.
Ulema dahi dini kavramları kullanırken hassasiyet perspektifinde
her adımı değerlendiriyor. Günümüzde maalesef içi boşaltılmış bir
şekilde duçar kalınan istismardan dolayı din
adamları ve dindarlar bu kavramları kullanamaz hale geldiler. Çünkü
toplum üzerinde istismar edenler yüzünden karşılığının olmadığını
görebiliyorlar.
Din slogan değildir.
Din bir yaşantıdır, Allah’ı anacaksan kalpten yaşamak
gerek.
Bu trol grubu aslında savunduklarını sandıkları değerlere en
büyük zararı veren kişiler oluyor da haberleri yok zavallıların.
Sadece kendilerini rezil etmekle kalmıyorlar aynı zamanda güzel
dinimizin de güzelliklerinin önüne perde oluyorlar.
Ağızlarından tükürükler saçarak konuştuklarında İslam’ı ve
İslami değerleri koruduklarını sanıyorlarsa eğer yapmaları
gereken en iyi şey susmak ve ortalarda gözükmemektir.
İnanın ortadan kaybolmakla inandıkları iddia ettikleri değerlere
çok daha fazla hizmet edeceklerdir.
Hele bir de “sanatçı” olarak bildiğimiz ve yaşını
başını almış troller var ki onlar hepten komedi. Allah ile
irtibatlarını kavi tutacaklarına klavye mücahitliğine soyunup ele
güne maskara olduklarının farkında bile değiller.
Görüntü ve ses kirliliğinden başka bir işe yaramayan trollerin
maalesef en iyi yaptıkları şey “din bezirganlığı” ve
“Osmanlı hamaseti.”
Keşke ağızlarından düşürmedikleri Abdülhamid Han’ın
tırnağı kadar olabilseler.
Konuşmaya geldiğinde mangalda kül bırakmayan bu modern
külhanbeyleri iş yaşamaya geldiğinde bir çuval inciri
berbat ediyorlar.
Milli ve manevi duyguları istismar etmekten başka bir
meziyetleri olmayan trollerden bizim tek bir ricamız var:
Lütfen o murdar fikirlerinizi saf Müslümanların üzerinden
çekiniz.
Çekiniz ki İslam’ın ve davanın gerçek güzellikleri ortaya
çıkabilsin...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser