Yabancılara stopaj kalktı
Abone olMaliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Devlet Bakanı Ali Babacan, ortak basın toplantısı yaptı.
Maliye Bakanlığında saat 09.00'da başlayacak basın toplantısında
iki bakanın son gelişmeleri değerlendirdi. Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan, yurt içinde yerleşik yatırımcılar bakımından stopaj
oranını yeniden düzenlemeye karar verdiklerini ve bunun için yasa
maddesi ile Bakanlar Kurulu'ndan yetki almayı öngördüklerini
bildirdi.
Unakıtan, bu yetki çerçevesinde stopaj oranını, Devlet İç Borçlanma
Senetleri'nden (DİBS) elde edilen gelirler için yüzde 10, özel
sektör tarafından ihraç edilen borçlanma senetlerinde yüzde 10,
hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlar için yüzde
10 olarak değiştireceklerini belirtti.
Bakan Unakıtan, Bakanlıkta Devlet Bakanı Ali Babacan ile ortak
düzenlediği basın toplantısında, mali sistemde revizyon niteliğinde
yapılan ''8 maddelik'' değişiklikleri açıkladı. Unakıtan,
eurobondların stopaj sisteminin dışında bulunduğunu hatırlatarak,
bu uygulamanın aynen devam edeceğini ve yurtdışında yerleşik
yatırımcılar bakımından eurobondların yurt içinde yerleşik
yatırımcılara satılmasından elde edilen kazançlar için de beyanname
verilmeyeceğini söyledi.
YATIRIM FON VE ORTAKLIKLARIN VERGİ SİSTEMİ DEĞİŞİYOR
Yatırım fon ve ortaklıklarının vergilenmesinde mevcut sistemi
değiştirdiklerini bildiren Unakıtan, yeni sistemde fon ve ortaklık
bünyesinde vergileme yerine yatırımcılar nezdinde yüzde 10 oranında
stopaj yapılacağını kaydetti. Hisse senetlerindeki uygulamaya
paralel olarak portföyünün en az yüzde 51'i İMKB'de işlem gören
hisse senetlerinden oluşan fonların katılma belgelerinde, bir
yıldan daha fazla süre ile elde tutulanlar için herhangi bir stopaj
yapılmayacağını açıklayan Unakıtan, mevduat ve repoda eskiden
olduğu gibi stopaj uygulamasının yüzde 15 olarak devam edeceğini
ifade etti.
Unakıtan, 1 Ocak 2006 tarihinden önce ihraç edilen devlet iç
borçlanma senetlerinde eski sistemin aynen devam edeceğini
kaydederek, 1 Ocak 2006'dan sonra ihraç edilen DİBS'ler ile bu
tarihten sonra iktisap edilen diğer menkul kıymetlerden, bu kanunun
yayımı tarihinden sonra elde edilen kazançlarda da yeni oranların
geçerli olacağını bildirdi.
Bakan Unakıtan, gerçek kişiler hariç, vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerinden elde edilen kazançların, 2006 yılı için stopaj
kapsamı dışında bulunduğunu hatırlatarak, bu uygulamanın sürekli
hale getirildiğini de açıkladı.
Daha sonra Babacan söz aldı. Yapısal reformlar alanında bir çok
köklü adımlar atıldığını belirten bakan bankacılık sektörünün
sermaye yeterlilik açısından OECD içinde en yüksek seviyede
bulunduğunu hatırlattı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Dünya Bankası ile 2004
yılının ortalarında başlayan 3. Program Amaçlı Mali ve Kamu Sektörü
Yapısal Uyum reformunun dün gece itibarıyla tamamlandığını, buna
pakete ilişkin 500 milyon dolarlık ikinci ve son kredi diliminin
ise bugün itibarıyla serbest bırakılacağını bildirdi.
Babacan, Maliye Bakanlığı'nda Bakan Unakıtan ile ortaklaşa
düzenledikleri basın toplantısında, yapısal reformların önemli bir
ayağının, Dünya Bankası ile yürütülen ilişkiler içerisinde devam
etiğini hatırlattı. Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu'nun dün
gece toplanarak, bu reform paketini onayladığını ve bu reform
paketine ilişkin ikinci ve son kredi dilimi de bugün itibarıyla
serbest bırakacağını ifade eden Babacan, 500 milyon dolarlık bu
kredi diliminin, finansal büyüklüğünden öte, sembolik değerinin çok
daha önemli olduğunun altını çizdi.
Babacan, ''bu paket içerisinde mali sektör ve bankacılık sektörünün
yeniden yapılandırılmasına ilişkin pek çok adım vardı, bunları
tamamladık. BDDK ve TMSF'nin kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine
ilişkin adımlar vardı, bunlar da tamamlandı'' şeklinde konuştu.
Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kamu bankalarının yeniden
yapılandırılması ve özelleştirmeye hazırlanmasına ilişkin adımlar
vardı bunlar tamamlandı. İcra ve İflas rejiminin iyileştirilmesine
ilişkin konular tamamlandı. Böylece yapısal reformlar alanında da
bir başka eşiği geçmiş bulunmaktayız.''
YENİ YAPISAL REFORM PAKETİ
Yine Dünya Bankası ile yürütülmekte olan Kamu Sektörünün Kalkınma
Politikası isimli yeni bir yapısal reform paketine başladıklarına
işaret eden Babacan, bu paketle kamu harcama yönetimi ve kamu
yönetimi, sosyal güvenlik, sosyal dayanışma alanında pek çok
reformun desteklenmekte olduğunu vurguladı. Babacan, ''Bu paketin
de, 500 milyon dolar civarındaki ilk kredi diliminin, Temmuz ayı
başında serbest bırakılmasını bekliyoruz. Bu gelişmeler, yapılan
reformlar ve gerçekleştirilen adımların somut bir ifadesidir''
şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türk Bankacılık
Sektörü'nün, faiz hadlerine ve kur seviyesine karşı ''çok korunaklı
bir bilanço yapısına sahip olduğunu'' söyledi. Babacan, Maliye
Bakanlığı'nda Bakan Unakıtan ile ortaklaşa düzenledikleri basın
toplantısında, Türk Bankacılık Sektörü'nün, tarihinin belki de en
güçlü noktasında ve özellikle Merkez Bankası'nın açıklamış olduğu
finansal istikrar raporuna göre finansal istikrar endeksi tarihinin
en üst noktasında bulunduğunu anlattı.
Ekonomik programın temel unsurlarının, güçlü maliye politikalarının
yanında, yapısal refromların kararlılıkla, başarıyla devam etmesini
de içerdiğini belirten Babacan, ''yapısal reformlar kapsamında
bugüne kadar bir çok alanda köklü adımlar attık'' şeklinde konuştu.
Türkiye'yi pek çok gelişmekte olan ülkeden ayırt eden,
farklılaştıran adımlar atıldığını ifade eden Babacan, ''Kamu
sektöründe etkinliği, şefaflığı ve hesap verilebilirliği
güçlendirecek pek çok adım atıldı'' ifadesini kullandı. Babacan
şöyle devam etti:
''Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu, Kamu İhale Kanunu,
Vatandaşın Bilgi Edinme Kanunu, Kamu Görevlileri için Etik Kurallar
düzenlemesi, Kamu istihdamı ve yatırım programının rasyonelize
edilmesi, atılan adımların başlıcalarıdır. Yeni Bankacılık Kanunu
ile bankacılık sektörünün denetim ve gözetim çerçevesi, Avrupa
Birliği standartlarına yükseltildi ve sektörün sağlıklı işleyişine
yönelik sağlam bir altyapı da böylece oluşturulmuş oldu. Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu şu anda bu yeni kanunun uygulama
yönetmeliklerini hazırlama çalışmalarını hızla
sürdürmektedir.''
BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE YETERLİLİĞİ...
Bankacılık sektörünün geçirdiği operasyonel ve finansal yapılanma
sonucunda ciddi bir güç kazandığına işaret eden Babacan, şöyle
konuştu: ''Şu anda Türk Bankacılık Sektörü, Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içerisinde, sermaye yeterlilik
rasyosu açısından en yüksek değere sahip sektördür. Bankaların
yurtiçi ve yurtdışı bankalarla gerçekleştirdiği, devir, birleşme ve
satın alma işlemleri yine sektörü daha güçlü ve rekabetçi bir
konuma taşımış oldu. Mali göstergeler, sektörün oldukça sağlam bir
yapıda olduğunu göstermektedir. Güçlü ve riskini iyi yöneten bir
finans sektörü, global hareketlilik ortamında Türkiye'nin en önemli
avantajlarından birisini oluşturmaktadır.''
BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN GÜCÜ...
Son bu piyasa hareketliliğinden bir yıl önce başlayan çalışmalarda,
olası faiz hadlerinde ya da kurlarda olabilecek hareketlerde
bankaların tek tek tüm bilançolarıın gözden geçirildiğini,
simülasyonlar yapıldığını belirten Babacan, bütün bu analizlerde,
bankaların, faiz hadlerine ve kur seviyesine karşı çok korunaklı
bir bilanço yapısına sahip olduğunun görülmüş olduğunu ifade etti.
''Bu hareketlilikte görüyoruz ki Türk Bankacılık Sektörü, tarihinin
belkide en güçlü noktasında ve özellikle Merkez Bankamız'ın
açıklamış olduğu finansal istikrar raporuna bakacak olursanız,
finansal istikrar endeksi tarihinin en üst noktasındadır''
ifadesini kullanan Babacan, ''yine bankacılık sektörüyle ilişki
olmak üzere, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, ilk defa düzenli
olarak Hazine'ye kaynak aktarır konuma gelmiştir'' şeklinde
konuştu.
Kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ve özelleştirmeye
hazırlanmaları konularında da önem adımların atıldığını belirten
Babacan, yıllarca likidite sıkıntısı çeken kamu bankalarının, son
yıllarda yüksek performans sonucu elde ettikleri karı, bütçe geliri
olarak transfer ettiklerini kaydetti. Halk Bankası'nın
özelleştirilmesine ilişkin olarak danışman firma seçiminin
tamamlandığını hatırlatan Babacan, uygulamaya yönelik çalışmaların
devam ettiğini belirtti. Babacan, Vakıfbank'ın ilk halka arz
sürecinin başarıyla sonuçlandırıldığını da vurguladı. Mali sektörde
kaydedilen gelişmeleri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmek
amacıyla IMF ve Dünya Bankası ile birlikte yürütülen Mali Sektörün
Değerlendirilmesi programının başlatıldığının altını çizen Babacan,
bu reformun, tüm finans sektörünün çok daha şeffaf bir şekilde
uluslararası standartlarda revize edilmesi ve ayrıca raporlanması
açısından çok önemli olduğunu ve reformun takvime uygun bir şekilde
devam ettiğini belirtti.
Sosyal güvenlik reformuna ilişkin yasal düzenlemelerin
gerçekleştirilmekte olduğunu belirten Babacan, sosyal güvenlik
reformunun orta ve uzun dönemde Türkiye'yi daha rekabetçi bir hale
getireceğini ifade etti. Babacan, Sosyal güvenlik kurumlarının
yeniden yapılandırılan gelirlerinin, öngörülenden daha güçlü bir
performans gösterdiğini de vurguladı. Vergi reformu konusunda da
adımlar atıldığını ve vergi uygulamaları açısından Avrupa
Birliği'ne hergeçen ay daha uyumlu hale gelindiği kaydeden Babacan,
Maliye Bakanlığı'nın, hem kurumlar vergisi, hem de gelir vergisi
alanında vergi tabanını genişletecek ve vergi oranlarını düşürecek
önemli adımlar attığını ifade etti. Özelleştirmede tarihi adımlar
atıldığını vurgulayan Babacan, yatırım ortamını iyileştirme
çerçevesinde, yeni yasayla yerli-yabancı ayrımını ortadan
kaldırdıklarını söyledi.
YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ TOPLANTISI...
Babacan bu arada, 3. Yatırım Danışma Konseyi toplantısının 29
Haziran'da toplanacağını, bu toplantılarda Türkiye'deki yatırım
ortamının, yabancı yatırımcılar açısından değerlendirilmesini
istediklerini ve öneri ile eleştirileri dinlediklerini vurguladı.
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Kanunu'nun TBMM'den geçtiğini de
anlatan Babacan, özellikle orta ve büyük boyuttaki yatırımcıların
Türkiye hakkında bilgi almalarına sağlayacak imkanların
hazırlandığını ifade etti. Babacan, bütün bu gelişmeler sonucunda,
geçen yıl 9,7 milyar dolar olan Doğrudan Yabancı Sermaye girişinin,
bu yıl çok daha fazla olmasının beklendiğini kaydetti.
Devlet Bakanı Ali Babacan, özellikle bu yıl meydana gelen global
piyasalardaki hareketliliğin, yıl sonu için öngörülen enflasyon
hedefinin belki de bir miktar üzerinde 2006 yılının kapatılmasını
getireceğini söyledi. Devlet Bakanı Babacan, Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan ile yaptığı ortak basın toplantısında, çok kısa bir süre
içinde 3. ve 4. gözden geçirme ile ilgili çalışmaların tamamlanmış
olacağını ve IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun, Temmuz ayı içinde
toplanarak bu gözden geçirme çalışmasını resmi olarak da
sonuçlandırmasını beklediklerini söyledi.
Babacan, ekonomik programının en temel ve en öncelikli hedefinin
enflasyon ile mücadele ve fiyat istikrarı olduğunu vurgulayarak son
3-4 yılda gerçekleşen enflasyondaki düşüş sürecinin enflasyon
dinamiğinde gözlenen reel dönüşüm ve iyileşmelerin aslında bir
sonucu olduğunu belirtti. Mali disiplin ve Merkez Bankası'nın
bağımsızlığı, ekonomik politikaların güvenilirliğinin artması,
fiyatlama davranışlarında değişme, kur ve emtia fiyatlarında
enflasyona geçişkenliğin yapısının değişmesi, enflasyonist
bekleyişler ve ataletin kırılmasının çok önemli kazanımlar olduğunu
ve bunları korumakta ve daha da güçlendirmekte kararlı olduklarını
kaydeden Bakan Babacan, şöyle devam etti:
''Enflasyonla ilgili özellikle bu yıl meydana gelen global
piyasalardaki hareketlilik, yıl sonu için öngördüğümüz hedefin
belki de bir miktar üzerinde bir enflasyonla bu yılı kapatmamızı
getirecek. Ancak, ben daha önce de ifade ettim. Bunu aynı rüzgarlı
bir havada köklü bir ağacın hafif bir eğilmesine benzetmek
gerekiyor. Yani rüzgar devam ettiği sürece belki bu hedeflerden bir
miktar uzaklaşılacak. Ama bu rüzgarlar kesildiği zaman tekrar nasıl
ağaç eski yerine döner aynen sapa sağlam devam ederse enflasyonla
mücadeledeki hedefimize yine aynı o şekilde yaklaşmaya devam
edeceğiz.''
''ENFLASYON HEDEFİMİZDE DEĞİŞİKLİK YOK''
Enflasyon hedeflerinde kesinlikle bir değişikliğin olmadığını,
hedefin 2007 ve 2008 yıllarında yüzde 4 olduğunu belirten Devlet
Bakanı Babacan, Merkez Bankası'nın daha önce birçok kez açıkladığı
üzere tüm para politikalarının bu hedefler doğrultusunda
gerçekleşeceğini söyledi. Hükümet olarak, hem bütçe disiplini
açısından hem de diğer uygulamaları açısından bu enflasyon
hedeflerine ulaşabilmek için ne gerekirse yapmaya devam
edeceklerini vurgulayan Babacan, şunları kaydetti: ''Bunun
içersinde hem kamu ürünlerinin, kamunun fiyat destekli ürünlerinin
politikalarında, aynı zamanda gelirler politikalarında gelecek sene
için yüzde 4 ve ondan sonraki sene için yüzde 4 hedeflenecek, buna
uyumlu kararlar alacağız. Bu, yine enflasyon ile mücadele için
kararlılığımızın en önemli, en somut delili olacak.''
BÜYÜME
Büyüme konusunda Türkiye'nin potansiyelinin çok arttığını belirten
Bakan Babacan, toplam faktör verimliliğinde artışın, özel
yatırımlardaki artış ve yapısal reformların katkısıyla Türkiye'yi
farklı bir büyüme dönemine soktuğunu kaydetti. Türkiye'nin artık,
sürdürülebilir yüksek ve özel sektör odaklı bir büyüme ortamını
yakaladığını anlatan Bakan Babacan, ''doğrudan yabancı girişine
ilişkin beklentilerimiz gerçekten çok çok iyi'' dedi
STOPAJ İNDİRİMİ YENİ YASAYI BEKLEYECEK
Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu, yatırım araçlarındaki
stopaj indirimlerinin yeni yasa ile birlikte yürürlüğe gireceğini
bildirdi. Devlet Bakanı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın menkul kıymet araçlarındaki yeni vergileme rejimine
ilişkin düzenledikleri basın toplantısının ardından, gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Arıoğlu, düzenlemeye ilişkin yasa yürürlüğe
girene kadar mevcut oranların uygulanmaya devam edeceğini söyledi.
Arıoğlu, ''Yeni oranlar, yasanın Resmi Gazete'de yayımı
tarihinden
itibaren geçerli olacak'' dedi.