Yabancılara işyeri açma kolaylığı
Abone olBakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Hükümet adına açıklama yapan Cemil Çiçek, yabancıların şikayetçi olduğu bürokrasi alanında getirilen yeni düzenlemeleri açıkladı.
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Türkiye'nin, 3
Ekim itibariyle AB ile müzakerelere başlayacağını, ancak
müzakerelerle birlikte, zaman zaman, bir kısım sıkıntılı durumlarla
karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Çiçek, Bakanlar Kurulu
toplantısının ardından, yaptığı açıklamada, Orman Endüstri
Mühendisleri, Orman Mühendisleri, Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleri
için mesleki düzenlemeye gidileceğini belirtti. Çiçek, bu
mesleklerle ilgili hak, yetki ve çalışma esaslarının yeniden ele
alınacağını kaydetti. Devletin, özel ormancılığı da teşvik etmesi
gerektiğini ifade eden Çiçek, bu konularla ilgili hazırlanan ve
imzaya açılan tasarıların TBMM'ye gönderileceğini bildirdi.
Yabancıların taşınmaz mal edinmeleriyle ilgili Tapu Kanunu'nun,
Anayasa Mahkemesi'nin 35. maddesi yönünden iptal edildiğini
anımsatan Çiçek, iptal kararındaki gerekçeler dikkate alınmak
suretiyle yabancıların karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara
uymak kaydıyla ülkede mülk edinmelerine imkan veren bir
düzenlemenin yasa tasarısı olarak imzaya açıldığını, süratle
TBMM'ye gönderileceğini kaydetti. Anayasa Mahkemesi'nin iptal
kararına 6 aylık bir süre verdiğini, bu süre dolmadan yasayı
çıkarmak istediklerini söyleyen Çiçek, bu yasanın ekonomik
faaliyetlere önemli ölçüde katkı sağlayacağını bildirdi. -BÜROKRASİ
KARGAŞASI- Toplantıda, Türkiye'de en çok şikayet edilen bürokrasi
konusu üzerinde durduklarını kaydeden Çiçek, buna büyük ölçüde
çözüm bulabilmeyi amaçladıklarını, özellikle yerli-yabancı
yatırımcıların işyeri açma ve çalışma ruhsatlarıyla ilgili bir
kargaşa yaşandığını belirtti. Konuyla ilgili çok sayıda mevzuat
bulunduğunu dile getiren Çiçek, bir müesseseyi açabilmek için çok
sayıda evrak gerektiğini, bunun da zaman kaybına yol açtığını
söyledi. Bürokrasiden örnek veren Çiçek, sıhhi işyerlerinin
ruhsatlandırılması için 52, umuma açık istirahat ve eğlence yeri
için Emniyet dahil belediye, SSK gibi birçok kuruluştan 68, gayri
sıhhi müesseseler için ise 43 evrakın tamamlanması gerektiğini
ifade etti. Bu konuda köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu dile
getiren Çiçek, ''Vatandaşı canından bezdiren bu kadar formaliteyi
olabildiğince asgariye indirebilecek ve süratle bunun
neticelenmesini temin edecek bir düzenlemeye ihtiyaç var'' dedi. Bu
amaçla Başbakanlık bünyesinde bir süreden beri çalışan komisyonun,
çalışmalarını büyük ölçüde tamamladığını ve Bakanlar Kurulu'na
bilgi sunduğunu kaydeden Çiçek, mevzuat hazırlanırken, 34 ilgili
kamu kurum ve kuruluşunun yanı sıra sivil toplum kuruluşları,
meslek odalarından görüş alındığını, 5 bin 830 girişimciyle mülakat
yapıldığını anlattı. Bu görüşler sonucu ortaya çıkan yönetmelik
taslağının toplantıda ayrıntılı incelendiğini, bir-iki konuda bazı
bakanların itirazları bulunduğunu söyleyen Çiçek, bunun da
önümüzdeki hafta başına kadar değerlendirileceğini ve önümüzdeki
hafta başında yönetmeliği imzaya açmış olacaklarını kaydetti.
Çiçek, ''Artık bundan sonra işyeri açmak isteyen insan, 6 ay 1 sene
dolaşmayacak, 52, 63, 45 tane evrak değil, mümkün olduğu kadar
birkaç evrakı geçmeyecek, süreye bağlı işlemler açısından süreler
uzun, ucu açık olmayacak, 7-15 gün veya daha kısa sürede bunların
sonlandırılması yönünde çok önemli bir çalışmadır'' dedi. Cemil
Çiçek, bu düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle şikayetlerin önemli bir
kısmının ortadan kalkacağını kaydetti. -BİRLİĞİN GELECEĞİ...-
Bakanlar Kurulu'nda AB konusunu da ele aldıklarını söyleyen Çiçek,
Türkiye ile müzakere sürecine yaklaşıldığı şu günlerde, Devlet
Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün konuyla ilgili yaptıkları
görüşmeler ve ziyaretlerle ilgili bilgi verdiklerini ifade etti.
Çiçek, 16-17 Haziran AB Zirve toplantısının da ele alındığını
belirterek, bu toplantıda esas gündemin AB'nin kendi iç sorunları
olduğuna işaret etti. Zirve sonuçlarının hala tartışıldığını
söyleyen Çiçek, Fransa ve Hollanda'da Avrupa Anayasası
referandumunun ''hayır'' ile sonuçlanmasının, birliğin geleceğiyle
ilgili bir kısım tereddütleri ve tartışmaları beraberinde
getirdiğini ifade etti. -''TÜRKİYE SOĞUKKANLI, KENDİNDEN EMİN...''-
AB'nin 2007-2013 yıllarını kapsayan Bütçe Taslağı üzerinde de bazı
ülkeler arasına görüş ayrılıklarının ortaya çıktığını anımsatan
Çiçek, şunları söyledi: ''Onun için bu zirve esas itibariyle
doğrudan Türkiye ilgili değil. Ancak tabiatıyla 3 Ekim müzakereleri
yapılırken bir kısım spekülasyonlar da içeriden ve dışardan
yapılıyor. Zirve sonucuna göre, 17 Aralık kararlarına bağlı
oldukları ve alınan tüm kararların uygulanmaya başlanacağı da bu
bildiride açıkça vurgulandı. Bunun sonucu şudur ki; Türkiye 3 Ekim
tarihi itibariyle müzakerelere başlayacaktır. Ancak, şunu da kabul
etmemiz gerekir ki bumüzakerelerle birlikte, zaman zaman, bir kısım
sıkıntılı durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Türkiye, 3 Ekim
müzakerelerine, görevlerini yapmış, taahhütlerini yerine getirmiş,
soğukkanlı ve kendisinden emin olarak başlayacaktır ve herkesin
bilmesi gerekir ki Türkiye'nin hedefi tam üyeliktir. Tam üyelik
hedefine kilitlenmiş bir Türkiye olarak bu müzakereleri
sürdüreceğiz, hazırlıklarımız buna göre yapılmaktadır.'' Adalet
Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, gündemlerindeki konuları, 1
Temmuz'a kadar yetiştirme ve bunları yasalaştırma noktasındaki
kararlılıklarının devam ettiğini belirtti. Çiçek, Bakanlar Kurulu
toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun, türban konusundaki Anayasa
değişikliği önerisine hükümetin yaklaşımının sorulması üzerine
Çiçek, bu sorunun muhatabının Hükümet olmadığını söyledi. Çiçek,
Anayasa değişikliğine Hükümet'in karar vermediğini, en az 184
milletvekilinin imzasının gerektiğini anımsatarak, ''Hükümet'te bir
görüşme yapılmadı, yapılması da esas itibariyle mümkün değil. Böyle
bir görüşü varsa, parti ve parlamentoyla alakalıdır'' dedi. Bir
soru üzerine Çiçek, Trakya Üniversitesi'ndeki bebek ölümlerinin
Bakanlar Kurulu'nda görüşülmediğini ifade etti. Bir gazetecinin,
''TBMM 1 Temmuz'da tatile girecek mi?'' sorusuna Çiçek, şöyle
karşılık verdi: ''1 Temmuz'da tatile girmesi, mutabakat ve içtüzük
gereğidir. Aksine bir karar alınmazsa Parlamento 1 Temmuz'da tatile
çıkar, 1 Ekim'de açılır. Dolayısıyla bizim telaffuz ettiğimiz
husus, içtüzük hükmünden ibarettir. Daha önümüzde 10 gün gibi
önemli bir zaman dilimi var. Zaman zaman TBMM, gündemindeki
konuları görüşmek ve tasarıları yasalaştırmak adına, yeri geliyor
cuma, cumartesi, pazar da çalışabiliyor ya da saatlerini daha uzun
tutmak suretiyle bu gündemi yetiştirmeye çalışıyor. Şu an,
gündemimizdeki konuları, 1 Temmuz'a kadar yetiştirmek ve
yasalaştırmak noktasındaki kararlılığımız devam ediyor.''
-''TÜRKİYE İÇİN LAZIM OLAN DÜZENLEMELER''- Çiçek, AB ile
müzakerelerde, Türkiye'nin muhataplarına karşı güvensizlik olup
olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Türkiye'nin üzerine
düşeni yapmaya çalıştığını dile getirdi. Çiçek, ''Bizim için esas
olan 17 Aralık'a giderken müzakere tarihinin alınması ve
müzakereleri kararlı şekilde sürdürmemiz'' dedi. Bu müzakere süreci
içinde Türkiye'nin yapacağı işler ve atması gereken adımlar ile
AB'nin yerine getirmesi gereken hususlar bulunduğunu vurgulayan
Çiçek, Türkiye'nin, kendi üzerine düşeni yapması halinde, bu
sürecin daha kısa olabileceğini anlattı. ''17 Aralık'a
hazırlanırken de böyle yapmaya gayret ettik. Türkiye, bunu başardı.
Biz kendimize güveniyoruz'' diyen Çiçek, şöyle devam etti: ''Bu
süre içinde Ulusal Program'daki taahhütlerimizi yerine getirdiğimiz
nispette, muhataplarımızla olan müzakerelerimizde daha güçlü, daha
kuvvetli bir şekilde bunu sürdürme imkanımız olacaktır. Daha işin
başlangıcında güvensizlik esasına dayalı bir tartışma açmak yerine,
bence görevlerimizi yapıp yapmama noktasında hassasiyetimizi ortaya
koymamız, üzerimize düşeni yapmamız lazım. Çünkü bunlar Türkiye
için lazım olan düzenlemelerdir. Türkiye, bunları kendi insanı için
yapmak durumundadır. AB süreci bunu hızlandırıyor ve takvime bağlı
olarak sistemli şekilde sürdürmemize imkan veriyor. Onun için AB
hatırına yapılmış, yapılacak olan şeyler değildir. Çağdaş bir
devlet, modern bir ülke olabilme şeklinde kabul edersek, meseleye
daha doğru yaklaşım ortaya koymuş oluruz.'' -''SPEKÜLASYONLARDIR''-
Çiçek, AB protokolünün, 1 Temmuz'dan önce imzalanması konusunda bir
gelişme olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün daha önceki açıklamaları
noktasında olduklarını belirtti. Hükümetin, Türk Telekom'un
özelleştirilmesinde değer tespiti yapıp yapmadığına yönelik bir
soruya karşılık Çiçek, bu tespitleri kendilerinin yapmadığını, bu
işin uzman kuruluşları bulunduğunu, bugün, bu konuyla ilgili gündem
maddesinin olmadığını kaydetti. Çiçek, ''Türban yasağının
kaldırılması için YÖK Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin
anayasa değişikliği önerisini ve cumhurbaşkanını halkın seçmesi
önerisini nasıl karşılıyorsunuz?'' sorusunu, ''Bugün bunları
konuşmadık. Anayasa değişikliği hükümet gündeminde olan bir konu
olmuyor. Bugün böyle bir değişikliği konuşmadık, kişisel kanaatimi
sorarsanız da sonra söylerim'' diye yanıtladı. ''Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın, Dünya Bankası'na gizli bir mektup yazdığı ve
burada 29 bin kamu işçisinin işten çıkarılacağının'' belirtildiğine
ilişkin bugün bazı gazetelerde yer alan haberlerin anımsatılarak,
hükümetin gündeminde işçi çıkarma olup olmadığına ilişkin bir
soruya Çiçek, şu karşılığı verdi: ''Hayır yok. Tam tersi. Bir kısım
özelleştirmeler nedeniyle bu tür spekülasyonlar yapılıyor.
Seydişehir ile ilgili olarak, bazı özelleştirmelerle ilgili olarak
şunu söyledik; yasal olarak emeklilik hakkını dolduranlar
dışındakiler için işten çıkarılma söz konusu değil. Tam tersi, yeni
iş sahaları açma, istihdamı artırmada önemli adımlar atmaya
çalışıyoruz. Gündemimizde kimsenin ekmeği ile oynamak gibi bir
düşüncemiz yok. Bunların hepsi gayri resmi beyanlar ve
spekülasyonlardır.''