Ya yaşatın, ya da öldürün

Kahramanmaraş'ta, 20 yaşında iken bir sokak kavgasında böbrek üstü bezleri parçalanınca 400 kiloya çıkan dondurmacı Recep Karsıkan, yine ötenazi istedi. Şişmanlığın kendisini çok yorduğunu, hastalık yüzünden her geçen gün ölüme daha fazla yaklaştığını belirten Karsıkan, bu nedenle ''ötenazi'' istediğini söyledi. Tedavisi mümkün olmasına rağmen, bir türlü tedavi olamadığını ve bunun kendisini çok üzdüğünü belirten Karsıkan, ''Tedavi edilecek bir hastayken, tedavi edilememek gibi kötü bir durum olamaz. Ben hayatımı tedaviye adadım. Obezite gerçeğinin ne olduğunu Türkiye'ye ben tanıttım. Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer, devletin yapısının, şişman usta gibi hantal bir yapıya sahip olduğunu söylemişti. Devletin sonunun da bana benzememesi için önlem alınması gerek. Sayın müsteşarımız çok esprili bir benzetme yapmış, ama beni 4-5 kişi nereye kadar götürebilir? Bir yerde bırakacaklar. İsterim ki, devletin hali benim gibi olmasın" dedi. Türkiye'de olmasa bile yurtdışında tedavi görebileceğini belirten Karsıkan, "Bir nefese muhtaç haldeyim. Artık araçlara rahat binmek istiyorum. Evde dört duvar arasından kurtulamayan, prangalar vurulmuş bir kişi oldum. Eşim artık bana bakmaktan rahatsız. Artık yükümü kaldıramaz hale geldi. Üretmeden tüketiyorum. 400 kilonun üzerine çıktım. Tedavim Türkiye'de yapılmasa da mutlaka dış ülkelerden birinde yapılır. Şişmanlığım beni hayata küstürdü, adetlerimize uygun değil ama ötenazi olmak istiyorum. Kaderim, Başbakanımızın iki dudağı arasında. Dış ülkelerden birinde yapılacak tedaviyle sağlığıma kavuşacağıma inanıyorum. Ağzımı dikseler bile yemeden kilo almaya devam ediyorum. Tek umudum kaldı, o da Allah'' diye konuştu.