Ankara Üniversitesi Adli Tıp Bölümü'nden
alınan sonuçlara göre ülkemizde
babalık testi
patlaması
yaşanıyor.
Beynini
kurcalayan, ya karım beni
aldatıyorsa sorusuna
cevap arayan binlerce Türk erkeği
babalık testi
başvurusu yapmış.
İşin korkuncu
dört babadan biri şüphesinde haklı
-Ama üçü
haksız.-
Eminim bu haberi
okuyup, ya ben de
çocuğumun babası değilsem şüphesiyle Adli Tıp"a başvuranların sayısı
artmıştır
Bu haberin yanına,
bir de eşinin peşine dedektif takanların, telefonlarını
dinletenlerin olduğunu eklersek, sanırım paranoyak bir toplum olup
çıktığımız sonucuna varabiliriz.
Zaten kimseye
güvenimiz kalmadı
Kapımızı çalıp bir
bardak su isteyen insanlar bizim için potansiyel
sapık, katil
oldu
Yolda kolumuza
değip geçen herkes bizim için fırsatçı oldu
Elini omzumuza
atan arkadaşımızdan bile huylanmaya başladık
Madem babana bile
güvenme sözü dilimize
pelesenk oldu
O zaman her türlü
teste tabi tutabilirsiniz eşlerinizi, çocuklarınızı,
yakınlarınızı
Ama her zaman
şüpheyle yaşamak yakar canınızı
***
Sanırım bu durumdan
kurtulmanın tek yolu karşınızdakine güven verebilmek ve güvenmeyi
öğrenebilmek.
Babalık testinde sonuç
negatif çıksa bile, bu şüpheyle test yaptıran bir erkek sanırım
hayatı boyunca bu ve buna benzer sorularla yaşayacak, hayatı eşine
de kendisine de zindan edecektir.
Ve tabii kadın
Böyle bir şey yapmadığına
inandırması için eşini, test sonucunun etkili olduğunu, sözlerinin
bir işe yaramadığını ve daha acısı eşinin böyle bir şüpheyle bir
tıp kurumuna başvurduğunu bildiğinde temeli sarsılan binayı nasıl
taşıyacaktır?
Bu şüpheyle yaşamak da,
şüphelenilen kişi olmak da çok acı
Bazı duygular
bulaşıcıdır
Birbirimize güvenmeyi
öğrenebilirsek, en mühimi de karşımızdakine güven vermeyi bilirsek
tüm topluma bunu bulaştırabiliriz
Birbirimize sadakatimizin,
güvenimizin ölçüsünü test etmek için tıbba ihtiyaç olmaması
dileklerimle