Hürriyet’in uygun gördüğü başlık; ”Agop’da bizim Rojin
de bizim” Kılıçdaroğlu’nun sözleri…
CHP’deki değişim, yani Y-CHP denilen oluşumun temel ilkelerinden
biri böyle sunuluyor.
Bu ve öteki “yenilikler” nedir diye bakılınca da görülen şu.
AK Parti’nin artık daha da geliştirdiği
tezleri!
CHP’nin “büyük atak yenilenme” diye sarıldığı üslup, üçüncü el bir
AK Parti modeli. Kılıçdaroğlu, bu üslupla iktidarı
yakalayacaklarını söylüyor.
Acaba böyle bir sonuca ulaşabilir mi!?
Mesela, kurultay salonunda Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde
üniversite öğrencisinin yurt meselesini nasıl çözeceğini
anlatırken.
Başbakan Muş ilinde hizmete sokulan birkaç modern öğrenci yurdu
hakkında bilgi veriyordu.
“Yapacağız!..” bir yanda , yapılan beri yanda…
Kılıçdaroğlu’nun iktidar olabilmesi için AK Parti tabanından da oy
alması lazım. Bu hesaplarla “göle maya” çalındığı ve başörtüsüne
sarılındığı biliniyor.
Başörtüsü konusunda nasıl çarşafa dolanıldığı bir yana.
Acaba neden Kurultay Salonunda ,etkin bir başörtülü hanım gurubu
yoktu!!?
Hani “Agop da Rojin de” benim derken bu da unutulmasaydı
ya..!
Başbakan çok rahat..!
“Bunları kaynağı, planı projesi yok. Bunların tek
özellikleri var yalan.” Diyor ve ekliyor..
“Kaynağın ne diye sorunca bize diyor ki, “Benim adım şu”.
Biz sana ismini sormadık ki. Senin adın karın
doyurmaz.”
Kılıçdaroğlu yüzde 42 oya iktidarı yakalamaktan bahsediyor.
Şu anda kendisine rüzgar verenikanadı kırık sermaye medyasında bile
çıkarıla çıkarıla yüzde 32 ye çıkarıldı.
Bazı araştırma şirketlerine göre de yüzde 26 civarında CHP.
Kılıçdaroğlu,ulusalcı tabanı çantada keklik görüyor. Kürt oylarına
sarılma yolları arıyor.
Dimyata pirince gider bir durumu var.
Başbakan rahat, çünkü hem siyaseti daha iyi biliyor hem de
seçmeni daha iyi tanıyor.