Woody Allenin üvey kızı yaşadığı tacizi anlattı
Abone olÜnlü yönetmen Woody Allen'in üvey kızı 7 yaşındayken kendisine cinsel istismarda bulunduğu suçlamasını yeniden gündeme getirdi.
Woody Allen’in Mia Farrow ile birlikte
evlat edindikleri kızları Dylan Farrow ünlü yönetmenin 7
yaşındayken kendisine cinsel istismarda bulunduğu suçlamasını
yeniden gündeme getirdi.
İşte Woody Allen’in evlatlık kızının New York Times gazetesine yazdığı açık mektup:
OYUNCAK TRENLERE BAKMAK ZOR
GELİYOR
“En sevdiğiniz Woody Allen filmi hangisi? Buna cevap vermeden önce
şunu bilmelisiniz: ben 7 yaşındayken Woody Allen beni elimden tuttu
ve evin ikinci katında tavan arasında loş yüklük gibi bir yere
götürdü. Bana yüzüstü yatıp erkek kardeşimin oyuncak tren seti ile
oynamamı söyledi. Ve sonra bana cinsel tacizde bulundu.
Bunu yaprken benimle konuşuyordu, bana iyi bir kız olduğumu
fısıldadı, bunun bizim küçük sırrımız olduğunu söyledi, Paris’e
gideceğimize söz verdi ve beni filmlerinden birinde yıldız
yapacağını söyledi. Oyuncağa bakıp durduğumu, trenin yüklüğün
içinde daireler çizdiğini hatırlıyorum. Bugün hala
oyuncak trenlere bakmak bana zor geliyor.
WODDY ALLEN TACİZ İDDİASINA NE DEDİ? YENİ AÇIKLAMA |
KENDİMİ BANYOYA
KİTLERDİM
Kendimi bildim bileli babam bana hoşuma gitmeyen şeyler
yapardı. Sık sık annemden, kardeşlerimden ve arkadaşlarımdan ayırıp
benimle yalnız kalmasını sevmezdim.Başparmağını ağızma
sokmasından hoşlanmazdım. Onunla yatağa girmek zorunda olmaktan ve
onun yatak örtülerinin altında iç çamaşırı ile olmasından
hoşlanmazdım. Başını çıplak dizlerime koyup nefes alıp vermesinden
hoşlanmazdım. Bu karşılaşmalardan kaçmak için
yatakların altına saklanır ya da kendimi banyoya kilitlerdim, ama
beni hep bulurdu.
O KADAR ÇOK YAPIYORDU Kİ...
Bu yaptıkları o kadar sık, o kadar rutindi ve beni
koruyacak olan annemden o kadar becerikli bir şekilde saklanırdı
ki, ben bunların normal olduğunu sanırdım. Kızlarına düşkün babalar
böyle yapar sanırdım. Ama bana tavan arasında yaptığı farklıydı. O
sırrı daha fazla saklayamadım.
Anneme babasının da ona Woody Allen’in bana yaptıklarını
yapıp yapmadığını sorduğumda cevabı gerçekten
bilmiyordum. Bunun kopartacağı fırtınadan da
habersizdim.
ANNEM BENİ MÜDAFA EDİNCE YALANCILIKLA
SUÇLADI
Babamın kardeşimle olan cinsel birlikteliğini, bana yaptığı
istismarı kapatmakta kullanacağını bilmiyordum. Annemi bu istismarı
kafama sokmakla suçlayacağını ve beni müdafaa ettiği için onu
yalancılıkla suçlayacağını bilmiyordum. Asla anlayamayacağım
hukuksal bir savaşın parçası olarak yalan söylediğimi acaba itiraf
eder miyim diye hikayemi defalarca doktor doktor anlatmak durumunda
kalacağımı bilmiyordum.
Bir noktada annem benimle oturup eğer yalan söylediğiysem bunun
yüzünden başımın belaya girmeyeceğini – yani sözümü geri
alabileceğimi söylemişti. Alamazdım. Hepsi doğruydu. Ama
güçlülere karşı yapılan cinsel istismar iddiaları daha kolay
durdurulabiliyor. Güvenilirliğime saldırmaya hazır uzmanlar vardı.
İstismar edilmiş bir çocuğu manipüle etmeye hazır doktorlar
vardı.
ERKEKLERİN BANA DOKUNMASINDAN KORKAR
OLDUM
Velayet duruşmasından sonra babamın bizi ziyaret etmesi engellenince, Connecticut Eyaleti tarafından muhtemel sebepler bulunmasına rağmen, annem -savcının sözleri ile “çocuk madur”un hassasiyeti gerekçe gösterilerek, iddianameyi sürdürmeyi reddeti.
Woody Allen hiçbir suçtan hüküm giymedi. Yaptığının
yanına kalması büyürken beni rahatsız etti. Onun
diğer küçük kızların yanına yaklaşabilmesinden dolayı kendimi suçlu
hissettim. Erkeklerin bana dokunmasından korkar oldum. Yeme
bozukluğu yaşadım.
Kendimi keserek zarar vermeye başadım. Bu ızdırabı Hollywood daha
da kötüleştirdi. Çok değerli bir kaçı dışında (benim kahramanlarım)
hepsi görmezden geldiler. Çoğu “ne olduğunu kim bilebilir?” diyerek
belirsizliği kabul etmeyi ve hiç bir sorun yokmuş gibi davranmayı
daha kolay buldu. Oyuncular onu ödül törenlerinde övdüler. Kanallar
onu televizyona çıkardı. Eleştirmenler dergilere çıkardı. Her
seferinde ben istismarcımın yüzünü gördüm- bir posterde, bir
t-shirt’te, televizyonda-paniğimi sadece yalnız
olabileceğim bir yer bulup orada altüst olarak gizleyebildim.
MUTLU BİR EVLİLİĞİM VAR
Geçen hafta Woody Allen son Oscar’ına aday gösterildi. Ama bu defa altüst olup yıkılmayı reddediyorum. Bunca zaman Woody Allen’in kabul görmüşlüğü beni susturdu. Sanki azarlayan bir ders gibi geldi, ödüller ve övgüler bana sanki çenemi kapatıp gitmemi söylüyordu. Ama istismarın ardından ayakta kalan insanlar bana ulaştılar, bana destek oldular, kendilerinin nasıl açıklamaktan korktuklarını, yalancı olarak suçlanmaktan korktuklarını, hatırladıkları anıların aslında onlara ait olmadığını duymaktan korktuklarını anlattılar- bunlar bana sessiz olmamam için güç verdi, böylece başkaları da sessiz kalmak zorunda olmadıklarını bileceklerdi.
Bugün kendimi şanslı görüyorum. Mutlu bir evliliğim var. Harika kardeşlerimin bana olan desteği var. İçindeki cesaret kaynağını keşfetmiş ve böylece evimize kaos getiren saldırgandan bizi kurtarmış bir annem var.
Fakat başkaları hala korkuyor, yaralı ve savunmasızlar, gerçeği
söyleme cesareti için mücadele ediyorlar. Hollywood’un onlara
verdiği mesaj çok önemli.
Ya bu senin çocuğun olsaydı Cate Blanchett? Louis CK? Alec
Baldwin? Emma Stone, ya bu sen olsaydın? Ya da sen Scarlett
Johansson? Sen beni küçük bir kızken tanırdın Diane Keaton. Beni
unuttun mu?
Bugün Woody Allen toplumun cinsel istismar ve saldırı kurbanlarını nasıl yarı yolda bıraktığının canlı ifadesidir.
7 yaşındaki kızınızın Woody Allen tarafından bir tavan arasına götürüldüğünü hayal edin. Hayatı boyunca ismini her duyduğunda midesinin bulandığını hayal edin. Ona işkence edenin taltif edildiği bir dünya hayal edin. Hayal ediyor musunuz? Şimdi söyleyin, en sevdiğiniz Woody Allen filmi hangisi? ”