Wolfowitzden Türkiyeye övgü

Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, Türkiye'nin elde ettiği ve edeceği ekonomik ve sosyal ilerlemelerin, hem komşuları hem de bütün dünya için örnek teşkil ettiğini ve önem taşıdığını söyledi.

Wolfowitz, Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun Washington'da düzenlediği 2. Sakıp Sabancı konferansında "Doğu ve Batı'yı Kucaklayan Türkiye" başlıklı bir sunum yaptı.

Sunumunda, dünyada zengin ve fakir uluslar arasındaki büyük farklılıkların sağlıksız bir ortama yol açtığını belirten Wolfowitz, "Bu yüzden Türkiye'nin cesareti çok önemli. Türkiye, ne kadar başarılı olursa, başarı için Hıristiyan bir toplum olmanın gerekmediğini gösterecek. Türkiye'nin birçok gerilimin ve sıkıntının yer aldığı bir coğrafyada bulunması onun için şanssızlık. Ancak, Türkiye'nin vizyonu ve derin gelenekleri, bizim şansımız" dedi.

Türkiye'nin Doğu ile Batı arasındaki köprü rolünü yok etmek isteyenler olduğunu vurgulayan Wolfowitz, "dini bir fanatiğin geçen hafta Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i öldürmesini" örnek olarak gösterdi. Wolfowitz, buna karşılık Türkiye'de laiklik ile dine saygının bir arada bulunduğunu vurguladı. Atatürk'ün reformlarını öven Wolfowitz, Türkiye için sınai bir gelecek öngören Atatürk reformlarının, demokrasiyi hazırladığını ifade etti. Wolfowitz, kadınların eşitliğine çok büyük önem veren ve "yarısı çağdaşlaşamayan bir toplum başarıya ulaşamaz" diyen Atatürk'ün adımıyla, Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok gelişmiş Batı ülkesinden yıllarca önce sağlandığına dikkati çekti.

Türkiye'nin bütün dünya tarafından ders alınması gereken reformlar gerçekleştirdiğini anlatan Wolfowitz, bu konuda ekonomiden sorumlu eski devlet bakanı Kemal Derviş'i övdü ve halen hazineden sorumlu Devlet Bakanı olan Ali Babacan'ın ekonomik reformlara 2002'den beri önderlik ettiğini söyledi.

"Ancak elde edilen başarılar, hiçbir şekilde rahatlamaya yol açmamalı" diyen Wolfowitz, Türkiye'de işsizliğin hala yüksek olduğunu, bu sorunun çözülmesi ve reformların sürmesi gerektiğini belirtti.

Wolfowitz, "uluslararası piyasalarda son haftalarda görülen oynaklığın Türkiye'yi daha fazla etkilediğinin hatırlatılması ve ne yapılması gerektiğinin" sorulması üzerine de, Türkiye'ye mali disiplin çağrısında bulundu. Wolfowitz "Mali disiplinin yerini alacak başka hiçbir önlem yok. Bu da belki Uluslararası Para Fonu'nun Türkiye'ye ilettiği mesajın ana fikri. Bunun ciddiye alınması gerekiyor" dedi.

Wolfowitz, Türkiye'nin AB'ye katılması durumunda, bundan bütün küresel topluluğun yarar göreceğini dile getirdi.

Wolfowitz'in konuşmasının ardından Sakıp Sabancı Vakfı'nın düzenlediği araştırma ödülleri sahiplerine verildi.

Birincilik ödülü, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı tarafından "Türkiye İçin Yeni Bir Uluslararası Rolün Tanımlanması" araştırmasından dolayı Bilkent Üniversitesi'nden Lerna Yanık'a verildi.

İkincilik ödülü Washington'daki Woodrow Wilson düşünce kuruluşunun uzmanlarından İan Lesser'a verilirken, üçüncülük ödülü Demet Yalçın ve Suat Kınıklıoğlu arasında paylaştırıldı.

Öte yandan, Sakıp Sabancı Vakfı ve Brookings Enstitüsü'nün önceki gece düzenlediği yemeğe, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman, ABD Dışişleri Bakanlığının üst düzey yetkilisi Kurt Volker, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt, ABD'nin eski Ankara Büyükelçileri Marc Grossman, Mark Parris ve Morton Abromowitz'in de yer aldığı konuklar katıldı.