Wikileaks'te Ahmet Türk bombası
Abone olSon yayınlanan WikiLeaks belgelerinde Türk'ün ABD'de katıldığı bir toplantıdaki sözleri de yer aldı
Dünyayı sarsan Wikileaks belgeleri açıklanmaya devam
ediyor. İngiliz Daily Telegraph gazetesinin yayımladığı son
Wikileaks belgeleri arasında, kapanan DTP lideri Ahmet Türk'ün
İngiltere'de Chatham House düşünce kuruluşunda katıldığı bir
yuvarlak masa toplantısı sırasında yaptığı konuşmanın içeriği yer
aldı.
Belgeye göre Ahmet Türk Obama ile yaptığı görüşmeyi anlatırken Obama'nın PKK'yı terörist olarak nitelendirmediğini söyledi. Türk, "Bu tür grupları nasıl yaftaladığınız konusunda dikkatli olmalısınız. PKK El Kaide değildir. Eğer Türkiye Kürt hakları konusunda adil ve açık davransaydı, PKK diye bir örgüt olmayacaktı. Sorun Türkiye'nin sonucu barışçıl yollarla çözmeyi reddetmesidir" dedi.
ABD'nin Londra Büyükelçiliği'nden Ankara'daki
büyükelçiliğe ve Adana'daki konsolosluğa gönderilen 27 Nisan 2009
tarihli gizli belgede, bir hafta önce yapılan ve
çoğunlukla Türk dinleyicilerin katıldığı yuvarlak masa
toplantısında DTP lideri Ahmet Türk'ün konuşmasının içeriği yer
aldı.
Belgeye göre konuşmasında DTP'nin Kürt sorununa barışçıl
bir çözümü desteklediğinin altını çizen Türk, azınlıkların
haklarını tanıyan yeni bir anayasa çağrısı yaptı.
BELGEDEKİ İLGİNÇ BÖLÜM
Belgenin en dikkat çekici noktalarından biri, eski DTP Başkanı'nın
bir Türk muhabirin sorduğu "Obama PKK'yı terörist örgüt
olarak tanımladığında tepki göstermiyorsunuz. Ancak Türkiye PKK'ya
terörist dediğinde tepki gösteriyorsunuz" sorusu üzerine
verdiği yanıt oldu.
OBAMA PKK'YA TERÖRİST DEMEMİŞ
Belgeye göre Obama'nın kendisiyle yaptığı görüşmede
PKK'yı terörist olarak nitelendirmediğini belirten Türk,
PKK'nın ABD'nin terörist örgütler listesinde olduğunu kabul etti.
Türk, "Bu tür grupları nasıl yaftaladığınız konusunda
dikkatli olmalısınız. PKK El Kaide değildir. Eğer Türkiye Kürt
hakları konusunda adil ve açık davransaydı, PKK diye bir örgüt
olmayacaktı. Sorun Türkiye'nin sonucu barışçıl yollarla çözmeyi
reddetmesidir" dedi.
KÜRTLERİN ERDOĞAN'A DESTEĞİ NASIL AZALDI
Bir başka muhabirin Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Kürtlerle
ilişkiler konusunda kendisinden önceki başbakanlarla
karşılaştırmasını istemesi üzerine Türk, Kürtlerin
başlarda Erdoğan'a verdiği desteğin, Kürtlere haklar
verilmesine direniş gösteren ordu ve "diğer milliyetçilere" karşı
"çok fazla taviz vermesiyle" kaybolduğunu söyledi. Türk,
"Erdoğan, 'Türkiye: Tek halk, tek bayrak, tek dil, tek
millet' diye bir konuşma yaptı. Gerçek rengini belli etti"
dedi.
TÜRK'TEN TRT ŞEŞ ELEŞTİRİSİ
Türk, yabancı bir muhabirin Erdoğan'ın televizyonda Kürtçe
konuşmasıyla ilgili sorusu üzerine TRT 6'ya değinerek, birçokları
bu kanalı bir ilerleme işareti olarak görse de "sanatçılar
teknisyenler, herkes, senaryolar, her şey hükümet tarafından
denetlendiğini" söyledi. İngiltere, Fransa ve İspanya'da
durumun böyle olmadığının altını çizen Türk "Anayasada
yayın hakları garanti altına alınmadı, çünkü bu olmazsa bütün
kanallar kapatılabilir" dedi.
DTP'NİN TEHDİT İDDİALARINA GÜLEREK YANIT
Bir başka Türk muhabirin hükümetin DTP'nin seçimlerden önce
Kürtleri tehdit ettiği, bu yüzden de DTP'nin çok başarılı olduğu
yönündeki iddialara değinmesine de gülerek cevap veren Türk,
"Madem öyle bir şey yaptık, neden baskının daha zor olduğu
şehirlerde DTP başarılı oldu da köylerde olmadı?" dedi.
Türk, Ak Parti'yi seçim öncesi buzdolabı ve çamaşır makinesi
dağıtmakla da suçlayarak, "Bu yolsuzluktur ve kanıtlanabilir"
dedi.
BÜTÜN KÜRTLERE TERÖRİST MUAMELESİ YAPILIYOR
Konuşmasında Kürtlerin Türklerle uyum içinde yaşamak
istediğini ancak Türkiye'nin "terörle mücadele bahanesiyle" bütün
Kürtlere terörist muamelesi yaptığını söyleyen Türk, zulme
rağmen Kürtlerin siyasi kanallarla tanınma ve kültürlerine ve
dillerine eşit muamele yapılması taleplerinin peşinde koşmaya
çalıştıklarını söyledi. Belgeye göre Türk, 1990'da Kürtlerin siyasi
parti kurmaya başladıklarını, "Diğerlerinin de direniş yoluna
gittiğini" ifade etti.
ABD ETİK KURALLARI ÇİĞNEDİ
Bu arada yapılan toplantıların içeriğinin gizliliği ve kürsüde
konuşanların ifadelerinin dokunulmazlığıyla ilgili, "Chatham House
Kuralları" olarak bilinen etik kurallara kaynaklık eden düşünce
kuruluşunda yapılan bir yuvarlak masa toplantısının içeriğinin ABD
Dışişleri Bakanlığı belgelerinde yer alması ise dikkat çekti.