Washington Post'tan olay Türkiye yazısı
Abone olWashington Post, Suriye’nin Türkiye’yle ABD arasındaki 60 yıllık ittifakı sınadığını yazdı.
Amerikan gazetesi Washington Post, Türkiye ve ABD
arasındaki ilişkileri masaya yatırdı. Suriye’nin Türkiye’yle ABD
arasındaki 60 yıllık ittifakı sınadığını yazan Washington Post,
ikili ilişkileri mercek altına alarak, görüş ayrılıklarının IŞİD
kuşatması altındaki Kürt Kobani’de özellikle somutlaştığını
yazdı.
Liz Sly imzalı analize göre ittifaktaki son gerilim
‘Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi belki de sonsuza dek dönüştürme
politikasıyla‘ başladı. Gazete, ”Türkiye Erdoğan yönetiminde büyüdü
ve gelişti ama aynı zamanda, ABD’nin ittifak için kilit bir unsur
olarak gördüğü laiklik ve çoğulculuk modeliyle giderek daha fazla
çelişen türden otoriter ve İslamcı bir politikaya yöneldi”
yorumunda bulundu.
İşte o haber-analizden önemli satırbaşları:
Türkiye’yle ABD’nin görüşlerinin giderek daha düşmanca bir biçimde ayrışması, 60 yıllık ittifakın dayanıklılığını sınıyor. Öyle ki, bazıları iki ülkenin hala müttefik olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Türkiye’nin IŞİD’e karşı saldırılarda ABD’ye üslerini kullanma izni vermeyi reddetmesi, sınır kasabası Kobani’deki savaşın nasıl ele alınması gerektiği konusundaki sözlü tartışmalar ve üst düzey Türkiyeli yetkililerin ABD’nin politikalarını eleştirmek için kullandığı sert Amerikan karşıtı söylem, aşırılıkçıların yol açtığı sorunları çözmeye çalıştıkları sırada iki ülke arasındaki derin ayrılığı gözler önüne serdi.
"WASHINGTON İLE ANKARA ARASINDAKİ KARMAŞANIN SORUMLUSU
KİM?"
Washington’la Ankara arasında Ortadoğu’daki karmaşanın sorumlusunun
kim olduğuna konusundaki iğnelemelerin, hakaretlerin ve karşılıklı
suçlamaların kamuoyu önünde havada uçuştuğu sırada, bölgedeki ana
tehididin IŞİD olup olmadığı bile tartışılır hale geldi.
Soğuk Savaş sırasında kurulan 60 yıllık ilişki risk altında ve bu ilişki şu an, farklı ama eşit derecede hayati önem taşıyan bir stratejik boyut taşıyor. Türkiye IŞİD’le savaşta ön cephede bulunuyor. Her iki taraftan da yorumcular ve yetkililer, Türkiye’nin işbirliği yapmaması halinde ABD’nin bölgeye istikrar getirmek için geliştireceği hiçbir politikanın başarılı olamayacağını söylüyor.
RICCIARDONE: TÜRKİYE ABD'NİN EN ÖNEMLİ MÜTTEFİĞİ
Ricciardone, katıldığı iddia edilen 'Boğaz Partisi'nen bir gün önce Ankara'da AKP genel merkezini ziyaret etmişti.
ABD’nin eski Türkiye büyükelçisi Francis Ricciardone, ”Türkiye bir müttefik değilse, o zaman bizim de, Türkiye’nin de başı belada demektir. Türkiye muhtemelen ABD’nin en önemli müttefiki” diyor.
"KOBANİ'NİN GÖLGEDE BIRAKTIĞI AYRILIKLAR"
Amerikan savaş uçaklarının geçen hafta Türkiye’nin terör örgütü
olarak gördüğü bir Kürt grubuna havadan silah indirmesi, açık yol
ayrışmasını somutlaştırdı. Erdoğan, Obama’ya öfkesini
gizlemedi… Fakat bazıları yıllardır devam eden, bazıları
da ABD’nin hava saldırılarının aciliyeti nedeniyle su yüzüne çıkan
bir dizi mesele hakkındaki temel görüş ayrılıkları Kobani
tartışmasının gölgesinde kaldı.
"TÜRKİYE, ERDOĞAN DÖNEMİNDE İSLAMCU BİR POLİTİKAYA
YÖNELDİ"
Fakat yorumculara göre 2003’teki kırılma, Erdoğan’ın ülkesini belki
de sonsuz dek değiştirecek bir dönüşüme girişmesiyle ilişkilerde
yaşanan daha temel bir değişimin habercisi olarak görülebilir.
Türkiye Erdoğan yönetiminde büyüdü ve gelişti ama aynı zamanda,
ABD’nin ittifak için kilit bir unsur olarak gördüğü laiklik ve
çoğulculuk modeliyle giderek daha fazla çelişen türden otoriter ve
İslamcı bir politikaya yöneldi.
"ERDOĞAN, IŞİD'İ PKK'DAN DAHA BÜYÜK BİR TEHDİT OLARAK
GÖRMEDİĞİNİ BELİRTTİ"
Türkiye, şimdi olduğu gibi 2003’te de Ortadoğu’daki Müslümanlara
saldırı üssü olarak kullanılmak istemediğini açıkça belli etti.
Erdoğan bu hissiyatını Amerikan politikasını eleştirdiği son
açıklamalarında sık sık dile getirdi; ABD’yi bölge halkına yardım
etmekten ziyade petrolle ilgilenmekle suçlayıp IŞİD’i PKK’dan daha
büyük bir tehdit olarak görmediğini açıkça söyledi.
"IŞİD'E SEMPATİ İDDİALARI BİLE TÜRKİYELİ YETKİLİLERİ
KIZDIRIYOR"
Türkiyeli yetkililer, IŞİD’e sempatiyle baktıkları yönündeki
imalara çok kızıyor; sınırlarında bir cihatçı grupla yaşamak
zorunda olanın ABD değil kendileri olduğunu, IŞİD’in misilleme
yapması halinde en büyük riskin Türkiye’de olduğunu söylüyor.
Türkler, ABD’nin işe yaramayacağını ve geri tepebileceğini
düşündükleri stratejisini tehlikeli bulduklarını ve bundan rahatsız
olduklarını da saklamıyor. Türkiye, IŞİD’in ortaya çıkmasına yol
açan istikrarsızlığın temel sebebinin Beşar Esad olduğunu
düşünüyor.