Washington Post'tan flaş Türkiye iddiası!
Abone olWashington Post, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın Esad’ı devirmek için kendi planlarını devreye soktuğu iddia etti.
Washington Post gazetesi, ABD'nin Ortadoğu'daki
müttefiklerinin Şam rejimiyle savaşan muhaliflere verdiği desteği
son aylarda artırdığını iddia etti. Bu hamleyle, Türkiye’nin de
içinde bulunduğu bölgesel müttefikler ile ABD'nin Suriye stratejisi
konusunda aralalarının açılabileceği belirtildi.
Karen DeYoung ve Liz Sly’ın ABD yönetimi ve bölgedeki yetkililerin
görüşlerine başvurarak kaleme aldıkları analizde, ABD'nin bölgesel
ortaklarının, Washington yönetiminin Suriyeli muhalif güçlere
eğitim verilmesi, silah sağlanması konularında ağırdan alması ve
savaşçıların IŞİD’le mücadeleye odaklanması ısrarı nedeniyle
giderek sabırsızlandığı belirtildi. Bu bağlamda da söz konusu
ülkelerin Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirme ana hedeflerine
olanak sağlamak için kendi planlarını devreye soktuğu iddia
edildi.
Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar’ın sağladığı ek silahlar ve maddi
yardımın, Fetih Ordusu'nun Suriye’nin kuzeybatısında Şam rejimine
karşı elde ettiği son başarılara olanak sağladığı vurgulandı.
Haberde, yeni kurulan Fetih Ordusu’nu ılımlıların yanı sıra El
Kaide'ye bağlı aşırı dinci grupların da aralarında bulunduğu
muhaliflerin oluşturduğu bilgisi de yer aldı.
Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın, ılımlı isyancılar ve Suriyeli
mülteciler için ülkenin kuzeyinde ABD ve koalisyon güçleri
tarafından korunan bir “güvenli bölge” kurulmasına destek
verdiğinin bildirildiği analizde, Türkiye ile bazı noktalarda
anlaşmazlıklar bulunduğunu belirten ABD yönetiminin şimdiye kadar
direndiği ifade edildi.
BİZİM HER ZAMAN SAVUNDUĞUMUZ...
Güvenli bölge konusunda görüşmeler devam ederken, “Bizim her zaman
savunduğumuz ve Türklerin savunduğu şuydu: Kuzey’e silah akışının
hızlandırılmasına ihtiyacımız var” diyen katılımcı devletlerden
birinin yetkilisi, şunları ifade etti: “Türkiye’ye sizin yapmaya
hazır olduğunuz ve bizim sizinle yapmaya hazır olduğumuz şeylerde
bir mutabakata varalım. Sonra da koalisyon ortaklarına dönüp
‘Tamamdır, işte plan’ diyebiliriz.”
Esad’a karşı mücadelenin hızını kontrol altında tutmaya ek olarak
ABD yönetimi, gönderilen silahların El Nusra Cephesi gibi militan
grupların ellerine geçmemesi için silah akışının müttefikler
arasında koordine edilmesi konusunda ısrarcı oldu.
Haberde son bir yıldır, koalisyonun tüm silah sevkiyatının Türkiye,
Ürdün ve Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki bölgesel operasyon
merkezleri aracılığıyla koordine edildiği bilgisi yer aldı. Ayrıca
söz konusu merkezlerde, askeri ve istihbarat yetkililerinin, sahada
sık sık iç içe geçmiş isyancı grupları yeşil (silah verilebilir),
kırmızı (silah verilemez) ve sarı (daha fazla çalışma gerekli) gibi
kategorilere ayırdığı öne sürüldü.
Tüm koalisyon üyelerinin, savaş alanında böylesi net bir ayrımın
yapılmasının zorluğunu kabul ettiğinin aktarıldığı haberde,
Washington yönetiminden üst düzey bir yetkilinin, Suriye’nin
kuzeyindeki savaşa Nusra Cephesi’nin öncülük etmesinden tedirginlik
duydukları bilgisi de yer aldı. Söz konusu yetkili, “Daha ılımlı
grupların radikal gruplarla birlikte var olma zorunluluğu
hissetmesi gibi savaş alanındaki gerçeklerden ötürü bu tarz
şeylerin olabileceğini biliyoruz. Bunun bir ölçüye kadar kaçınılmaz
olduğu gerçeğine gözlerimizi kapayamayız” dedi.