Vural'dan çok sert paket eleştirisi!
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, "Demokratikleşme paketini" eleştirdi.
Paketin, AK Parti’nin demokrasi anlayışındaki sorunu olduğunu gösterdiğini iddia eden Vural, “AKP’nin önce demokrasinin ne olduğunu anlaması lazım" dedi. Atılan her adımın PKK’nın özgürlük alanını genişlettiğini, siyasi hedeflerine ulaşmasını meşrulaştırdığını kaydeden Vural, "Bu paketin özü PKK’nin siyasal taleplerinin önünü açmadır” dedi.
MADDENİN KATI, SIVI, GAZ VE ERDOĞAN HALİ
Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın civa gibi girdiği her kabın şeklini aldığını savunarak, "Bizim bildiğimiz maddenin katı, sıvı, gaz hali vardı, şimdi Erdoğan türü yeni bir şey de oldu" diye konuştu.
Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın muhalefeti susturmaya, dizayn etmeye, değiştirmeye çalıştığını iddia ederek, "Çok muhalefetin değişmesini istiyorsan, muhalefette kaldığın zaman nasıl bir muhalefet yapacağını millete gösterirsin, o da yakındır inşallah, muhalefeti özlüyor anlaşılan o" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın sabah akşam kalkıp 27 Mayıs 1960 tarihli gazeteleri okuduğunu söylediğini ifade eden Vural, şöyle konuştu:
BAŞBAKANI GAZETE OKUMAYA DAVET EDİYORUM
"Sen 12 Eylül 1980 tarihli gazeteleri okumaz mısın, sen 12 Eylül'ü darbe sanmıyor musun? 12 Eylül ve 28 Şubat ürünü olan Başbakan'ı, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 tarihli gazeteleri de okumaya davet ediyorum. Başbakan 'seçim barajını biz mi getirdik, biz mi kaldıralım?' diyor. 2011'de 'seçim barajı istikrar getirir' diyen sen değil miydin? Seçim barajıyla ilgili 3'lü alternatifi tartışmaya açıyorsun. Sen neyi tercih ediyorsun?
AMAÇ KÜRDİSTAN COĞRAFYASI OLUŞTURMAK
Andımızın kaldırılması, yer isimlerinin değiştirilmesi, ana dilde eğitimin açılması, Türkiye içerisinde Kürdistan coğrafyası oluşturmak amacını taşımaktadır, bu gayet açık ve nettir. Bugün bu adımların içinde Türkçe ve Türk mileti düşmanlığı yatmaktadır. 'Özel okullarda ana dilde eğitim yok' derken, hangi saiklerle bir anda tornistan yaptınız, ana dilde eğitime razı oldunuz, PKK hangi tehditlerde bulundu? Amacınız müzakerelerde söz verdiğiniz gibi Öcalan'ın önünü açmak, siyaset yapmasını sağlamak mıdır? Alfabeye yeni harflerin eklenmesi kimin talebidir? 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözleri Türk miletini mi rahatsız etmektedir de bu andı kaldırıyorsun? Yer adlarının değiştirilmesini kim istemektedir? Sakarya'yı Sankaryos mu, Konya'yı İkonyıl mı yapacaksın, İstanbul'u Konstantinopolis mi yapacaksın? Yoksa 18 Ekim 2003'te söylediğin gibi, Frigya uygarlığı Hellenizmin Anadolu'da buluştuğunu ve bu buluşmadan sonra devreye giren din ve kültürlerle suni bölünmenin yaşandığını söylemek suretiyle, bizi Hellenizm ve Frigya uygarlığının kucaklaştığı bir Anadolu coğrafyasına mı götürmek istiyorsun?"
MHP Grup Başkanvekili Vural, bu süreçte, Anamuhalefet Partisi CHP'nin duruşunun da esef verici olduğunu söyledi.
KILIÇDAROĞLU KARNINDAN KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Ana dilde eğitim, yer adlarının değiştirilmesi ile ilgili bir görüşün yok mu?" diye seslenen Vural, "Andımızın kaldırılmasına ne diyorsun? Kılıçdaroğlu, demoratikleşme paketini mi anlatmıştır, yoksa başka bir şeyden mi söz etmiştir anlayan beri gelsin. Karnından konuşmaktan başka bir şey yapmamıştır. Kılıçdaroğlu, 'Paket, önerilerimizin kötü kopyası' demiştir. Demek ki AKP, CHP, BDP, PKK birbirlerinin kopyası, bunlar birbirlerinden kopya çekiyorlar" dedi.
Aralarına karbon kağıdı koyduğu kağıtları gösteren Vural, PKK, BDP, AK Parti ve CHP'nin birbirine benzer şeyler söylediğini öne sürdü. CHP'nin, "Beni buraya silik bir kopya olarak değil, eşbaşkan olarak bu çözüm sürecinin yanına koynamız gerekirdi" diyerek şikayet ettiğini savunan Vural, CHP'ye, "Yer isimlerinin değiştirilmesi konusunda ne diyorsunuz? CHP'nin tek şikayeti 'Benden kopya çekti.' Aslında ikisi de PKK ve BDP'den kopya çekti. Al birine vur ötekisine. AKP ve CHP, PKK'nın birer kopyaları haline gelmiş, bunlar adeta siyam üçüzü gibi olmuşlar" diye seslendi.
"Eşbaşkanlık getirmekle Türkiye daha demokrat mı oldu? Toplantıları bir saat artırmakla çok mu demokratik olundu?" diye soran Vural, Başbakan Erdoğan'ın "Medya bunu çok iyi gördü" dediğini söyledi. Vural, Erdoğan'ın 16 Haziran 2013'te ise medyaya, "Dürüst olun, namuslu olun gerçekleri yazın" dediğini anımsattı.
BUGÜNE KADAR NİYE BEKLEDİN
Vural, Başbakan Erdoğan'ın, yapılan değişikliklerin Anayasa değişikliği gerektirmediğine ilişkin sözlerini de eleştirdi. "Yasa darbesiyle Anayasa'yı ortadan kaldırmaya yönelik girişim yapıldığını" iddia eden Vural, bu süreçte Anayasa değişikliğinin yapılması gerektiğini söyledi.
Nevşehir Üniversitesi'ne Hacı Bektaşı Veli'nin isminin verileceğini belirten Vural, "Hacı Bektaşı Veli, milleti millet yapan, bu coğrafyayı vatan yapan, gönlünde, hamurunda, çimentosunda olan bir şahsiyettir. Üniversiteye adını vererek lütufta mı bulunmuş olduğunu zannediyorsun? Bugüne kadar niye bekledin? Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Çeçen Üniversitellerinden sonra mı geldi akla ismi?" dedi.
AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA ZANNEDERMİŞ
Oktay Vural, "BDP'nin demokratikleşme paketinden memnun olmadığının" sorulması üzerine, "Onlar yetmez ama evetçi, kim demiş memnun değil diye? Ana dilde eğitimin önünü açmak isteyen, yer isimlerinin değiştirilmesini isteyen, andın kaldırılmasını isteyen BDP değil mi? Bunlar, nihai hedefleri 4 parçalı Kürdistan'a, içerisinde Türkiye'de bir özerklik oluşturmak suretiyle Kürt kökenli kardeşlerimizi milletten koparacak siyasi çözümlerdir" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine Vural, "Türkiye adım adım, bu coğrafya da gevşek ve federatif bir yapılanmanın esas olduğu bir Ortadoğu şekillenmesine doğru götürülüyor. Erdoğan ve Öcalan'ın İmralı'da vardığı mutabakat, olaya yeni bir Ortadoğu şekillenmesi ekseninde baktıklarını ortaya koymaktadır. Aç tavuk kendisini darı ambarında zannedermiş. Bu sürecin arzu ettikleri istikamette oluşmayacağını belirtmek istiyorum" dedi.