Vural Savaş gibi birini düşünün

Abone ol

Parti kapatmaları yeniden gündemde. sistemden şikayetçi olan Arınç ve eski ve yeni başsavcılara işte böyle çattı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, parti kapatılmasının zorlaştırılması gerektiğini belirterek, ''Şu anda işleyen sistem, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ne zaman isterse, her parti hakkında, akşam yatar sabah kalkar kapatma davası açabilir'' dedi.

STV'de katıldığı ''Günlük'' isimli programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç program sunucusu Abdullah Abdülkadiroğlu'nun sorularını yanıtladı.

Parlamentoya görev düşüyor

Arınç, Abdülkadiroğlu'nun ''Anayasa Mahkemesi Başkanı, 'AK Partiyi kapatma davası DTP'yi kapatma davası sırasında da bu konuyu bize getirmeyin, bu konu parlamento, siyaset içinde çözülsün' diyordu. Sayın Başbakanın da bir konsensüs olması gerektiği, ama şu anki tablonun konsensüs olmaktan uzak olduğu şeklinde ifadesi vardı, nasıl olacak bu iş? Parlamento bu kararı nasıl verecek?'' şeklindeki sorusuna, Arınç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yaptığı açıklamayla, demokratikleşme açısından siyasetçilere, parlamentoya önem verdiğini ve görev düştüğünü söylediğini söyledi. Arınç şunları kaydetti:

Akşam yatar sabah kalkar kapatma davası açabilir

''Haklıdır(Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç). Çünkü siyasi partilerle ilgili hükümler anayasanın daha çok 67, 68, 69. maddelerinde yer alır, ayrıca siyasi partiler kanununda hükümler vardır. Geçmişte siyasi partiler kanununda önemli değişiklikler yapıldı. Ama Anayasa'nın temel esasları içinde diyelim ki, 69. maddede partilerin kapatılmasıyla ilgili hükümlerde bir iyileştirme yapılmadı. Şu anda işleyen sistem, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ne zaman isterse her parti hakkında akşam yatar sabah kalkar kapatma davası açabilir. Ondan sonra 11 kişinin önüne gelecek, bunlar da mevcut delil durumuna göre Anayasadaki hükümleri dikkate alarak bir karar verecek. Kapatma talebi reddedilen partiler de var. Mesela AK Parti için, kapatma talep ederken, hazine yardımının belli ölçüde geri alınmasına karar verilen hükümler de var, DTP'nin şu anda oy birliğiyle kapatılması da var. DTP'nin çizgisine bakarsak geçmişte 5 parti aynı şekilde kapatılmış. AK Parti için açılan davada delillerin yüzde 75'i kabul edilmemiş. Diğerleri de kapatma kararı verilecek kadar ağır görülmemiş. Sonunda hazine yardımının 1/2 oranında geri alınması şeklinde karar verilmiş.

Dilediği zaman dava açamalalı

Siyasi partiler rejimi çok önemli, çünkü demokrasilerde partilerin kapatılması istisnai olmalıdır en azından. Çünkü kapatılmasın düşüncesi biraz ekalliyette kalan bir düşünce, azınlık düşüncesi. Kapatılsın ama şartları ağırlaştırılsın bu çok daha tutarlı bir düşünce. Onu ayağı yere basacak bir şekilde Anayasa'nın içine koymamız lazım. Biz buna yürekten inanıyoruz ve 7 seneden beri yaptığımız tüm hazırlıklarda masamızın üzerinde. Ama iki engel var. Bir Anayasa değişikleri, malum nitelikli çoğunluk gerektiriyor. Biz Anayasayı yeniden yapma durumunda değiliz. 67, 68, 69'da değişiklik lazım. Mesela demeliyiz ki başsavcı dilediği zaman dava açamamalı. Ne yapmalı? Dava açacaksa belki iddianamesini parlamentoya göndermeli, parlamentonun onayından sonra dava açabilmeli diyebilmeliyiz ki önce Anayasa Mahkemesi'ne sunmalı o yeterli görürse... On tane seçenek var. Yani burada amaç bir defa çok ciddi deliller olmalı bu dediller bir partinin kapatılmasına yol açabilecek ağırlıkta görülmeli. Ama ne kadar hukuki karar veriyor da desek nihayetinde siyasi bir sonuç ifade edeceği için siyasi bir mercinin de buna onay vermesi gerekir.

Vural Savaş gibi birini düşünün aman Allahım. Ne davalar açmazdı bugüne kadar

Hükümetlerin dava açma hakkı var Avrupa'nın pek çok ülkelerinde, parlamentoların onay vermesi var pekçok ülkede. Bunlar bizde yok. Yani bu başsavcının şahsıyla ilgili bir konu değil. Siz ona bu imkanı verirseniz o da şu veya bu sebeple gelişi güzel açabilir, bu davayı istediği zaman açabilir. Şimdi Vural Savaş gibi birini düşünün aman Allahım. Ne davalar açmazdı bugüne kadar. Bir başkasını düşünün kimbilir hangi gerekçelerle ne davalar açabilir. İyi ama bunun siyasi ağırlığı, gerçekliği, tutarlığı nedir? Bunu bir mercinin en azından bir çek etmesi lazım. Böyle bir kararı parlamentonun en azından 276 gibi salt çoğunlukla dava açılabilir gibi bir izne bağlanması lazım.

367 yi bulamayacaklar nasıl olsa değiştiremeyecekler

Çok farazi olarak konuşuyorum. Buna ait 3-4 seçenekten birisini umarım ki parlamento kabul eder ve bunu değiştirir. Ama 330, 367 çok önemli rakamlar. Şimdi öyle bir kilitlenme varki parlamentoda DTP kapatılmadan önce biz bunu getirmeyi düşündük. Bizim 330 milletvekilimiz var DTP'nin 20 milletvekili var 350, 367 etmiyor. Muhalefette bize diyor ki 'siz kendiniz ne yaparsanız yapın'. Bunu yaparken iki şeyi düşünüyor; 367 yi bulamayacaklar nasıl olsa değiştiremeyecekler. 367 yi bulamayacaklar ama AK Parti ile DTP'yi bir araya getirmiş olacaklar.

Parti kapatmak çok kolay

İkiside kapatılması gereken bir parti. Dolayısıyla dayanışma içindeler bir. İkincisi de AK Parti, DTP, PKK, İmralı bağlantısını zaten özellikle ortaya koymaya çalışıyorlar. Görüyor musunuz MHP ve CHP ile birleşemediler ama DTP ile bir Anayasa değişikliğine gidiyorlar. Bu belki yanlış belki çok doğru olmayan bir davranış ama maalesef muhalefet partileri böyle bir birlikteliği ortaya koymak için Anayasa değişikliğine kesin kez hayır dediler. Tabi bir de parti hakkında dava açılmışken, yapılabilecekken bir Anayasa değişikliğinin hukuki tutarlılığı tartışma konusu olur. Böyle bir değişiklik 3, 4, 5 sene evvel yapılabilirdi. Ama Türkiye'nin geldiği noktada parti kapatmalarının çok böyle güncel olmayacağını, her aklına gelenin bugün bir parti kapatılacak diye düşünülmeyeceğini biz tahmin ediyorduk. Biraz saf davranmışız. Yani Türkiye'de böyle bir parti kapatmanın çok kolay hale geldiğini görmek bu kadar demokratikleştikten sonra insanı çok üzüyor''

Bırakın 330'u 367'yi, 411 kabul oyuyla Anayasa değişikliğini yaptık, ama Anayasa Mahkemesi onu bile iptal etti

Abdülkadiroğlu'nun ''o zaman şu anki siyasi aritmetikle, parlamento aritmetiğine baktığımız zaman böyle bir konunun gündeme gelmesi imkansız mı gözüküyor'' sorusuna Arınç, '' Büyük bir ihtimalle, hesapla böyle görünüyor. Şunu belki göze almak mümkün. Yani 330 milletvekili evet oyu verdiği taktirde referandum imkanı olabilir. Referanduma götürmek nasıl bir sonuç verir, sonucu nasıl alabilirsiniz? Referandumla igili süreçte önünüze başka engeller çıkar mı oda ayrı konu. Bir de tabi Anayasa Mahkemesi için hoş olmayan, hukuki olmayan bir kanaat herkesin aklında peydah oldu. Bırakın 330'u 367'yi, 411 kabul oyuyla Anayasa değişikliğini yaptık, ama Anayasa Mahkemesi onu bile iptal etti. Şimdi bu başka kararlar için emsal olursa bir de Anayasa Mahkemesi engeli var diye milletvekilleri düşünebilirler. Yani olumsuz şartların içerisindeyiz bu konuda'' cevabını verdi.

Günün Önemli Haberleri