Vücudunuzun verdiği kırmızı alarmlar
Abone olVücudumuz çoğu zaman bize işaret verir. Ama kulak asmayız. Peki hangi durumlarda doktora gitmeliyiz? Hangi işaretleri ciddiye almalıyız? Mutlaka okuyun...
Hani olur ya kırıklık; bitkinlik hissederiz; ağrılarımız olur
ama ne hastalık kondurabiliriz kendimize ne de doktora gideriz...
Oysa vücudumuz alarm veriyordur ama biz bekleyip; daha da fazla
semptom görmek isteriz. Hastalık bizi alt ettikten sonra dank
ederiz; ancak artık çok geçtir... İşte Georgia Üniversitesi
doktorlarından Neil Shulman, Jack Birge ve Joon Ahn’in birlikte
yazdığı “Vücudunuzun Verdiği Kırmızı Alarmlar” kitap tam da bu
noktaya açıklık getiriyor... Hangi durumlarda doktora gitmeliyiz?
Hangi semptomları ciddiye almalıyız? Örneğin stres yüzünden oluşan
hafif bir baş ağrısı, uykusuzluk, dehidrasyon, kafein arzusu gibi
belirtiler hafif olarak sayılabilir. Ama ani bir ağrı tehlikenin
habercisidir. İşte o semptomlar... ANİ BAŞ AĞRISI BEYİN KANAMASININ
İŞARETİ OLABİLİR 1. Aniden şiddetle gelen ve canınızı çok yakan bir
baş ağrısı ciddi bir sorundur. Beyin kanamasının dahi ilk belirtisi
budur. Bu tarz bir durumda derhal bir doktora görünmenizi tavsiye
ediyoruz. Vücudumuzda meydana gelen bazı semptomları gerçekten de
kesinlikle hafife almamamız gerekmektedir. KOL VE BACAK UYUŞMASI
FELÇ BELİRTİSİ OLABİLİR 2. Kol veya bacaklarınızın aniden uyuşması,
şiddetli bir kulak çınlaması, eklemlerde hissizlik hissetmeniz, ani
oluşan çift görme, konuşma güçlüğü ve en önemlisi yüzünüzün bir
bölümünün hissizleşmesi veya güçsüzleşmesi çok ciddi belirtilerdir.
Bu saydıklarımızın bir felç veya beyin kanamasının belirtileri
olabilir. Beyine oksijen sağlayan arterlerin sıkışması ve daralması
beyin hücrelerinin ölmesine neden olur. Eğer büyük bir kan damarı
tıkanırsa bunun geniş bir alanda etkisi olur. Kişi yüzünde veya
vücudunun büyük bölümünde aniden uyuşma hissedebilir. Eğer küçük
bir damar tıkanması olursa bu ise kollarda veya dirsekte bir
uyuşmaya neden olur. Böyle bir durumda derhal ambulans çağırmanız
gerekir. Zamanın inanılmaz önemli olduğu anlardan birindesinizdir.
Hızlı bir müdahele ile beyin hücrelerinin ölümü durdurulur.
BACAKLARDAKİ ŞİŞMEYE DİKKAT! 3. Ayak bileklerinize yakın noktalarda
hassaslık veya acı, göğüs acısı, nefes almada güçlük ve tükürükte
kan görülmesi durumları ise yüksek ihtimalle bacaklarınızda kan
pıhtılaşması olabilir. Özellikle uzun süreler boyunca oturmak, ki
araba kullanmak da buna dahil, durumlarında oluşabilir. Uzun
süreler boyunca oturmanın tehlike yaratacağı zaten bilinmektedir.
Eğer bacaklarınızda bir kan pıhtılaşması oluşmaya başlarsa, şişmeye
başladığını görebilirsiniz. Acımaya başlar, dokunmaya karşı
hassaslaşır ve bu noktada tıbbi müdahele gerekmektedir. Yolculuk
halinde iseniz acilen en yakın sağlık merkezine gidilmesi, eğer ev
veya işyeri gibi ortamlardaysanız ambulans çağrılması
gerekmektedir. İDRARDAN GELEN KANDAN KORKUN 4. İdrarınızda kan
olabilir ve siz acı vermediği için önemsemiyor olabilirsiniz.
Kesinlikle önemseyin! Acı duysanız da duymasanız da idrarda kan
görülmesi mutlaka tıbbi bir tetkike ihtiyaç duyar. Böbrek taşları,
mesane veya prostat enfeksiyonlarının ortak belirtisi idrarda kan
görülmesidir. Bu belirtiler çoğunlukla acı verir ve insanlar hemen
doktora başvururlar. Acı vermediği durumlar nadirdir fakat bu
durumlardan biri başınıza gelirse asla umursamamazlık yapmayın.
Çoğu kişi “biraz bekleyeyim ve göreyim” gibi bir cümle kurar. Bunu
kurmayın. Mesanede, böbrekte veya prostatta oluşan kanser genelde
kanlı idrara neden olur. Bu tür kanserlerin tedavileri eğer erken
teşhis olursa çok zor değildir. HIRITILI SOLUMAK ASTIM ATAĞI
OLABİLİR 5. Hırıltıyla solumak, nefes almada güçlük yaşıyor ve
önemsemiyor olabilirsiniz. Eğer bu belirtiler hiç azalmadan, derece
derece artıyorsa ve bunu hissediyorsanız acilen doktorunuza
görünmeniz gerekmektedir. Astım atakları işte tam da böyle
belirtiler ile başlar. Eğer bir astım atağı tedavi edilmeden
geçiştirilirse inanın ki daha güçlü olarak geri dönecektir. Astımı
olan veya belirtilerini hisseden çoğu kişi hastanelerin acil
bölümüne gitmeyi seçmez çünkü çok seferler bu atakları
yaşamışlardır. Fakat her astım atağından sonra geniş çaplı bir
kontrol gerekmektedir. Bunu unutmayın. Astım, nefes almayı
güçleştirdiği için nefes alırken kullanılan kaslar yorulur,
ciğerlere giden temiz hava azalır. Bunun sonucunda kişinin oksijen
seviyesi azalır, karbondiyoksit seviyesi artar. Karbondiyoksit
artışı ise, beyinde yatıştırıcı bir his yaratır, bunu tehlikeli
sonucunda ise nefes almaya bile gücünüz kalmayabilir. Astım
krizindeki bir kişinin rahatlıyor görülmesi, aslında nefes almak
için vücudun daha fazla çaba göstermiyor olmasından kaynaklanır. Bu
noktada mutlaka acil bir tıbbi müdahele gerekir. DEPRESYONU HAFİFE
ALMAYIN 6. Depresyon ve İntihar Düşünceleri Bilindiği üzere
vücudumuzda meydana gelen ve bize fiziksel acı çektiren
semptomların çoğunun oluşması durumunda bir doktora hemen
başvururuz. Fakat işin bir diğer yönünde ise aynı hassasiyeti
göstermeyiz. Depresyon ne kadar güçlü olsa da profesyonel bir
yardım almaktan kaçınırız. Kaçınmayın! Dr. Shulman depresyonunun
intihara bile sebebiyet verebilen çok ciddi bir sorun olduğunu
özellikle belirtiyor. Bazı kişiler psikolojik destek almaktan
çekiniyorlar, zihinsel bir sorunun onları toplumda “deli” olarak
etiketleyeceğini sanıyorlar. Depresyon bir hastalıktır, ciddi bir
hastalıktır, hatta çok ciddi gördüğünüz başka bir hastalık ile aynı
derecede ciddi bir hastalıktır. Depresyon belirtileri, aşırı hüzün,
bitkinlik, duygusuzluk, ilgisizlik, kayıtsız kalma, duyumsamazlık,
tedirginlik, sürekli bir rahatsızlık hissi, uyku düzenin
değişimleri iştah kaybı olarak sayılabilir. Depresyon psikolojik
destek ve ilaçlar ile tedavi edilebilir. (realage.com)