Vücudunu kadavra olarak bağışladı

Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adana'da 1982 yılına kadar sinema salonu işlettikten sonra emekli olduğunu, ailesinin de onayını alarak vücudunu kadavra olarak kullanılması için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağışlama kararı aldığını anlattı.

Bir gazetede tıp fakültesi öğrencilerinin mezarlıktan ceset çaldığı yönünde haber okuduğunu ve çok etkilendiğini ifade eden Güler, şunları söyledi:

"Gazetede okuduğum haberin ardından vücudumu bağışlama kararı aldım. Vücudum, mezara gömüldükten sonra çürüyecek ve bir işe yaramayacak. Öldükten sonra da vücudumun bir işe yaramasını istedim. Vücudumu tıp öğrencileri kullansın ve mesleklerini daha iyi öğrenebilsinler istedim. Bu kararımı aileme danışarak aldım. Onlar da bana sonuna kadar destek verdi. Bunun için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne başvurdum ve başvurum kabul edildi. Bedenimin topluma bir fayda sağlayacağını bilmek beni mutlu ediyor." 

Bu davranışının başkalarına da örnek olmasını isteyen Güler, "Neden vücudumuz toprak altında çürüsün ki. Vücudum toprak altında çürüyeceğine tıp öğrencilerinin işine yarasın. Ben hem organlarımı hem de vücudumu bağışladım. Bu sayede hem bir can kurtarabilirim hem de ileride doktor olacak gençlere faydalı olabilirim" diye konuştu.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilmi Yücel de tıp fakültelerinin kadavra konusunda büyük sıkıntı yaşadığını, insanların bedenlerini bağışlama konusunda çekinceleri olduğunu belirtti.

Hem tıbben hem dinen insanların vücudunu bağışlamaları konusunda herhangi bir sakınca olmadığını ifade eden Yücel, şunları kaydetti:

"Maalesef kadavra bulma konusunda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Oysaki tıp öğrencilerinin, insan vücudunu maketler yerine canlı olarak görmesi, ileriki doktorluk yaşantılarında büyük fayda sağlıyor. Düzenlediğimiz programlarla kadavra bağışının dinen bir sakıncası olmadığını insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Bu nedenle Sabri bey gibi insanlara şükran borçluyuz. Onlar, insan sağlığı için büyük bir görevi yerine getiriyor. Bir kadavrayı azami 3 yıl kullanabiliyoruz. Daha sonra ailesi eğer kemiklerinin de kullanılmasına onay verirse kemiklerini de kullanıyoruz. Yoksa, ailesinin ya da vefat edenin vasiyetine göre defin işlemini gerçekleştiriyoruz. Bu bilincin yaygınlaşması gerçekten çok önemli."