Vücudumuzdaki 10 zehirli kimyasal
Abone olAmerika Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi vücudumuzda gizlenen 10 kimyasal maddeyi açıkladı
Plastik ve diğer tüketim maddelerinde bulunan endüstriyel
kimyasalların sağlığa zararları tartışıladursun, Amerikan Hastalık
Önleme ve Kontrol Merkezi, konuyla ilgili çarpıcı bir açıklama
yaptı. 2 bin 400 hastadan alınan kan ya da idrar örneklerini
inceleyen merkez, örneklerde algılanabilir seviyede 212 kimyasal
buldu. İşte vücudumuzda gizlenen en yaygın 10 kimyasal.
Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi, FDA, geçtiğimiz Ağustos ayında
BPA'nın kullanıldığı biberon gibi gıda ile temas eden tüm ürünlerin
güvenli olduğuna dair raporunu açıkladı. Yıllarca, kimyasalların
insanlara zararlı olup olmadığı tartışmaları devam etti. Bazı
çalışmalar, hayvanlarda anormal beyin ve üreme organı gelişimi
görüldüğünü iddia ederken, diğer çalışmalar ise az miktarda zararlı
olduğuna dair kanıtlar gösteriyor.
Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi tarafından 2009 yılında
yayınlanan rapora göre, 2 bin 400 hastadan alınan kan ya da idrar
örneğinde algılanabilir seviyede 212 kimyasal bulundu. Bu
kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında çok az şey
biliniyor. Kimyasal endüstrisi, kimyasalların uygun ölçülerde
kullanıldığını ve güvenilir olduğunu savunuyor.
Forbes.com'da yer alan habere göre, işte vücudumuzda gizlenen en
yaygın 10 kimyasal:
Phthalates: Plastiğe esneklik sağlayan bir kimyasal olan "ftalat"
(Phthalates), deterjan, deodorant, plastik yağmurluklar, saç
spreyleri, vinil fayanslar ile bahçe hortumlarında bulunuyor.
Bunları yuttuğumuzda ya da içimize çektiğimizde içimize giriyorlar.
Ten teması olduğunda ise çok nadir vücudumuza girebiliyorlar.
İnsanlar üzerinde flalatın etkileri henüz bilinmiyor, ancak bu
kimyasal laboratuar farelerinde üreme ve karaciğer problemlerine
yol açıyor.
Long-Chain Perfluorinated Chemicals (PFCs): Kısa adıyla PFC olarak
bilinen (Perfluorinated chemicals) kimyasallar, elektroniklerde,
otomotiv parçalarında, tekstilde ve yapı ile havacılık ve uzay
sanayinde kullanılıyor. Kimyasalın insan vücuduna nasıl girdiği net
değil. Bilimadamları, laboratuar hayvanlarında ve maymunlarda
karaciğer hasarına yol açan kimyasalın insanlar üzerindeki
etkilerini bilmiyorlar.
Polybrominated Diphenyl Ethers (PBDEs): PFCs'ler gibi, bu
kimyasallar etkili şekilde alevlenmeyi geciktiriyor ve
plastiklerde, tekstilde, izolasyonda kullanılıyor. Aynı zamanda
sıklıkla mobilyalarda ve yataklarda kullanılıyor. İnsanlar bu
kimyasala balık, yağlı gıdalar ve anne sütü tüketerek maruz
kalıyorlar. Bir kez vücuda girince, kimyasal yağ dokularında
birikiyor. Nasıl metabolize olduğu hakkında çok az bilgi var.
Hayvanlarda, PBDEs tiroid fonksiyonunu, beyin gelişimini ve üreme
organlarını olumsuz etkiliyor.
Short-Chain Chlorinated Paraffins (SCCPs): Üreticilerin, hükümet
tarafından onaylanmayan SCCPs kullandığı belirlendikten sonra,
Çevre Koruma Örgütü (EPA) bu kimyasalları araştırmaya karar verdi.
PVC boru ve metal üretiminde soğutucu olarak kullanılıyor. Bu
kimyasalın seviyesi ölçülmedi, ancak EPA'ya göre, annenin sütünde
ve çeşitli Japon ve Avrupa gıda ürünlerinde bu kimyasal
saptanabiliyor. SCCPs toksik etkiyle birlikte hayvan dokularında
çok az birikme gösteriyor.
Atrazin: Her yıl bu tarım ilacı mısırları korumak için mahsül
tarlasına püskürtülüyor. Tarlada çalışanlar bu tarım ilacını
soluyorlar ve vücutları bunu emiyor. Ayrıca, atrazin yer altı
suları ile içme sularında bile bulunuyor. Hastalık Önleme ve
Kontrol Merkezi, insanlarda algılanabilir seviyede bu kimyasalı
ölçememesine rağmen, hayvanlarda yüksek miktarda atrazin ergenlik
çağını geciktiriyor, doğurganlığı etkiliyor ve prolaktin ile
testosteron seviyesini azaltıyor. EPA, geçtiğimiz günlerde bu
kimyasalın insanlarda kanserojen olup olmadığını yeniden
araştırdığını açıkladı.
Perklorat: Bu kimyasal öncelikle roket ve füze imalatı için savunma
ve havacılık ile uzay sanayinde kullanılıyor. Ayrıca, kibritlerde
ve havai fişeklerde de bulunuyor. Bu kimyasalın su, süt ve taşma
sularıyla sulanan bitkiler aracılığıyla insanlara bulaştığı tahmin
ediliyor. Hayvanlarda ve insanlarda yapılan çalışmalarda,
perkloratın tiroid hormonu üretimini engellediği bulundu.
Benzen: Bu uçucu kimyasal kömür katranından elde edilir. Ayrıca
kurşunsuz benzine ve endüstriyel çözücülere eklenen benzen, tütün
dumanının ikinci ürünüdür. İnsanlar benzeni havada içlerine çeker,
solur. Vücut bunu absorbe eder ve partikülleri beyne, yağ
dokularına ve hatta kişi hamileyse plasentaya gönderir. Yüksek
yoğunlukta benzen buharına maruz kalma merkezi sinir sistemini
zayıflatır ve ölüme bile neden olabilir.
Akrilamit: Bu kimyasal jellerde ve bağlayıcı ajanlarda kullanılıyor
ve ayrıca gıda paketlerinde, kozmetiklerde ve bebek bezlerinde de
bulunabiliyor. Patates ve tahıllar fırınlandığında ya da
kızartıldığında akrilamit açığa çıkabiliyor. İnsanlar, akrilamiti
sigara içerek, su içerek ve bu kimyasalı içeren ürünlere dokunarak
vücuduna alıyor. Yüksek dozda akrilamit cilt, göz ve üst solunum
yolu tahrişine yol açabiliyor.
Bisphenol A: Daha çok BPA olarak bilinen bu kimyasal genellikle
gözlük camı, otomobil parçaları, CD'ler, gıda kapları, plastik
oyuncaklar ve yemek takımlarında kullanılıyor. Kimyasalla temas
eden gıdaları yediğimiz zaman BPA'ya maruz kalıyorsunuz. Bu bazı
hayvanlarda toksit etki oluşturuyor, beyin ve üreme organı
gelişimine zarar veriyor. İnsanlar üzerindeki çalışmalar, kuşku
vericidir. Ancak, BPA ile kalp hastalığı arasında muhtemel ilişki
bulundu.
Methyl Tert-Butyl Ether'den (MTBE): Genellikle benzinde katkı
maddesi olarak kullanılıyor. Ancak, kimyasalın kullanımı birçok
yerde yasaklandı ya da sınırlandırıldı. Halen, MTBE yer altı
sularında ve şehir havasında bulunuyor. MTBE bulaşmış havayı
soluduğumuzda kimyasalı vücudumuza alıyoruz. Kimyasala maruz
kalında baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi ve solunum yolu
tahrişine neden oluyor.