Vorkink'ten istihdam uyarısı
Abone olDünya Bankası Türkiye Temsilcisi Vorkink, yüzde 11.5’te seyreden işsizlik oranının düşürülmesi için artan verimlilikle birlikte ‘istihdam artışı’ için adım
Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Vorkink, yüzde 11.5’te seyreden
işsizlik oranının düşürülmesi için artan verimlilikle birlikte
‘istihdam artışı’ için mikro adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin yüzde 9.9’luk büyüme oranına karşılık yüzde 11.5’te
seyreden işsizlik oranı, uluslararası finans kuruluşlarının da
birbiri ardına istihdamla ilgili açıklamalarını yoğunlaştırmasına
neden oldu. Uluslararası Para Fonu Başkan Yardımcısı Anne
Krueger’in dün İstanbul’daki açıklamasında “İşgücü piyasasındaki
esnek olmayan durum işsizlik oranına da yansıyor. İşgücü piyasası
reformu dikkatle ele alınmalı. Somut sonuçlar için bu reform hayata
geçirilmeli” sözleri ardından; Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi
Andrew Vorkink, “Türkiye artan verimlilikle birlikte istihdam
artışı için proje geliştirmeli” dedi. Vorkink, Ankara’da düzenlenen
“AB’ye Katılım İçin Makro Ekonomik Politikalar” konulu konferansın
açılışındaki konuşmasında, Türkiye’de bugünden sonra, artan
verimlilikle birlikte “istihdam artışı” için mikro adımlar atılması
gerektiğini söyledi. Güçlü büyümeye rağmen istihdamdaki artışın
kısıtlı olduğuna işaret eden Vorkink, “İstihdam artışı için mikro
politikalara ağırlık verilmeli” dedi ve bu yönde yapılması gereken
çalışmaları, “Yeni işe alınmanın önündeki engeller kaldırılmalı,
istihdam vergileri azaltılmalı, toplu iş sözleşmeleri
genişletilmeli, işsizlik sigortası oranları azaltılmalı” şeklinde
sıraladı. Vorkink, makroekonomik ve yapısal reformlara devam
edilmesinin de önemli olduğunu ve bu konuda atılacak adımların
istihdam sorununun çözülmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
Türkiye’de nüfus ve işgücü artışının AB’ye girişte önemli
engellerden birisini oluşturduğunu, ancak aynı zamanda bir fırsat
olduğunu kaydeden Vorkink, Türkiye’de 2040 yılına kadar çalışan
nüfusun artacak olmasına karşın AB’de bu eğilimin tersine olduğunu
belirtti. CARİ AÇIK RİSK YARATIYOR Vorkink, ekonomide potansiyel
kırılganlık unsuru olarak nitelenen cari açığın, sermaye
girişleriyle finanse edilmekle birlikte risk oluşturmaya devam
ettiğini söyledi. Vorkink, “Uluslararası faizler ile petrol
fiyatlarındaki artış dikkate alınmalıdır” derken; 2004 yılı sonunda
net kamu açığının GSMH’ye oranının yüksek olmakla birlikte, kamu
borç kompozisyonundaki değişimin, risk algılamasında azalmaya neden
olduğunu vurguladı. YABANCI YATIRIMIN PAYI ZAYIF Vorkink, doğrudan
yabancı yatırımların da işsizliğin azaltılmasında önemli bir unsur
olduğunu, ancak geçen yıl yabancı sermaye girişinin GSYİH’ye
oranının yüzde 1’in altında kaldığını ve bunun, Mayıs 2004’te AB’ye
katılan 10 ülke ile karşılaştırıldığında çok düşük olduğunu
söyledi. Net doğrudan yabancı yatırım girişi 2004 yılında 2.568
milyar dolar ile 2003 yılındaki 1.694 milyar dolara göre yüzde 51.6
artmıştı. Devlet Bakanı Ali Babacan, bu yıl 4.6 milyar dolar,
2006’da 4.8 milyar dolar, 2007’de de 5 milyar dolar doğrudan
yabancı sermaye yatırımı beklendiğini söylemişti. Anahtar kadın
işgücünde Diğer yandan, yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye’de
istihdam oranını yükseltmede en etkili yolun, kadınların işgücü
piyasasına katılımının artırılması olduğunu savundu. Kuruluş dün
yayımlanan raporunda, Türkiye’de büyümenin istihdama yansımadığını
hatırlatarak bu durumun en çok gençleri ve kadınları yaraladığını
kaydetti. Türkiye’nin dünyada kadın çalışan sayısının en düşük
olduğu ülkelerden biri olduğu vurgulanan raporda, kadın işgücü
oranının 1955’lerdeki yüzde 72 seviyesinden geçen yıl yüzde 25,4’e
kadar düştüğü ifade edildi. Bu durumda ekonomik koşullar kadar
hızlı şehirleşme gibi yapısal faktörlerin de etkili olduğunu
belirten Morgan Stanley, kadın işgücünün artmasının ekonomik
büyümede ve yoksulluğun azaltılmasında belirleyici olacağını
savundu. Kaynak: NTV-MSNBC VE AJANSLAR