Vorking yüreklere su serpti
Abone olTürkiye küresel fırtınaya yakalanmış değil. Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andrew Vorkink'in açıklamaları sevindirdi.
Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andrew Vorkink,
Türkiye'nin, gerçekleştirdiği mali sektör reformu sayesinde
dünyadaki birçok ülkeden daha düzenli ve sağlam bir bankacılık
sektörüne sahip olduğunu söyledi.
Vorkink, AA muhabirinin, küresel finansal kriz ve Türkiye'ye
muhtemel etkileri konusundaki sorularını yanıtladı.
Boğaziçi Üniversitesinde ders de veren Vorkink, mevcut piyasa
koşullarında tüm dünya piyasalarının önünü göremediğini belirterek,
yatırımcıların da nereye ve ne türden yatırım yapacakları konusunda
karar vermede zorlandıklarını kaydetti.
ABD'nin, mali sektörde yeterli düzenleme ve denetleme yapamaması
nedeniyle bu krizin ortaya çıktığını vurgulayan Vorkink, hızlı bir
şekilde kar elde etmek isteyen mali kurumların da, yanlış yatırım
kararlarıyla emlak sektöründeki krizi tetiklediklerini ifade
etti.
TÜRKİYE, BÜYÜK BİR MALİ KRİZE BİR DAHA GİRMEZ
Türkiye'nin, şu anda ABD ve diğer ülkelerde devam eden benzer bir
krizi 2001 yılında yaşadığına dikkati çeken Vorkink, kriz
öncesindeki hükümetin, yanlış döviz kuru politikası nedeniyle mali
sektörün krize girdiğini hatırlattı.
2001 krizinden dersler çıkartan Türkiye'nin, mali sektörünü daha
düzenli ve denetlenebilir hale getirdiğini anlatan Vorkink, bu
sayede, birçok ülkenin bankacılık sektörüne göre daha dayanıklı bir
sisteme sahip olduğunu kaydetti.
Vorkink, Türkiye'nin mali sektörde gerçekleştirdiği reformlar
nedeniyle, iç piyasalarda bir karışıklık oluşması ihtimalinin
oldukça zayıf olduğunu da belirtti.
Yatırımcıların önünü görebilmesi ve yatırım kararları açısından,
mali sistem ve siyasi istikrarın önemli olduğuna dikkati çeken
Vorkink, Türkiye'nin, ''sigorta ve menkul kıymetler piyasaları''
ağırlıklı olarak, mali sistemini geliştirmeye devam ettiği ve
siyasi istikrarını koruduğu sürece, küresel piyasalarda da çok
büyük bir çöküşün olmaması halinde, bundan böyle büyük bir mali
krize girmeyeceğini söyledi.
BU KÜRESEL ŞARTLARDA IMF İLE ANLAŞMA
ÖNEMLİ
Yerli ve yabancı yatırımcıların, yatırım kararlarında
öngörülebilirlik aradıklarına dikkati çeken Vorkink, Türkiye
ekonomisi ile uluslararası kuruluşları yakından tanıyan bir kişi
olarak, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılacak herhangi bir
anlaşma modelinin, Türkiye'nin öngörülebilirliğini güçlendireceği
görüşünde olduğunu söyledi.
Vorkink, böylesine çalkantılı bir küresel mali ortamda, IMF ile
yapılacak bir anlaşmanın, Türkiye'deki piyasaları ve hükümet
politikasını daha öngörülebilir bir hale getireceğini kaydetti.
Vorkink, IMF ile yapılacak bir anlaşmanın, son anlaşmada olduğu
gibi mutlaka mali destek içeren bir anlaşma olmayabileceğinin de
altını çizdi.