VİZE UYGULAMASI OLSA DA EKONOMİK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLADIK
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Lizbon’da düzenlenen Türkiye-Portekiz İş Forumu’nun kapanış oturumunda Portekizli ve Türk iş adamlarına karşılık...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Lizbon’da düzenlenen
Türkiye-Portekiz İş Forumu’nun kapanış oturumunda Portekizli ve
Türk iş adamlarına karşılıklı işbirliğini güçlendirerek, iki ülke
arasındaki ticaret hacminin artmasına katkıda bulunmaları
çağrısında bulundu.
Gül, Türk ve Portekizli iş adamları ve yatırımcılara hitaben
yaptığı konuşmada, geçtiğimiz sene iki ülke arasında hazırlanan
strateji belgesinin uygulanmakta olduğunu belirterek, güvenlik,
siyaset, dış politika alanlarındaki güçlü ilişkilerin ekonomiye de
yansımasını istedi.
Cumhurbaşkanı Gül, "İlişkilerimizin, güvenlik, siyaset, dış
politika alanında mükemmel, ama ekonomik alana baktığımızda
potansiyelin çok gerisinde olduğunu görüyoruz. Her ne kadar son
yıllarda iki ülke arasındaki ticaret üç misli artarak 1 milyar
doları aşmıssa da bunun, potansiyeli düşündüğümüzde yeterli
olmadığını görüyoruz" dedi.
"VİZE UYGULAMASI OLSA DA EKONOMİK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLADIK"
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile müzakere sürecinin devam
ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, "Ama önemli olan başka bir
nokta AB Gümrük Birliği içeriside Türkiye 1996’dan bu yana tam üye.
İki ülke arasında herhangi bir gümrük sınırlaması yok. Mallarımız
rahatlıkla hareket edebilir. Her ne kadar biraz önce Türk iş
dünyasının değerli temsilcisi söylediği gibi, mallarımızı
gönderdiğimiz gibi iş adamlarımız AB içerisinde rahat hareket
edemiyorlar ve haksız vize uygulamaları ile karşı karşıya
kalıyorlarsa da, bir ekonomik bütünlüğü sağlamış vaziyetteyiz"
şeklinde konuştu.
"İKİ ÜLKENİN İŞ DÜNYASI BİRBİRİNİ BİRAZ DAHA KEŞFETMELİ"
Cumhurbaşkanı konuşmasına şöyle devam etti:
"Dolayısıyla yapılması gereken şey, her iki ülkenin iş dünyasının
birbirini biraz daha keşfetmesi. Portekizler, aslında dünyayı
keşfeden insanlardır. 600 yıl önce cesur kaşifleriniz dünyanın ilk
globalleşmesinin adımını attılar. Dünyanın birçok coğrafyasını
keşfettiler ve Avrupa’ya bağladılar. Türkler de cesurdur, dışarıya
açılırlar. O bakımdan her iki ülkenin de geçmiş mirası çok
zengindir. Geçmişte çok önemli imparatorluklar kurmuşuz. Lizbon ve
İstanbul’u ziyaret ettiğimizde geçmişimizin izlerini görürüz. Dün
imzalamadığımız anlaşmalar var. Ekonomi çerçeveli bir ekonomik
platform kurduk. Burada sizleri daha yakınlaştırmayı amaçlıyor"
dedi.
"BİZ DE BU KRİZİ YAŞADIK AMA GEREKLİ DERSLERİ ÇIKARIP SİSTEMİMİZİ
YENİDEN YAPILANDIRDIK"
Gül, "Özellikle Portekizli işadamları ve yatırımcılara şunu
hatırlatmak isterim: Türkiye büyük bir pazar ve ekonomi. AB’nin
bugün karşı karşıya kaldığı ekonomik kriz biz 10 sene önce yaşadık.
Çok derin ve sarsıcı bir finans krizi geçirdik. Neredeyse
GSYH’mızın dörtte birini kaybettik.
Bu krizden büyük dersler çıkardık. Ve bütün ekonomiyi, bankacılık
sistemini yeniden yapılandırdık. Rekabet edici bir ekonomik düzen
kurduk. Bunları yaparken de doğruları halka söyledik ve doğruları
büyük bir siyasi kararlılıkla gerçekleştirdik ve bunun neticesini
de aldık.Bir iki sene sıkıntı çektik ama bu sıkıntının ardından
Türk ekonomisinin ve Türk halkının önü açıldı" ifadelerini
kullandı.
"SON 10 YILDA AB’DEN 5 KAT DAHA FAZLA BÜYÜDÜK"
Gül, "Bu neticesinde son 10 senede AB’nin ortalama büyümesinden 5
kat daha fazla büyüdük. Bunları şunun için söylüyorum, Portekizli
iş adamlarının rahat bir iş yapabileceği bir ortam var. Büyük
potansiylel var, riskler de minumum. Çünkü AB ile müzakereler
yapıyor. Bunları yaparken Masstricht kriterlerin tamamını
gerçekleştirmiş durumdayız. BDolayısıyla güvenebilirsiniz. Köklü
reformlar yaptık. Şirketleriniz güven içerisinde Türkiye’de
çalışabilir" dedi.
"TÜRK COĞRAFYASINI KULLANIN!"
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Türkiye’nin başka bir avantajı da şu ki, sizin krizden çıkmak için
ortaya koyduğunuz ekonomik programa büyük bir imkan tanıyor. Yeni
pazarlar ve coğrafyalar keşfederek ekonomik krizden çıkmayı yine
bir araç olarak görüyorsunuz. Türkiye başlı başına büyük bir imkan
olduğu gibi, Türkiye’nin çevresi de hep kalkınan ülkeler ve büyük
pazarlar. Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya Türkiye’nin ve Türk
şirketlerinin çok avantajlı olduğu yerler. Bu ülkelerden hangisine
giderseniz gidin, sanki Türkiye’ye gitmiş gibi görünsünüz. Türk
firmaları, Türk bankaları, Türk şirketlerini bu bölgelerde
görürsünüz. Dolayısıyla buralarda sizler beraber
çalışabilirsiniz."
"Türk şirketleri içinse şunu söyleyebilirim. Dışa çok açık bir
ülke. Latin Amerika, Afrika’nın çok önemli ülkeleri Portekizce
konuşuyor. Sizlerin de bu dünyalara gidebilmeniz için Portekizli
şirketlerle çok güzel ortaklıklar kurmanız gayet mümkündür. Bizim
bu toplantılardan beklentimiz, birbirinizi tanımanız ve
keşfetmeniz. Salona girmeden önce karşılıklı ilginin nasıl olduğunu
sordum, herkesin memnun olduğunu gördüm."
(İHA)