Vitamin eksikliği ruh sağlığını bozuyor
Abone olTüm vitamin ve mineraller vücut için gerekli ancak ruhsal dengenin korunmasında B grubu vitaminleri daha fazla önem taşıyor.
Sağlığımızın fizik ve ruh sağlığının bir bütünü olduğunu
vurgulayan Hacettepe Üniversitesi Sağlık Teknolojisi Yüksek Okul
Müdürü, Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Türkan
Kutluay Merdol, "Fiziksel sağlığımız ruh sağlığımızı, ruh
sağlığımız da fiziksel sağlığımızı etkiler. Sağlığımızı etkileyen
faktörleri birbirinden bağımsız değerlendirmek mümkün değildir"
diyor. B grubu vitaminlerinin yetmezliğinde özellikle sinir sistemi
rahatsızlıkları görüldüğünü bildiren Merdol; başta zihinsel
yorgunluk, duyarlılık yanında, gastrointestinal (mide-bağırsak)
sistemde bozukluklar olduğunu ve tedavi edilmediğinde depresyona
kadar giden durumlar ortaya çıktığını ifade ediyor. Özellikle B12
vitamini yetersizliğinde ellerde uyuşma, algılama bozuklukları,
thiamin yetmezliğinde kişilik bozukluklarına kadar varan davranış
sorunları, niasin yetmezliğinde ise hafıza problemleri görüldüğünü
kaydeden Merdol, "Besinler içinde yer alan vitamin ve mineral
olarak adlandırılan besin öğelerinin pek çoğunun yetersizliğinden
ruhsal sağlık önemli ölçüde etkilenmektedir. Bunlardan en
önemlileri B grubu vitaminleridir. B grubu vitaminlerinin en
önemlileri thiamin, riboflavin, B12 vitamini, niasin, folik asit,
pantotenik asit ve biotindir. Bu vitaminlerin fonksiyonları
birbiriyle bağımlı ancak her birinin vücutta çok farklı görevleri
var. Sağlık için yapılması gerekenlerden biri bile ihmal edilse
fiziksel ya da ruhsal sağlığımız etkilenir" uyarısında bulunuyor.
Merdol, "Sodyum, potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum da beyin
fonksiyonları için önemli minerallerdir. Kanda kalsiyum düştüğünde,
tetani, ağrılı adale kasılmaları, başdönmesi, zihinsel bulanıklık,
ileri hallerde havale görülebilir" diyor. Zihinsel becerilerde
önemli rolleri olan bazı maddelerin (nörotransmitter vb) ana
maddelerinin proteinler, aminoasitler ve B grubu vitaminleri
olduğunu kaydeden Merdol, dolayısıyla beslenmede oluşabilecek
bozuklukların zihinsel fonksiyonları önemli ölçüde etkilediğini
vurguluyor. Bu nedenle günlük besin ihtiyacının az ve sık
aralıklarla, mümkün olduğunca çeşitli besinlerle karşılanması
gerektiğini belirten Merdol, bu şekildeki bir beslenme
alışkanlığının bedenin tüm sistemlerinin rahat biçimde çalışması
için çok önemli olduğunu bildiriyor. Uzun aralıklarla beslenmenin
vücudun dinamizmini bozduğunu ve yağlanmaya neden olduğunu ifade
eden Merdol, "Beynin fonksiyonlarını normal görebilmesi için uygun
bir besin öğesi akışı gerekir. Kişinin içinde bulunduğu durum çok
stresli ise bu da akışı etkiler. Bu nedenle burada ruh sağlığımız
için beslenme yanında yapabileceğimiz başka aktivitelere de önem
vermeliyiz. Vücudumuzda halk arasında mutluluk hormonu diye
tanımlanan, endorfin adı ile bilinen maddeler vardır. Bu maddeler,
müzik dinleme, egzersiz, sevdiğimiz kişilerle birlikte sohbet vb
gibi durumlarda salgılandığı gibi, yeni bir şey öğrenildiğinde de
salgılandıklarına ilişkin çalışmalar da bulunmaktadır. Bu nedenle
bir yandan beslenmemize dikkat ederken bir yandan da vücudumuzdaki
mutluluk hormonunu harekete geçiren aktiviteler yapmayı ihmal
etmemeliyiz" tavsiyelerinde bulunuyor.