Virüsler sulara karışır mı?
Abone olÖlümcül virüsü taşıyan göçmen kuşları sulak alanlara uçuyor. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın kuş gribiyle ilgili hazırladığı rapor endişeleri gündeme getirdi.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan kuş gribi
raporunda, H5N1 virüsünün yeraltı sularına karışma riskinin
önlenmesi gerektiği belirtilerek, kuş gribiyle mücadelede tüm
birimlerin bilinçli ve bilimsel yöntemler kullanmasının önemine
değinildi. Çevre ve Orman Bakanlığı, "Kuş Gribiyle İlgili
Yaşananlar ve Bundan Sonraki Muhtemel Gelişmelere İlişkin Bakanlık
Teşkilatının Gerçekleştirdikleri ve Yapacakları" ile ilgili bir
rapor yayımladı. "Kuş Gribi Mücadele Çalışmaları ve Öneriler"
başlıklı raporda,dünyadaki kuş göç yolları ve Türkiye'deki sulak
alanlarla ilgili bilgi de verildi. Türkiye'deki su kuşlarının her
yıl 15 Ocak-15 Şubat arasında düzenli olarak sayıldığı ve bu
kapsamda 120 alan bilindiği belirtilen raporda, Türkiye'de 456 tür
kuş olduğu, bunlardan 376'sının düzenli, 80'inin ise rastlantısal
olduğu bildirildi. Sibirya, Afrika ve Kuzey Amerika orijinli
türlerden 299'unun düzenli ürediği, buna karşılık 75 türün ise göç
ve kışlama yaptığı kaydedildi. Ayrıca Türkiye'deki 456 türden
32'sinin avlandığı, 424'ünün ise avlatıldığına dikkat çekildi.
Rapora göre avlanan kuş türleri şöyle: "Bıldırcın, kaya güvercini,
tahtalı, üveyik, kum kekliği, kınalı keklik, kaya kekliği,
sakarmeke, sakarca kazı, yeşilbaş, boz ördek, fyu, kirik, macar
ördeği, tepeli patka, kılkuyruk, karabaş patka, elmabaş patka, kara
ördek, çıkrıkçın, altıngöz, karatavuk, çulluk, küçük su çulluğu,
bekasin, alakarga, küçükkarga, ekinkargası, karaleş kargası, leş
kargası ve saksağan." Bakanlığın, 10 Mart 2004 tarihinde kuş
gribine ilişkin erken bir uyarı genelgesi yayımladığı da belirtilen
raporda, Ağustos 2005'te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mikrobiyoloji
laboratuarlarında ölü kuşların temiz çıktığı, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı'nın da verilen kanatlı yaban hayvanı örneklerinde virüse
rastlandığı yönünde rapor vermediği bildirildi. Raporda ayrıca,
"Kolaycı kabul: Hastalık kaynağı yaban hayatı mı; kanatlı nakil ve
ticareti mi?" sorusuna yer verilerek kanatlı nakilleriyle ilgili
riske dikkat çekildi. Raporda, kuş gribiyle mücadele için alınması
gereken acil önlemler şöyle sıralandı: "Kanatlı yaban hayvanlarının
evcil kümes hayvanlarıyla teması kesilmeli. Kanatlı hayvanlar
kapalı mekana geçirtilmeli. Ölü hayvan ihbarları yapılmalı ve
kanatlı hayvan nakilleri steril ortamda olmalı. Hayvanlar
yakalanırken hijyen, numune alma ve itlaf yöntemleri yönetmeliklere
uygun yapılmalı." Raporda, kuş gribiyle ilgili Çevre ve Orman
Bakanlığı'nın 56 bin avcıyı eğitime aldığı ve bugüne kadar enfekte
olan tek bir avcının bile rapor edilmediği kaydedildi. BAKANLIKTAN
KUŞ GRİBİYLE MÜCADELE ÖNERİLERİ Çevre ve Orman Bakanlığı
yetkilileri tarafından hazırlanan raporda kuş gribiyle etkin
mücadele için şu öneriler sıralandı: "Küçük ve büyükbaş hayvanlar
sulak alanlara yaklaştırılmamalı. Evcil hayvanlar kapalı mekanda
tutulmalı. Talep halinde kanatlı yaban hayvanlarından örnekler
alınıp ilgili laboratuarlardan periyodik testleri yaptırılmalı.
Türkiye'deki sulak alan sayısı 135 ve her alan için 40 bin YTL
kaynak gerekiyor. Sonbahar göç periyodu 3 ay sürerken bu süre
içerisinde numune alma, popülasyon dinamiği, konaklama süre ve alan
tespiti, erken uyarı sistemi kurulması, sulak alan kontrol ve
yönetim faaliyetleri kurulması gerekir." Bakanlık ayrıca kuş gribi
riski ve itlaf edilen hayvanlarla ilgili önerilerde bulundu. Buna
göre, "Virüsün yeraltı sularına bulaşma riski önlenmeli,
dezenfeksiyon torbaları parçalanmamalı ve hayvan ölüleri
ezilmemeli, itlaf işleminde çalışanların elbise ve eldivenleri 2
kat torba içinde çukurlara gömülmeli. Hayvan ölüsü gömüldükten
sonra çukur ile yüzey arası 1 metreden az olmamalı. Üzeri kapatılan
çukurlar en az 3 ay sıkıştırılmamalı. Hayvan ölüleri açıkta
yakılmamalı ve açıkta bırakılmamalı. İtlaf çukurları ve bertaraf
çalışmalarında il müdürlüklerinden teknik destek alınmalı." Görevli
personelin yanı sıra hayvan sahipleri ve çocukların kuş gribi
açısından risk grupları içinde olduğu belirtilen raporun sonuç
bölümünde ise, kuş gribiyle mücadelede bilinçli ve bilimsel
yöntemlerle, etkin koordinasyonun önemine değinildi.