Verheugen CHP'yi topa tuttu
Abone ol"CHP, Kıbrıs konusunda uzlaşmaz bir tavır sergiliyor" diyen Verheugen AKP'yi yere göğe sığdıramadı..
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen,
Kıbrıs'ta Rum ve Türk tarafının yeniden birleşme konusunda
halkoylaması yapılması için tarih belirlemesi gerektiğini söyledi.
Verheugen, Süddeutsche Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada,
''Kıbrıs'ta hem Türklerin, hem de Rumların, BM Genel Sekreteri Kofi
Annan'ın yeniden birleşme planı zemininde halkoylaması için tarih
belirlemeleri gerekiyor. Bu tarih, bir an önce açıklanmalı ve
Kıbrıs Rum Kesiminin AB'ye alınacağı 1 Mayıs öncesinde olmalıdır.
Bu konuda Annan ile Washington yönetimi arasında görüş ayrılığı
yok. Bu durum, AB ile ABD arasında önemli bir dış siyasi meselede
tam mutabık kalındığına örnek gösterilecek bir gelişmedir'' dedi.
Türk hükümetinin, çözümlenemeyen sorunların üzerine gitmekte bugüne
kadar hiç görülmeyen bir kararlılık gösterdiğini belirten
Verheugen, şu görüşlere yer verdi: ''Hükümet, seleflerinin aksine
öneri ve eleştirilere tamamen açık. Buna ilaveten Kıbrıs
meselesinde şeytanın bacağının kırılması olasılığı da var. Bu
sorunun çözümü Türkiye'nin AB üyeliği için bir önkoşul değildir,
ancak çözüme engel olan taraf Türkiye olmamalıdır. AB üyesi olan
bir ülkeyi, yani Kıbrıs'ı tanımayan bir ülkeyle katılım
müzakerelerinin başlatılması imkansızdır. Erdoğan hükümeti de bunu
biliyor. Ancak Türkiye'de, çözüme karşı hala güçlü bir direniş
gösteren çevreler var. Bu çevreler orduda, adli makamlarda ve
mecliste de bulunuyor. Bir dönemler Atatürk'ün partisi olan CHP de
Kıbrıs meselesinde inatçı ve uzlaşmaz bir tavır sergiliyor.''
''Ankara'nın hala serbest giriş bileti yok'' diyen Verheugen, din
ve düşünce özgürlüğüyle yargının bağımsızlığı ve orduyla sivil
güçlerin ayrımları konularında hala bazı sorunların mevcut olduğunu
ileri sürdü. Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrupa Parlamentosu seçim
kampanyalarında önemli rol oynaması konusunda neler düşündüğü
şeklindeki bir soruya karşılık da Verheugen, şunları söyledi: ''Hiç
kimseye seçim kampanyasında ne yapacağını söyleyemem. Ancak bu
tartışmaya katılan herkesin bilmesi gereken bir şey var ki, o da
Türkiye'de yapılan siyasi reformların Avrupa'nın güvenliği için
büyük öneme sahip olduğudur. Zira 21. yüzyılın büyük ihtilaf
çizgilerinden birinin İslam dünyası ile Batılı demokrasiler
arasından geçtiğini göz ardı edemeyiz. Türkiye'nin, özgürlük, insan
hakları ve demokrasinin İslamiyet'e ters düşmediğini göstermek için
örnek ülke rolü üstlenmek istediğini söylemesiyse çok
etkileyicidir. Esasen bunu herkesin idrak etmesi gerekir.''
Verheugen, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlaması durumunda
ne kadar süreceği şeklindeki bir soruyu da, ''Bunu bugünden
söylemek mümkün değildir. Ankara'daki hükümet için bu soru pek de o
kadar önemli değil'' şeklinde yanıtladı. TÜRKİYE'YE YARDIM
ARTIRILACAK Öte yandan, AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi
Michaele Schreyer, Türkiye'ye yapılan maddi yardımların 2006 yılına
kadar yıllık 149 milyondan 500 milyon euro'ya yükseltileceğini
söyledi. Schreyer, Focus dergisine yaptığı açıklamada, ''Türkiye
bugüne kadar diğer üye adaylarına göre daha az yardım alıyor. Bu
yardımlar 2006 yılına kadar yıllık 149 milyondan 500 milyon euro'ya
yükseltilecek. Yardımlar daha sonra yeniden artırılacak'' dedi.
Schreyer ayrıca, AB bütçesinde kesinti yapılmaması gerektiğini
belirterek, şunları kaydetti: ''Almanya'nın da desteklediği
genişleme süreci, doğal olarak masrafların artmasına neden
olacaktır. AB bütçesinin üst sınırının artırılmasına karşıyım,
ancak 27 üyeli bir Birliğin, 15 üyeli bir AB'nin bütçesinden daha
küçük bir bütçeyle geçinemeyeceği de ortada.''