Velilere karne uyarısı
Abone olBağımsız Eğitimciler Sendikası AR-GE Kurulu velilere karne konusunda önemli uyarılarda bulundu.
2006 - 2007 eğitimöğretim yılının ilk dönemi, 26 Ocak 2007 Cuma
günü sona erecek İlköğretim ve ortaöğretim okullarında okuyan
yaklaşık 14 milyon öğrenci ile 600 bine yakın öğretmen, yarıyıl
tatiline çıkmaya hazırlanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı yarıyıl tatilinin başlayacağı 26 Ocak’ta
öğrencilere karnelerle birlikte, anne ve babalarına iletmek üzere
birer mektup dağıtacak. Yeni müfredatla, merak eden, araştıran,
sorgulayan, yaratıcı bireyler hedeflendiğinin anlatıldığı mektupta
velilere, “çocuklarına güvenmeleri, öğretmenleri ile sürekli
iletişim kurmaları ve çocuklarını teşvik etmeleri” istenecek.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası AR-GE Kurulu Eğitim Uzmanları, Kırık
karne vakalarının bir gelenek haline geldiği ülkemizde, her karne
döneminde dayak, evden kaçma, intihar gibi birçok üzücü olayın
yaşandığını belirterek, konuyla ilgili bir Raporu hazırladı.
Raporun başlıkları şöyle;
Türkiye’de anne babalar karneye gereğinden fazla önem veriyor.
Karne, çocuğun geleceğinde belirleyici tek ölçüt değil. Karne kırık
olsa da, çocuğunuzu kırmayın.
Kırık karne yalnızca öğrencinin değil aynı zamanda da anne
babanındır.
Milli Eğitim Bakanlığının ivedi bir şekilde, bir sonraki karne
dönemine daha sağlıklı, çağdaş ve nesnel değerlendirme sistemleri
oluşturması gerekir.
Karneye büyük anlamlar yüklemek çocuğun duygusal ve psikolojik
gelişimine zarar veriyor.
Yarıyıl tatiline birkaç gün kala velilere 'karne konusunda
çocuklarınıza baskı yapmayın' uyarısında bulunan Bağımsız
Eğitimciler Sendikası AR-GE kurulu uzmanları, “Anne babaların
hatalı davranışlarından dolayı zayıf karne getiren birçok çocuk
bunalım ve depresyona girmekte, ‘başarısızlığı’ kişiliği ile
özdeşleştirmektedir. Bazı öğrencilerin okulu ve öğretmenlerini
sevmemesinin altında yatan nedenler, karne konusundaki yanlış
tutumlarla oldukça ilgilidir”, dedi.
Her karne döneminde öğrencilerin ve velilerin stres içine
girdiklerini, ama bundan en çok etkilenenin çocuklar olduğunu
söyleyen uzmanlar, karnesinde zayıfı olduğu için aileden yoğun
baskı geleceği düşüncesinin ve etraftaki insanların beklentilerinin
çok sayıda öğrenciyi korkuttuğunu ifade ederek, "Bazı çocuklar daha
da endişelenerek evden kaçabiliyorlar. Psikolojik olarak güçlü
durumda olmayan öğrenciler, zayıf notlarından dolayı intiharı bile
düşünüyor" dedi.
Bu durumda en büyük görevin velilere düştüğünü vurgulayan uzmanlar,
velilere seslenerek, "Öğrencilerin gerçek özelliklerini,
yeteneklerini ortaya çıkaramayan eğitim sistemimizde karne tek
başına başarıyı gösteremez, karne ölçütlerden sadece bir tanesi"
diye belirtti.
Baskının çocuğu başarısızlığa iteceğini kaydeden uzmanlar, "Karneye
çok fazla anlam yüklenmemeli. Kırık notların altında yatan asıl
sebebi araştırmak gerekir. Anne baba bu işe, kendi çocukluklarından
da başlayıp daha geniş bir çerçeveden bakmalı. Çocuklarına
yüklenmemeli, onlarla ilgilenerek, sorunlarına yönelerek, düşük
notları olduğu için yanlış yollara sapmasını engelleyebilirler.
Zayıf notla karşınıza gelen çocuğunuzun sizden daha fazla
üzüldüğünü unutmayın. Onu sevdiğinizi hissettirin, üzüntüsünü
paylaşın. Her çocuk farklı becerilere sahip bir bireydir. Bir
başkasıyla kıyaslamaya sakın kalkışmayın. Başarısızlığının nedenini
birlikte konuşun.
Yapılabilecekleri belirleyin. Eksik olduğu konuları belirleyin,
bunları nasıl gidereceğine birlikte karar verin. Gelecek dönem için
başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini
planlayın", şeklinde konuştu.
26 ocak 2007 Cuma günü milyonlarca öğrenci ve yarım milyonu aşkın
öğretmenin üç haftalık yarı yıl tatiline çıkacağını hatırlatan
sendika genel başkanı Gürkan AVCI, Milli Eğitim Bakanlığının
öğrencilere karnelerle birlikte, anne ve babalarına iletmek üzere
vereceği mektup uygulamasını olumlu bulduklarını belirterek,
konuyla ilgili olarak şöyle konuştu, "Hiçbir öğrenci başarısız
değildir. Her öğrencinin farklı ilgi ve yetenekleri vardır. Dönem
boyunca çocuğu ve problemleriyle ilgilenmeyip de yalnız karneyi
eline alıp çocuğu sorgulamak ve karne sonucuna göre onu
değerlendirmek ve kırık karneye ceza vermek çocuğun psikolojisi ve
geleceği açısından tehlikelidir. Çocuğunuzu her haliyle
sevdiğinizi, problemleri birlikte aşacağınızı ve ona güven
duyduğunuzu hissettirin.
Bir sonraki dönem başarısını artırabileceği konusunda ona güvenin
ve onu yüreklendirin. Çocuğunuzun özelliklerini iyi tanıyın, özel
yeteneklerini keşfedin. Çocuğunuzu kendi gelişim özellikleri
içerisinde değerlendirin. Öğretmenleri ile iletişime geçin.
Onlardan yardım ve işbirliği isteyin. Çocuğunuzun düzenli, planlı
ve verimli ders çalışma alışkanlığı kazanması ve geliştirmesi çok
önemlidir. Bu disiplini ona öğretip, kazandırmak için Rehberlik
servislerinden yararlanın. En önemlisi de çocuğunuzla her gün baş
başa oturup, onunla bir arkadaş gibi konuşun, günün
değerlendirmesini yapın" diye belirtti.