Veli Küçükü geren soru
Abone olErgenekon davası sürüyor. Çapraz sorguya alınan Veli Küçük, bazı sorulara çok sinirlendi. Avukatı da savcıya kızdı.
Veli Küçük ve avukatları, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorduğu sorulardan rahatsız oldu. Küçük, Savcı'nın bazı sorularına cevap vermezken, avukatı Tayfun Ilıcalı ise, "Sayın Savcı akşam dersine tekrar mı çalıştı?" şeklinde tepkisini dile getirdi.
Ergenekon davasının 27. oturumu Silivri Ceza infaz Kurumları
Kampusu'ndaki mahkeme salonunda gerçekleştiriliyor. Dün savunmasına
başlanan ve çapraz sorgusu yarım kalan tutuklu sanık Veli Küçük'ün
sorgusuna devam edildi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, Gürbüz Çapan ile tanışıp tanışmadığı
sorusuna Küçük, Gürbüz Çapan ile bir yemek sırasında tanıştıkları
cevabını verdi. Savcı'nın İbrahim Çiftçi'yi tanıyıp tanımadığı
şeklindeki sorusuna ise Küçük, "Ben İbrahim Çiftçi ile
tanıştığımı söylemedim. Yalçın Tansel'in oğlu Osman Tansel'den
duyduğumu söylemiştim. " diye konuştu.
VELİ KÜÇÜK'Ü RAHATSIZ EDEN SORULAR
Savcı Pekgüzel'in , "Amerika'da Tuncay Güney'i aradınız
mı?Aradıysanız telefon numarasını nereden aldınız?, Aranızda bir
husumet var mıydı?" şeklindeki sorusu üzerine sanık Küçük, dünkü
savunması sırasında bu konuyu açıkladığını dile getirdi. Tuncay
Güney'in kendisini Bilecik'te ziyaret edip etmediğini
hatırlamadığını da ifade eden Küçük, iddianamede yer alan ve asıl
Sabancı suikastını gerçekleştirdiğine ilişkin ifadeler yer alan
Hüseyin Tepekal'ı tanıyıp tanımadığı şeklindeki soruya Küçük,
"Bunlar yönlendirici sorulardır cevap vermiyorum."
diye karşılık verdi.
SAVCI BENİ DİNLEMEMİŞ GALİBA
Adil Serdar Saçan ile ayın yerde çalışıp çalışmadığına ilişkin
soruya ise Küçük, "Sayın savcım benim savunmamı dinlememiş
sanırım. Dün bunu da açıklamıştım. " diye cevapladı.
BİR SORUYU DA BEĞENMEDİ
Ajandasında 'Behiç Aşçı'nın 45 kiloya düştüğü araya girilirse
vazgeçirilebileceği' şeklindeki yazıyla ilgili açıklama yapması
istenen Küçük, "Bu sorunun geri alınmasını
istiyorum. Çünkü o ajandalarımın okunmamasına
ilişkin Jandarma Genel Komutanlığı'nın yazısı var. Bu konuda savcı
suç işliyor. " diye konuştu. Veli Küçük, "Sizi
Tuncay Güney'le tanıştıran emekli Albay Necabettin Ergenekon
mudur?" şeklindeki soruya da, cevap vermeyeceğini
söyledi.
SAVCI AKŞAM DERS ÇALIŞMIŞ
Bu arada söz alan Küçük'ün avukatı Tayfun Ilıca, "Sayın
Savcı akşam dersine tekrar mı çalıştı da yine sorular soruyor?
Tekrar tekrar başa saracaksa bu sorgu bitmez. " diye
konuştu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, "Yasa açık siz de
tekrar sorabilirsiniz avukat bey." cevabını verdi.
Savcı Pekgüzel'in "Kamuoyunda JİTEM olarak bilinen Jandarma İstihbarat Gurup Komutanlığı'nı siz mi kurdunuz? " şeklindeki sorusuna Küçük, "Jandarma Genel Komutanlığı'na sorabilirsiniz" cevabını verdi.
Bunun üzerine avukatı Tayfun Ilıca tekrar söz alarak, "Türk
Silahlı Kuvvetleri içerisinde her kuruluş yasa ile kurulur.
Müvekkilimin kurması söz konusu değildir. Bu soru yasa ile
kurulabilen bir kuruluşu 'Siz kurdunuz' şeklinde lanse etmek amacı
taşımaktadır. " diye itirazda bulundu.
AVCI'NIN İFADESİ DÜZMECE
Daha sonra savcı Nihat Taşkın, Hanefi Avcı'nın İstanbul'da
görevli olduğu bir dönemde yaptıkları teknik takipte Susurluk
sanıklarının Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir, Yaşar Öz ve Mehmet
Özbay'ın da aralarında bulunduğu kişilerin "Veli Ağabey'in yanından
geliyoruz." gibi konuşmaların yer aldığını belirterek, "Görev
yaptığınız yerde bu kişilerle görüştünüz mü?" şeklindeki sorusuna
Küçük, Hanefi Avcı'nın "sahte, düzmece ifade verdiğini
bunun da ortada olduğu" cevabını verdi.
GÜNEY YILIŞIĞIN TEKİYDİ
Üye Hâkim Hasan Hüseyin Özese, sanık Küçük'e Tuncay Güney'i ne
zaman tanıdığını ve ilişkisi konusunda biraz detaylı bilgi
vermesini istedi. Bunun üzerine Küçük, Tuncay Güney'i 90-92 yılları
arasında tanıdığını ifade ederek, "Tuncay Güney'in benim yanımda
personelim gibi kaldığını sanıyorlar. Ara sıra gelir,
yılışık hareketlerde bulunurdu. Başka insanların yanında
'Ben Veli Paşayla görüşüyorum.' havasıyla ara sıra bana telefon
açardı. Bunu anladığımda tersledim. Aklı sıra bana yardımcı olmak
adına ve irtibatını koparmamak için hiçbir şeye benzemeyen bilgiler
verirdi. En son emekli olduktan sonra 2000 senelerinde görüştüm. "
şeklinde konuştu.
BEN SİNAGOG'A GİTMEDİM
Üye Hâkim Özese'nin Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz ile
tanışmalarını anlatmasını istemesi üzerine Küçük, "Bu arada ifade
etmeliyim ki; benim Sinagog'a gittiğim söyleniyor.
Sinagog'a gitmedim. Atatürk'ün Meclis'e çıkartarak
kendisinin bir ordu kadar faydası olduğunu söylediği Türk Ortodoks
Patrikhanesi'nin kurucusu Babaefti'nin kurduğu patrikhaneye
gittim." diye konuştu.
KÖYÜNE ÇİMENTO FABRİKASI
Köyünde çimento fabrikasının kurulmasına ilişkin açıklama
yapması istenen Küçük, iddialarda çimento fabrikasının askeri
birliğe yakın stratejik bir yerde kurulduğu iddialarını
yalanlayarak, "Benim köyümdeki kurulan fabrika ile
askeriyenin arası 23 kilometredir. Üstelik kurulmasını ben
istemedim. İspanyol mühendis yaptığı incelemeden sonra
bana teklif etti. Köyümün bulunduğu yerde çimento için gerekli olan
ham maddenin bulunması da buraya kurulması konusunda en büyük
etkendi." cevabını verdi.
SUSURLUK'DAKİ ÇANTALAR
Tutuklu sanık Ali Yasak'ın avukatı Şevket Küçük, Velik Küçük'e müvekkilinin tanıyıp tanımadığını, tanıyorsa ne zaman tanıştıklarını ve susurluk kazasında Abdullah Çatlı'ya ait olan çantayı almak için gönderip göndermediğini sordu. Küçük, Susurluk kazasının 1996 yılında meydana geldiğini Ali Yasak ile tanışmalarının 1998-1999 yıllarında olduğunu belirterek, "O çantadan baştan beri haberim yok Aliciğim." demesi dikkat çekti. Küçük, " O zaman Ali Yasak'ı tanımıyordum ki çantaya göndereyim." şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan Sami Hoştan, " Hanefi Avcı'ya Ataköy'de benim de bulunduğum bir ortamda Abdullah Çatlı ile bir araya gelip gelmediği sorulsun. " diye konuştu. Ardından söz alan kişilere müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklu sanık Abdulmuttalip Tuncer, mahkeme başkanı tarafından duruşma salonundan çıkarıldı.