İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla serbest kalan Ergenekon davası sanıklarından Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, "Kaderde bu da varmış. Buraya girmek de varmış. Ben bunu mahkumiyet olarak kabul etmiyorum. Vatanım için, Atatürk'ün çizdiği yolda bir nöbet olarak kabul ediyorum" dedi. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği tahliye kararının ardından, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi'nden ayrıldı. Avukatı ve kızı Zeynep Küçük ile aile üyeleri tarafından karşılanan Veli Küçük, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarına, "İlginize alakanıza çok teşekkür ediyorum. Biz böyle şeye pek alışık değiliz. 7 senedir içeride rahat rahat yatıyorduk" diyerek espri yapan Küçük, "Çok teşekkür ediyorum, bu bir görevdi. Bayrağa nöbetim vardı, vatana bir nöbetim vardı. O nöbetimi tuttum. Bundan sonra kısmet olursa, Atatürk'ün çizdiği yolda, dışarıda, vatanım için, bayrağım için nöbete devam edeceğim" diye konuştu. Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında yaralanan ve bugün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için duyduğu üzüntüyü de dile getiren Küçük, "Üzgünüm. Bir yerde o evlat acısını da bilen bir kişi olarak söylüyorum. Berkin Elvan'ı kaybettik. Hakikaten üzüldüm. Duygular bende, geçmişte de olduğu için daha da hassaslaşıyorum. Ona Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine başsağlığı diliyorum. Bu meyanda 1992'de Hocalı'da katledilen, soykırım yapılan o yiğitlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum" ifadelerini kullandı. Ergenekon davası nedeniyle yatmayı bir görev olarak kabul ettiğini vurgulayan Küçük, şöyle devam etti: "Bu vatan için Atatürk'ün çizdiği yolda gittiğimiz, devam ettiğimiz bu yolda bu da varmış. Kaderde bu da varmış. Buraya girmek de varmış. Ben bunu mahkumiyet olarak kabul etmiyorum. Vatanım için, Atatürk'ün çizdiği yolda bir nöbet olarak kabul ediyorum. Nöbetime dışarıda devam edeceğim. Bu dava bundan sonra devam eder mi, etmez mi, nereye gider, nasıl olur, bunu benden çok sizler biliyorsunuz. Sizler bu işin içindeydiniz. Gerçekten bu nereye gidecek, ne olacak bilemiyorum. Dava diye bir şey yok artık. Bundan sonra Türkiye'yi buraya getirmek için, bu vatanseverleri, bu yiğit insanları, bu bayrağı için, vatanı için şehit olmayı göze alan insanları buraya tıktılar. Bunlar peyder pey çıkacak." "Sanal bir Veli Küçük yaratıldı" Veli Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir sanal Veli Küçük yaratıldı. Bu Veli Küçük'ün üzerinden Türk ordusuna girilmesi gerekiyordu. Senelerce buna uğraşıldı ve başardılar ama bir yere kadar. Bir yere kadar geldi, bu sanal Veli Küçük üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne girdiler. Size tek bir şey söylüyorum, ben iki tane müebbet aldım, 99 sene de ayrıca var. Ben şahsi olarak gündeme getirmek istemiyorum ancak hazırlanan mütalaanın bin 186, 87 ve 89. sayfalarını lütfen okuyun. Her şey orada belli. Ne olduğu, nasıl gelindiği niye buraya gelindiği orada çok güzel anlaşılıyor. Bundan sonra bu vatan için nöbete devam edeceğiz. Türk birliği için, bu vatanın bütünlüğü için kesinlikle geri adım atmayacağız. Bir ben değil, tüm bu işte içeri giren veya girmeyenler devam edecek. Bu vatan için bu bayrak için bunlar değer. Bir bedel ödeme meselesi değil. Vatan için yapılan bir hizmettir; bir bedel değildir." Veli Küçük'ün avukatı ve kızı Zeynep Küçük ise cezaevinden tahliye işlemlerinin uzun sürmesine ilişkin olarak, "Silivri Adliyesi'nden kaynaklanan bir problem yaşandı. Bir yazının gönderilmesi maalesef ihmal edilmiş. O ihmal edildiği için de sonradan ikmal edildi. Onun için bir aksaklık oldu" diye konuştu. Babası için 1 gün önce verilen ret kararına ilişkin olarak da Küçük, "Babam 1 gün fazladan nöbet tuttu" ifadelerini kullandı.