Veli Küçük kendini böyle savundu
Abone olErgenekon'un en önemli sanıklarından Veli Küçük, iddianamede belirtildiği kadar güçlü birisi olmadığını söyledi.
Birinci ''Ergenekon'' davasında, mahkeme heyeti,
talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. Veli Küçük,
söylendiği kadar güçlü olmadığını söyleyerek hakkındaki
suçlamaların gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan tutuklu
sanık Veli Küçük, 28 aydır tutuklu olduğunu belirterek,
''Bir savaş veriyorum normaldir ama hakkımdaki kuvvetli suç
şüphesi nedir, bir açıklayın'' dedi.
Dünya Azerbaycanlılar Kongresine başkan seçildiği için burada
olduğunu savunan Küçük, ''abartıldığı gibi bir gücü
olmadığını, gücü olsaydı bu davada yargılanmaması
gerektiğini'' söyledi.
Danıştaya saldıranların bunu mertçe söylediğini belirten Küçük,
''Gittim şu nedenle vurdum' diyor. Alparslan Arslan, 'Ben
yaptım' diyor. Arslan, kamu görevi yapan bir avukat.
Arslan beni arasa, dese ki 'Benim şöyle bir sıkıntım
var', gözümü kırpmadan çağırırdım, çay içerdim. Danıştaya
saldırmış mı olacaktım?'' diye konuştu.
Küçük, ''Ağrı'da Alay Komutanı olduğu sırada Turgut Özal'ın
ölümünden bile sorumlu tutulduğunu'' ifade ederek, ''Bu
şaklabanlığa bir son verin. Ben bir çiftçi ailenin çocuğuyum. Altı
delik ayakkabı ile 14 yaşında askerin karavanasını yemeye
başladım. Askeri mekteplerde bize öğretilen bir şey vardı:
'Cepheden geri dönülmez, ya şehit ya da malul olursun.' Benim
revirdeki dosyam 200'ü buldu. Hastalıklara sığınmıyorum, 'Ameliyat
olacaksın' diye tutturdular, 'Olmam' dedim'' şeklinde konuştu.
Diğer sanık ve avukatların taleplerinin ardından Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Ali Pekgüzel görüşünü açıkladı.
Pekgüzel, sanıklardan Oktay Yıldırım'ın 12 Haziran 2007'de
Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarına ait olay yeri
görüntülerindeki ses kaydı dökümünde, polislerin
''Ergenekon'' sözcüğünü kullandığını iddia
ettiğini belirterek, Yıldırım'ın kendi incelemesi olan
görüntülerdeki ses kaydının yer aldığı CD'lerin cezaevi
koşullarında hazırlanamayacağını kaydetti.
Savcı Pekgüzel, cezaevindeki bilgisayarların teknik imkanlarıyla
Oktay Yıldırım'ın böyle bir CD hazırlayıp hazırlayamayacağının
araştırılması için yazı yazılmasını istedi.
Bu sırada Oktay Yıldırım ve bazı sanıkların ayağa kalkarak bağırıp
tepki göstermesi üzerine, mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim
Hasan Hüseyin Özese, sanıklara, bu tutumlarını sürdürmeleri halinde
dışarı çıkarmak zorunda kalacağı uyarısında bulundu.
Savcı Pekgüzel, tüm sanıkların cezaevindeki ziyaret listeleri ve
mektuplarının istenmesini de talep etti.
Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara
verdi.