Velayet davasında Türk anneyi ağlatan karar
Abone olİZMİRLİ Dilek Güneş ile Selanikli Georgios Tsakiridis'in yaşadığı büyük aşk sonrasında dünyaya gelen kızları 3 yaşındaki Melis için verdikleri velayet mücadelesinde, Atina Aile Mahkemesi anneyi, Türk mahkemesi ise babayı haklı buldu.
İzmirli Dilek Güneş ile iş için Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen
Selanikli Georgios Tsakiridis'in tanışmasından sonra başlayan
arkadaşlıkları kısa sürede aşka dönüştü. Çift, 27 Aralık 2014
tarihinde Urla'da görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Büyük
mutluluk hayalleri kuran çiftin evliliğinde Dilek'in hamile
kalmasından sonra kara bulutlar dolaştı. Bebeklerinin dünyaya
gelmesiyle mutlu olacaklarını düşünen Dilek'in bu hayali de
gerçekleşmedi. Çift sık sık tartışmaya başladı.
ANNE TÜRKÇE, BABA YUNANCA İSİM VERMEK
İSTEDİ
2015 yılının Kasım ayında çiftin kızlarının dünyaya gelmesiyle
yaşadıkları mutluluk da kısa sürdü. Sık sık yaşam biçimleri ve
kültürel yapılarından dolayı tartışan çift, bu kez de bebeklerine
verecekleri isim konusunda anlaşamadı. Anne Dilek 'Melis' Yunanlı
baba ise 'Aikaterina' ismini vermek istedi. Sonunda iki ismi de
kullanmaya karar veren çift, kızları 40 günlükken yeni bir hayat
kurmak için Yunanistan'ın Selanik kentinin Sindos Köyü'ne taşındı.
Ancak Dilek Güneş, kızının doğumundan sonra hayalini kurduğu
mutluluğu Yunanistan'a taşındıktan sonra da yaşayamadı. İddiaya
göre, Georgios Tsakiridis'ın yanı sıra annesi de Dilek Güneş'e
karşı olumsuz davranışlarda bulundu, bebeğin bakımına karıştı.
Kayınvalidesinin kızıyla Türkçe konuşmak yerine Yunanca konuşması
isteğine, kilisede vaftiz yaptırma girişimine karşı çıkan Dilek
Güneş, eşinden ve ailesinden gördüğü baskılara dayanamayıp 2016
yılının Haziran ayında Türkiye'ye döndü.
Anne Dilek'in, Yunan yasalarına göre Georgios Tsakiridis'in verdiği
yurt dışına çıkış izniyle kızıyla birlikte İzmir'e dönüşünün
ardından baba kızının kaçırıldığı iddiasıyla Atina Aile
Mahkemesi'nde dava açtı. Ancak mahkeme Georgios hem Türkiye'ye
dönüşlerine izin verdiği hem de çocuğun yaşının küçük olması
nedeniyle anneye ihtiyacı olduğuna karar verip babının taleplerini
reddetti.
Dilek Güneş, yaşadıklarına daha fazla dayanamayıp avukatı Mehmet Emin Keleş aracılığıyla boşanma davası açtı. Bunun üzerine Boşanma davasına bakan İzmir 1'inci Aile Mahkemesi ara kararla, küçük Melis'in velayetini geçici olarak anne Dilek Güneş'e verdi. Bunun üzerine baba Türkiye'de de 'çocuk kaçırma' davası açtı. Uluslararası çocuk kaçırma iade davasının görüldüğü İzmir 7'nci Aile Mahkemesi, bilirkişilerin 'Velayetin babaya verilmesi durumunda, küçük kız yurt dışında ikamet edeceği için annenin şefkat ve sevgisinden yoksun kalacağı, yeni çevresine uyumunun çocuğun ruhsal yapısını bozabileceği, bu durumun küçüğün sağlıklı gelişimini engelleyebileceği kanısı oluşmuştur' raporuna rağmen, geçen yıl eylül ayında Melis'in velayetini Yunan babaya verdi.
Dilek Güneş'in temyiz ettiği bu kararı inceleyen Bölge Adliye
Mahkemesi 2'nci Hukuk Dairesi, geçen ocak ayında, çocuğun
psikolojik açıdan sorun yaşayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin
kararını bozdu. Aynı davaya bir kez daha bakan 7'nci Aile
Mahkemesi, bu kez çocuğun ruhsal olarak etkileneceği gerekçesiyle
ilk kararının aksine babaya iade edilmesi istediğini reddetti.
Yerel mahkemenin kararını bu kez de Georgios Tsakiridis temyiz
etti. Dosyayı ikinci kez inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci
Hukuk Dairesi, ilk kararının aksine bu kez de Melis'in babasına
iadesine, Yunanistan'a götürülmesine izin verdi.
ANNEYİ YIKAN KARAR YARGITAY'DAN
Hem yerel mahkemenin hem de Bölge Adliye Mahkemesi'nin aynı dosyaya
iki farklı karar vermesinden sonra Dilek Güneş, bu kez de
Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundu. Dosyayı baştan ele alıp
inceleyen Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi de anne Dilek Güneş'i üzen
bir karar verdi. Küçük Melis'in babasına iade edilmesi kararını
onadı. Yaşanan hukuk mücadelesinde annenin son umudu ise Anayasa
Mahkemesi oldu. Kararı eleştiren Dilek Güneş, evlendiği günden beri
acı dolu bir hayat yaşadığını söyledi. Gözyaşları içerisinde bir
mucize olmasını ve kararın düzeltilmesini beklediğini anlatan Dilek
Güneş, şöyle dedi:
"Kocamla büyük bir aşkla evlendik. Sonrasında hamile kalmamla tüm davranışları değişti. Onun isteği üzerine ülkesine gidip yerleştik, yine olmadı. Bebeğimi benden, bizim kültürümüzden, dilimizden, dinimizden koparmaya çalıştılar. Tüm bunlara izin vermeyince de süreç bu noktaya kadar geldi. Mahkemeler aynı olmasına rağmen birbirleriyle zıt kararlar verildi. Bu nasıl oluyor anlamıyorum? Kızımın benden alınması isteniyor.
Kızım henüz 3 yaşında, bu yaştaki bir çocuk, en çok ihtiyaç duyduğu
bir zamanda annesinden nasıl kopartılabilir ? Onun gitmesi benim
hayatımı alt üst edecektir ama asıl hayatı zorluk içinde olacak,
gelecekte sorunlar yaşayacak olan kızım. Ben sesimin duyulmasını
istiyorum. Bana yardım edilmesini istiyorum. Cumhurbaşkanımızdan
yardım istiyorum. Kızımı benden almasınlar. Ben onsuz yaşayamam
evet ama o da bensiz yapamaz."
Kararı değerlendiren avukat Mehmet Emin Keleş ise Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını ve çocuğun babaya iadesi kararı için biran önce yürütmeyi durdurma kararı çıkarmaya çalışacaklarını, sonrasında da Melis'in velayeti için yeni hukuk mücadelelerini yürüteceklerini anlattı.